~16~

353 22 1
                                    

"Bırak beni!! " dediğimde bileğimi daha çok sıktı. Sonra ayağa kaldırdı ve merdivenlere yöneldi.

"Bırak lan kızı! " dedi Kaya arkamdan. Kolumu tutan şahıs Kaya değildi Ateşti.

"Bırakmazsam napacaksın Kaya abiciğim" dedi dalga geçer gibi. Ben ise hâlâ can çekişiyordum kolumu bırakması için. Annem Kayanın arkasından geldi.

"Kızım! " dedi ve bana doğru gelip kolumu tuttu. Ateş ise kafasını hafiften öne eğmiş kolumu tutuyordu. Annem bana sarıldı ve sonra döndü

"Sen ne hakla benim kızımın kolundan tutabiliyorsun" dedi ve Ateşin elini kolumdan ittirdi Sonra devam etti.

"Ne hakla benim kızı götürüyorsun. Erkek arkadaşı olan bi kıza ne hakla dokunabilirsin" dedi annem. Erkek arkadaş??? Ne zaman la??? Ben ne zaman erkek arkadaş yaptım olm???

Ateş arkasını döndü ve gitti. Annem bana bi kere daha sarıldı. Sonra Toprak elimi tuttu ve sarıldı.

"Gel kantine gidelim su alalım" dedi benim ise sinirden ve korkudan ellerim titriyordu. Tam merdivenlerden iniyorduk ki Kaya konuştu.

"Dur! Toprak sen içeriye gir ben giderim hem ben de su alacağım" dedi Kaya. Toprak ise cevap vermeden gitti. Kaya etrafına bakındı ve gözlerini önce gözlerime dikti. Sonra omuzlarıma indirdi sonra koluma sonra dudaklarıma dikti. Güvendeydim aslında ama bi garip gelmişti.

"N-ne zaman su almaya g-gidecegiz" dediğimde elini omzuma koydu.

"Omzuna dokundu mu? " dedi.

"Hayır hiç dokunmadı gidelim mi artık? " dediğimde elini boynuma getirdi sonra kolumdan aşağı indirdi.

"N-napıyosun!?" Dediğimde elimi tuttu ben ise kalbimi koşu yarışlarına göndermeyi planlıyorum. Heyecanlanınca o kadar hızlı koşuyo ki görseniz şaşarsınız. Sonra elini tekrardan omzuma ve boynuma getirdi.

"Kolundan başka bi yerine dokundu mu? " dedi kendine kızar gibi.

"H-hayır. Ama gidelim artık" dediğimde elimi tuttu ve kendine döndürdü beni. Gözlerime baktı ama kaçırmadı gözlerini.

"Gel" dedi kısık sesle. Sonra sarıldı. Hiç beklemediğim anda sarıldı. Sanki gitmemi istemiyordu. Neden? Beni seviyo olamazdı. Tamam yakışıklı birisi ama beni sevmez o kadar güzel değilim.

Sadece sarıldı. Kaç dakika bilmiyorum ama sadece sarıldı. Çok güzel kokuyordu. Kokusuna aşık olmama az kaldı. Ellerini sırtımdan belime indirdi daha sonra ben de kollarımla onu sarıldım.

Sonra bisey farkettim saçlarıma kafasını gömmüştü. Nefes alıp veriyordu. Sonra ayrıldık birbirimizden. Bana baktı yine ben ise nedense utanmıştım ve gözlerimi kaçırıyordum. Elimden tuttu ve aşağı inmeye başladı. Ben de elime bakakaldım. Kilitlendim sadece baktım.

"Dikkat et! " diye bağırdığında merdivenlerden yuvarlanmama az kalmıştı. Elimle onu tuttuğumda o da beni tuttu. Dengemi topladığımda hızlıca aşağı indim. O ise arkamdan sırıtarak geliyordu.

Hızlıca su aldım ve bi masaya oturup onun da su almasını bekledim. Elinde bi tepsi üstünde de 2 tane kahve ve bi su vardı. Masaya tepsiyi koydu ve oturup bana baktı. Sonra birini bana verdi birini de kendi aldı.

"Bizi bekliyorlar daha sonra içemez miydi-" diyecektim ki cevap verdi.

"Hayır" dedi başka bisey söylemedi. Ayağa kalktım ve onu da kolundan tutup kaldırdım.

"Bekle burda" dediğimde anlamamış şekilde bana bakıyordu. 4 kahve daha aldım ve Kayanın yanına geldim.

"Korkuyosun" dedi ve azıcık sırıttı.

"Neyden? " dediğimde bu soruyu beklediği kesindi.

"Benden... Hatta benimle... yanlız kalmaktan korkuyorsun.." dedi ben kahveleri masaya bıraktım ve ona döndüm.

"Senden niye ko-" derken gözleri direk olarak dudaklarıma bakıyordu. Konuşmadım. O da konuşmadı.

"Korkma benden... ama illa birinden korkmak zorundaysa o kişi ben olmamalıyım" dedi. Sonra gözlerini kaçırdı. Tepsiye bütün kahveleri koydu ve eline alıp merdivenlere yöneldi. Bense arkasından bakakaldım. Merdivenleri çıkışını izledim.

Neden böyle bi düşünceye kapıldı. Tamam onunla yalnız olmak ne kadar güven verse de garip bi şekilde ya rezil oluyorum ya da elim ayağım şaşıyo. Bu yüzden onunla yanlız kalmak garip hissettiriyo.

10 dakika boyunca masada oturup bunları düşündüm. Sonra Doğukanın adımı seslenmesiyle kendime geldim.

"Gece! " dedi kantine doğru. Ben cevap vermedim hatta hareket bile etmedim. Birkaç kere daha bağırdı. Sonra önümde bi sandalye çekildi ve biri oturdu. Kafamı kaldırdığımda Doğukanın bana acır şekilde baktığını farkettim.

"Neden acıyormuş gibi bakıyorsun? " dediğimde dudaklarıma ıslaklık geldi. Yok yok yok ağlıyo olamam. E yuh artık. Kimse farketmeden silmeye çalıştığımda çok geçti.

"Sence neden? Sen neden ağlıyorsun? Kaya birşey mi dedi" diye sorduğunda hayır anlamında kafamı salladım.

"Gece biliyorum birbirimizi çok iyi tanımıyoruz. Daha yeni tanıştık diyebiliriz ama bana anlatabilirsin. Ben Kayayı tanıyorum" dediğinde sadece onu dinledim. Buna benzer birkaç birşey daha söyledi. Sonra konuşmaya başladım.

"Doğukan sence ben onunla yanlız kalmaktan korkuyor muyum? " dediğimde sorduğum sorunun saçmalığını düşündüm.

"Evet" dedi. Ben ona şaşkınlıkla bakarken bana abi gibi bakıyordu.

"N-nasıl ve neden evet dedin? " dediğimde omuzunu silkti.

"Gece az önce Toprak sizin yanınızdaymış. Bana dedi ki 'bunlar kavga eder ya Kaya ya da Gece tek başına gelir' dedi. Sonra Kaya tek başına gelince ben de merak ettim yanına geldim. " dediğinde Toprağın bunu nerden bildiğini merak ettim.

"Anlamadım. Sen onu boşver neden evet dedin" dediğimde gülümsedi.

"Sen onunla yanlız kalmaktan korkuyorsun ve bi şekilde kavga ediyorsunuz. Bu yüzden evet dedim" dediğinde söyledikleri mantıklı ama saçma geliyordu. Omuz silktim ve birşey söylemedim.

"Gel Aras gelmeden gidelim. Biliyorsun kafada var onun" dedi ve gülümsedi. Ben de gülümsedim ve yukarıya çıktık. Önden odanın kapısını açtı ve benim geçmemi bekledi.

İçeriye girdiğimde nedense Kayaya karşı değişik bi his vardı içimde. Nasıl anlatsam. Beni bıraktığı için sinirli ama ondan korktuğumu düşünmesine sebep olduğum için pişmandım.

Arasın yanına koltuğa oturduğumda gözlerimi yerden kaldırmadım. 5 dakika sonra doktor geldi ve gidebileceğimizi söyledi. Ama dikkatli olması gerektiğinden bahsetti. Kaya odadan bikac şey toplaması gerektiğini söyledi. Annem Aras Doğukan ve Toprak odadan çıktı. Bende çıkacakken arkamdan Kaya'nın sesi geldi.

"Gece !" Dedi

"E-efendim" dediğimde elini uzattı. Anlamaz bakışlarla ona baktığımda konuştu.

"Gel" dedi

"Bak Kaya sen eşyalarını al sonra konuşalım" dediğimde beni duymamıştı bile.

"Gel dedim Gece uzatma" dedi. Yavaş yavaş ona doğru ilerledim. Elini indirmişti.

"Bir yerin mı acıyo" dediğimde yine duymamış gibi davrandı.

"Kapıyı kapat. Önemli" dedi.

"Ya söyle işte kapı-" derken sözümü kesti

"Gece kapıyı kapatıp şuraya oturur musun? " dedi oflayıp kapıyı kapattım ve yatağın kenarına oturdum. Konuşmadı ve düşündü. Sanki söylesem mi söylemesem mı diye düşünüyordu.

"Söyleyecek misin? " dediğimde kafasını salladı ve biraz oturumunu düzeltti.

"Benim sana söylemem gereken çok önemli birşey var"

Oylamayı unutmayınız..

~Numara Komşum~\TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin