~26~

141 8 4
                                    

"Numarayı söylesene bi" dedi. Kafamı salladım ve elimi cebime attım. Telefonum yoktu. Arka cebime de baktım ama yoktu. Kaşlarım çatıldı. Şaka mıydı bu? Telefonum yoktu.

Kaşlarımı çattım ve kafamı kaldırdım. Arasla göz göze geldik. Bana kafasını ne oldu der gibi baktı.

"Yok deme sakın" dedi Toprak. Elimin birini alnıma koydum.

"Arabaya bakalım oralarda mı acaba" dedi Aras ve kolumdan tutup beni dışarıya çıkardı. Hızlı adımlarla arabaya doğru koştuk. Arabanın kapısıbı açtım ve içeriye baktım. Telefon orda da yoktu.

"Oruspu çocuğu" dedi Aras ve koşmaya başladı. Onun koştuğu tarafa baktığımda birini kovalıyordu. Kapıyı hızlıca kapattım ve arkasından koşmaya başladım. Koşan adamın ayağı takıldı ve yere kapaklandı. Tam ayağa kalkacakken Aras tişörtünden tuttu ve ayağa kaldırdı.

"Al telefonu" dedi Aras. Adamdan telefonumu aldım ve cebime koydum. Daha sonra adama öldürücü bir şekilde baktım. Adam ise nefes nefese ayakta zor duruyordu.

"Pezevenk" demem ve suratına yumruğu geçirmem bir oldu. Aras adamı bıraktı ve adam yere düştü. Adamın yakasından tuttuğum gibi yanımızdaki duvara yapıştırdım. Sonra boğazını tuttum.

"Nerde Lan Gece?! Söyle nerde benim Gece'm! Söylesene lan piç!" Diye bağırdım. Adam ise nefes alamıyordu ve kolumu tutmustu.

"Söyle şerefsiz" dedi Aras. Adam zar zor şeyler söyledi

"Beni bı... Rahat... Ben... Bırak" dedi boğuk bı sesle. Adamı bıraktım. Adam yere düştü. Nefes almaya çalışıyordu.

"Nerde lan Gece!" Dedim bağırarak. Aras adamın koluna girmemi işaret etti. Adamın koluna girdim ve Aras da telefondan birkaç yere bastı

"Lan polis yok polise haber verme" dedi.

"Ya ne polisi" dedi ve birini aradı. Beş dakika sonra Toprak ve Beste bize doğru koşuyordu. Aras onların burda durmasını söyledi ve karakola doğru gitti. Yaklaşık iki dakika sonra Aras arabayla yanımıza geldi.

"Beste öne bin" dedim. Beste öne oturdu. Adamı kenara otutturdum ben de yanına oturdum. Benim yanıma da Toprak oturdu. Adam hâlâ zar zor nefes alıyordu. Yaklaşık 15 dakika sonra araba durdu. Bizim kulübe dediğimiz yere gelmiştik. Adamı arabadan çıkardım ve sürükleyerek kulübenin arkasındaki ormana doğru götürdüm. Aras ve kızlar da peşimden geliyordu.

Adamı yere attım ve elimden geldiği kadar vurdum. Tekmeledim. Yumrukladım. Hiçbir şekilde acıma duygusu kalmamıştı. Adamı bize her şeyi söylemesi için zorladım. En sonunda adam pes etmişti. Anlatacakti. Arasa göz kırptım. Aras da anlamış olacak ki telefonunu çıkarıp ses kayıt uygulamasına girdi ve kayda başladı.

"Gece nerde?" Dedim direk. Adam kafasını sağa sola salladı

"B-bilmiyorum" dedi. Adama bir yumruk geçirdim.

"Neden götürdünüz Geceyi?" Dedim.

"Bilmiyorum" dedi.

"Lan pezevenk" dedim ve Tekmelerle öldüresiye kadar dövdüm. Adamın her yeri kan icinde kalmıştı. En sonunda her şeyi anlatacağını söyledi.

"T-t-tamam... S-soyleyecegim" dedi. Onu bıraktım ve yanına eğildim.

"N-nereye götürdüler net bilmiyorum... Benim görevim... sadece senin numaraya ulaşmamanı sağlamaktı... O kızı kaçıran benim çalıştığım kişi" dedi.

"Ben o kişinin" dedim ve sustum.

"İsmi ne" dedi Toprak sert bı şekilde.

"G-gökhan" dedi adam.

"SEBEBİ NE KAÇIRMASININ SEBEBİ NE SİKEYİM BÖYLE İŞİ! NİYE KAÇIRIYO?! FİDYE Mİ? PARA MI BU SİKTİĞİMİN ADAMININ DERDİ NE?! NE İSTİYO" dedim bağırarak. Daha sonra Arasa baktım. Donakalmış bir şekilde bekliyordu. Toprağa baktığımda onun da Arastan bir farkı yoktu.

"Noldu lan!?" Dedim. Aras gozlerini korkarak bana çevirdi.

"Noluyo olm söylesene" dedim bağırarak. Arasın cevap vermesini beklerken arkamızdan bi ses geldi.

"Babası" dedi. Arkamı döndüğümde karşımda Mert abi vardı.

"Nerde olduklarını tahminen biliyorum" dedi ve elini uzattı. Aras arabanın anahtarını Mert abiye verdi. Mert abi arabaya bindi.

"Bu adam ne olacak" dedi Toprak. Aras adamın kolundan tuttu ve kulübeye soktu. Yaklaşık 10 dakika sonra yanımıza geldi.

"O iş tamam gidelim" dedi Aras. Toprak ben ve Beste zaten arabaya binmiştik. Aras da arkaya kızların yanına oturdu. Mert abi önce Bestenin evine geldi.

"Eşyalarını topla. Yarın saat tam 10.00 da burda ol" dedi Mert abi. Beste kafasını salladı ve arabadan indi. Ardından Toprağın evine geldi. Aynı şeyleri ona da söyledi ve Toprak da kafasını sallayıp gitti.

Daha sonra bir çay bahçesine getirdi bizi. Ben şaşkınlıkla ona bakarken o ise çok net bı şekilde arabadan indi. Aras ve ben kalmıştık sadece. Ben de arabadan indim ve sonra Aras da indi. Mert abinin peşinden ilerliyorduk. Bir masaya oturdu ve bizim de oturmamızı işaret etti. Diğer sandalyelere de biz oturduk. Ben hâlâ anlamsızca Mert abiye baktım.

"Doğukan denen it, arkadaşınız mı? " Dedi Mert abi. Biz kafamızı salladık.

"O pezevenk Gökhan'ın adamlarından biri" dedi.

"Nasıl yani" dedim anlamayarak. Aras ise dişlerini ve yumruğunu sıktı.

"Belliydi zaten" dedi Aras.

"Öyleymiş" dedi Mert abi.

"Bunu Toprağa nasıl söyleyeceğiz" dedim. Aras bı an durdu

"Toprak onu çok seviyor. Çok üzülür" dedim sözüme devam ederek.

"Hay ben seveceği erkeğin" dedi Aras sonra sustu.

"Abi onu bunu bırakın da Gece'nin nerde olduğunu biliyor musun?" Dedim. Mert abi gözlerini bir yere dikti ve düşünmeye başladı.

"Ben onsuz kime kardeşim dicem" dedi Aras. Sonra devam etti.

"Ben kime canım dicem okulda kimi koruyacağım. Eğer onu bulamazsak benim hayatım kayar lan resmen. En zor zamanımda o geldi yanıma. Ağladım yanımdaydı güldüm yanımdaydı. Her durumumda yanımdaydı. O bana güveniyordu ya. Ne olursa olsun gitmezdi. Ölüm gelse ben onu o piçin eline bırakmam" dedi Aras.

Sonra Mert abi konuşmaya başladı.

"O benim her şeyimdi lan. Annemin olmadığı zamanlarda annelik yapıyordu bana. Ben de onu bırakamam. Babam gelene kadar hayatımı düzene sokamazdım ben. O umudum oldu benim lan. Ben hayatta o adama vermem onu. Kendi derdi varken bile beni dinlerdi lan" o da sustu sonra. Gözümün önüne gülüşü geldi. Gözleri, güzel yüzü geldi. Konuşmaya başladım.

"Ben her şeyimi kaybettim. Her şeyimi. Kokusu huzur veriyordu bana. Gülüşü gülümsememe sebep oluyordu. Aklıma geldikçe sırıtıyordum ben. Gece benim her şeyim lan. Ben hiç aşık olmadım. Onu görene kadar aşka inanmıyordum ben. 3 sene kokusuna sarılma umuduyla yaşıyordum ben. Şimdi öyle bı imkanım vardı. Onu tekrar kaybettim. Bu sefer benden gitmemeli. Onu kaybedemem" dedim. Gözümün önünden gitmiyordu. Aras gözlerini diktiği yerden Mert abiye çevirdi.

"Annesine ne diyeceğiz?" Dedi Aras. Mert abi tam cevap verecekti ki Mert abinin telefonu çaldı.

"Annesi arıyor..."

Oylamayı unutmayınız...

~Numara Komşum~\TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin