Yener...
Yener...
Yener...
Neden Yener?...
Acaba hicbir bağlantısı yok mu? Vardır canım niye olmasın.Kafeye gelmiştik ve kafenin ismi nedense şaşırmama sebep olmuştu. Size neden şaşırdığımı söyleyeyim. Kafenin ismi Yener ve Kayanın soy ismi de Yener. Sizce bi bağlantısı var mı. Şimdi öğreniriz bakalım.
"Neresi burası?" diye sordum yoksa meraktan ölürdüm.
"Gel... Girelim de gör küçük hanım" dedi Kaya ve elini uzattı. Bu çocuk çok mu çocuksu davranıyor o hareketimden sonra. Allahım sana geliyorum. Elini tutmadım. Ama elini cebine koymasını istedim. O elini cebine koyunca koluna girdim ama yüzüne bakmadım. Bakarsam kahkaha atardı çünkü. Ve utancımdan ölürdüm yaw. Biraz yürüdük kafeye doğru.
"Siz sevgili misiniz ya" dedi Aras arkamızdan.
"H-hayır" dediğimde Arasın tek kaşı havada bize bakıyordu. Sinirle Kayanın kolundan çıktım ve Toprağı Doğukanın yanından çekip Arasın önüne getirdim. Toprağın koluna girdim ve diğer elimi cebime koyup kafamı aşağıya çevirdim. Neden bilmiyorum ama Aras öyle diyince bi garip hissetmiştim. Kayanın elini görebiliyordum. Yumruk yapmıştı ve Arasa baktığı kesindi. Toprak arkasına döndü ve Arasa baktı.
"H-hadi... Gidelim..." dediğimde kimse bisey dememişti. Daha sonra kafamı kaldırıp onlara baktım. Aras kafasını yere eğmişti ve Toprak arkasındaki Arasa bakıyordu. Kaya ise sinirli gibiydi ve hala Arasa bakıyordu.
"Gidecegiz..." dedi Kaya. Toprak kolumdan çıktı ve Doğukanın yanına geçti. Boşta kalan elimi de diğer cebime koyup kafamı tekrardan yere eğdim. Aras kolumu tutup diğerlerinden uzak bi yere getirdi.
"Mert abinin yeni iş yeri buralarda ve sizi görebilirdi. Sizin sevgili olup olmamanız tabiki beni ilgilendirir. Ama Mert abi de Kayayla ilgilenir haberin olsun." Dedi Aras. Lan Mert abim buralardaymış kesssin mal ben yakalanırdım. Arasa sarıldım o da bana sarılıp saçımı öptü.
Yanlarına geldiğimizde hepsi anlamsızca bakıyordu. Ani bi kararla tekrar Kayanın koluna girdim. Sonra diğer yanıma da toprağı aldım. Doğukan ve Aras önden biz üçümüz arkadan kafeye girdik. Kafeye girdiğimizde Kaya kolumu bıraktı ve garsonlardan birinin yanına gitti.
Ne konuştuklarını duymuyordum. Kaya kafasını salladı ve yanımıza geldi. Arkasından da bi adam geldi. Mavi gözlü biraz uzun boylu hoş bi adamdı.
"Ee neresi burası?" Dediğimde Kaya bana bakıp sırıttı. Kendi kendine bişeyler fısıldadı. Ondan sonra bana dönüp konuştu.
"Burası babamın ve annemin kafesi" dedi. Ben size dedim buranın var bi bağlantısı. Daha sonra konuşmaya devam etti.
"Annem ve babam bu kafede tanışmışlar. Burası önceden dedemin kafesiymiş. Babam da burada ayak işlerine yardım ediyormuş. Bigün annem buraya gelmiş. Sonra tanışmışlar. Birbirlerine aşık olmuşlar falan. Ben de size burayı göstermek istedim. Dedem buraya bakamayacak yaşa geldikten sonra da burası babama ve anneme kalmış. Birlikte bakıyoruz. Aras ve Doğukan biliyordur. Arkada bi bahçe var. Babam gençken annem için düzenlemiş orayı. Babam da eğer bi gün bi kıza aşık olursan burayı düzenle o kızla dedi ve o kızı bekliyorum." Dediği sırada yandaki adam gülümsedi. Bana elini uzattı.
"Merhaba Giray ben" dedi ve gülümsedi. Elini tuttum.
"Gece ben de" dedim gülüşü büyüdüğünde ben de gülümsedim. Sonra Toprakla da tanıştılar. Daha sonra yanımıza biraz kısa boylu tatlı bi kadın geldi.
"Hoşgeldiniz çocuklar. Yaren ben senin adın ne güzel kız" dedi ve bana döndü.
"Gece" dedi biraz utangaç bi sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Numara Komşum~\Texting
Novela Juvenil*****1208: Naber cınım ben amcınım Gece: What dedin gülüw *****1208: Bir akımmış bu *****1208: Numara komşuna selam Gece: İşine bak gardaş Her şey böyle başladı. Numara Komşum'a hoş geldiniz. Yorumlarınız bizim için değerlidir. ☆'a basmayı unutmayın...