028

1.5K 166 148
                                    

✦ 028

--- not: bir önceki bölümden sonra bir hafta daha geçti, normalde zaman atlamasını belirtmiyordum ama bu seferlik böyle olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

--- not: bir önceki bölümden sonra bir hafta daha geçti, normalde zaman atlamasını belirtmiyordum ama bu seferlik böyle olsun. nedenini ileride anlayacaksınız :)

"bu evliliği tek başına yapmayacağını biliyorsundur umarım taehyung." nişanlımın, odadaki aynanın önünde dikilip kravatıyla uğraşmasını izlerken yatakta uzanmış onunla uğraşıyordum.

"ne sanıyorsun, bunun farkında olmadığımı mı?" kravatıyla bir süre daha uğraştı ancak sonra yine başaramayarak bana doğru geldi, "bir türlü bağlayamadım bugün, benim için yapar mısın?"

"bu bana yaklaşmak için bir bahane miydi bay kim?" diyerek kıkırdadım, yatağa oturan taehyung'un yakalarına doğru uzanıp kravatını bağlamaya başladım. "her zaman yaptığın şey bu oysa."

"bugün yapamayacağım tuttu, tüh bak sen şu işe." onun muzip ifadesine bakarken kahkaha attım,

"gerçek bir oyuncusun değil mi?"

"sana yaklaşmak için yapamayacağım şey yok." diyerek bana doğru eğilip yanaklarıma öpücükler kondurdu, bu taehyung'ta en sevdiğim şeylerden bir diğeriydi. ilki: bana bakarken oluşan o ufak sevimli utangaç gülüş; diğeri ise beni öpebilmek yaptığı ufak oyunlar. "ne gülüyorsun böyle?" diye fısıldayarak dudaklarıma tüy hafifliğine bir öpücük kondurdu.

"sende en çok neyi sevdiğimi düşünüyorum da."

"bak sen... neymiş?"

"bir iki favorim var aslında..." kafamı onun omzuna yaslayıp ferah kokusunu içime çekerken biraz daha mayıştım,

"onlar olmasa sevmeyeceksin yani bay park?" sitemkar sesini duyunca, ona cevap vermeden biraz daha sıkı sarıldım; yanımdan ayrılmasını istemiyordum - ona biraz daha sarılıp uyumak istiyordum. "gitmesene taehyung."

"hemen nişan yapacağız dedim bir kere min, hoseok hyung bu hafta içinde çoktan birkaç organizatörle konuşmuş bile." saçlarımı öperek beni yatağa geri uzandırdı, "uyumak istiyorsan biraz daha uyu öğleden sonra hoseok hyung gelecek, hazırlanırsınız."

"neden bu kadar hızlı oluyor her şey?" diyerek üzerimdeki örtüye biraz daha sıkı sarıldım, "birkaç gün daha geç olabilirdi."

"daha fazla vakit kaybetmek istemiyorum." taehyung bana sırtını dönmüş ve çekmeceden çıkardığı saatlerinden birini takarken aynadan ona olan hayran bakışlarımı yakaladı; dudaklarında beliren utangaç gülümsemesi beni de güldürürken daha fazla yatmadan ayaklandım.

"seni izliyor oluşumu seviyorsun değil mi?"

"elbette seviyorum, soru mu bu da? eskiden... sınıfta gözlerin benden hiç ayrılmazdı. o zamanlar, sizin derslere gelebilmek için gün sayardım resmen."

yıldızların altında; vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin