✦ 019
ağır bir hastane kokusu soluduğumda rahatsız olarak burnumu kırıştırdım, göz kapaklarımın üzerinde tonlarca ağırlık var gibiydi - gözlerimi açamazken sol elimi sıkıca kavrayan başka bir elin varlığını hissedebiliyordum. gözlerimi zorlukla aralayarak çevreye baktım, büyükçe bir hastane odasında yanımda elimi kavrayarak uyuklayan taehyung'la beraberdim.
"tae... taehyung..." diye mırıldandım zorlukla, boğazım kuruluktan yanıyordu sanki. yabancı hastane odasında gözlerimi gezdirirken içten içe ben de bir şeylerin farklı olduğunu biliyordum - göğüs kafesimin içi açılıp sanki oraya bir yabancı konulmuş gibiydi.
"jimin, uyandın mı? şükürler olsun." sesime uyanan taehyung'un sevinçli bakışlarına bakarken ifadesizdim, ruhumda bir yerlerin çatırdadığını duyabiliyordum.
neden bunu bize yaptı? kafamın içinde konuşan diğer sesi duyduğumda ne olduğunu çoktan anlamıştım bile; bilincimi kaybetmeden önce beni ısıran jinyoung yapacağını yapmıştı.
kimsin sen? diye ona merakla sordum, artık benimle birlikle bu bedende var olacak kurduma.
ben senim, jimin. endişelenme.
"neden buradasın?" diye sordum soğukça, "beni bırakıp gitmiştin. unuttun mu?"
taehyung'un güzel gözleri acıyla kısılırken içini çekerek elimi dudaklarına götürdü, tenim üzerine onlarca ufak öpücük kondururken pişman görünüyordu - ne dramatik. bana güvenmeyi reddeden bu adamın, şimdi buna üzülmeyi seçme hakkı var mıydı?
"özür dilerim, binlerce kez özür dilerim. hepsi benim hatamdı."
"özür dilemene gerek yok taehyung. bana ne olduğunu anlayabiliyorum, jinyoung beni ısırırken bilincim açıktı." kafamı yastığa bastırarak camdan dışarı baktım, "annemle babamı çağırır mısın?"
"jimin..." kırık fısıldayışı bana ulaştığında gözlerimi yumdum, en azından şu an için onunla konuşmak istemiyordum. taehyung bana yalan söylemişti, bana güvenmemeyi seçmişti. eğer şu an onunla konuşursam kalbini kırabilirdim. düşüncelerimin gittiğini yöne güldüm; o benim üzülüp üzülmeyeceğimi önemsememişken ben aşık kalbime söz geçiremiyor ve onu kırmamak için kendimi dizginliyordum.
kıskançlık alfaları delirtir jimin, bizlerin en temek dürtüsü sahiplenmektir. kafamın içinde yankılanan bana ait olmayan düşüncelerle dişlerimi sıktım. "kapa çeneni, seninle konuşmuyorum." taehyung'un endişeli bakışlarını görünce derince içimi çektim, o benim aklımda var olan kurdu duyamazdı.
"taehyung, lütfen. seninle daha sonra konuşalım." yutkunarak kafasını salladı ve odadan çıkarken bileklerine sarılmış olan sargıları fark ettim, içten içe endişelenirken dişlerimi sıktım. kafamın içindeki kurt dinamiği bir omegaydı ve bu aptal alfa hakkında çokça endişeleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yıldızların altında; vmin
Fanfiction[omegaverse] , tamamlandı. kurtlar ve insanların barış içinde yaşadığı bir devirde, insan park jimin - öğretmeni fizik asistanı kim taehyung'a aşık olur ; ufak bir düzeltme, alfa kim taehyung'a. - texting, düz yazı