4.Bölüm

25.5K 838 83
                                    

Kaskatı kesilmişti genç kız. Ne diyeceğini bilmiyordu. Kelimeler boğazına dizilmişti. Gözlerinden akan yaşlara engel olamıyordu. Başını yere eğip adamın bakışlarından kaçmaya çalıştı. Delici bakışlar onu korkutuyordu.

Genç adam kızın daha şiddetli ağladığını görünce sinirlendi. Onu istemiyor oluşu canını sıkıyordu. Kendisinden korkması neredeyse çıldırtacaktı onu. Yine de daha fazla korkmasın diye ses etmiyordu. Onu köşeye sıkıştırdığının farkındaydı. Lakin bunu yapmazsa kendisine gelmeyeceğini biliyordu.

"Eee? Cevabın ne?"

Bir hıçkırık daha kopmuştu dudaklarından. Bunu duyan adam kendine engel olamayıp koca adımlarla yavru ceylanın yanına gitti. Kız iyice korkup sinince kollarından tuttu.

"Benden korkuyorsun ya... işte o zaman daha da deli oluyorum!"

Genç kız kollarına sarılmış ellerle ürkmüşken bir de adam böyle konuşunca iyice korkmuştu. Ağlamasına engel olamıyordu. Kaçıp gitme isteği ağır basıyordu.

"K-korkuyorum. Bırak lütfen."

Genç adam kızı sakince bırakıp geriye doğru adımladı. Kızı daha fazla korkuttuğunun farkına yeni varıyordu.

"Tamam bıraktım. Ağlama artık."

İnşirah karşısındaki adamı sinirlendirmemek için gözyaşlarını elinin tersiyle sildi. Çaresiz oluşu canını yakıyordu.

"Ben... bilmiyorum."

"Bak hemen evlenmek zorunda değiliz. Bir iki aya kadar anca nişan yapılır. Bir ayda nişanlı kalırız."

3 ay... Genç kıza gelen ağlama isteği artsa da korkusundan ağlayamıyordu. İstemiyordu işte. Evlenmek, bu adamla bir ömür geçirmek istemiyordu. Ondan korktuğu kadar kimseden korkmamıştı. Niye ısrar ettiğini de bilmiyordu. Sadece iki kez görmüşlerdi birbirlerini. İlkinde 14 yaşındaydı daha. Ona alıcı gözüyle bakmayacağını tahmin ediyordu.

"İnşirah! Kimseye göstermediğim toleransı sana gösteriyorum. İstesem bugün nikah kıyamaz mıyım? Sırf sen bana alış,gönlün olsun diye 3 ay uzattım işleri. Son kez soruyorum. Kabul ediyor musun, etmiyor musun?"

"B-Ben kabul edemem."

"Öyle mi?" 

Durduramadığı gözyaşları yeniden akmaya başlamıştı. Buraya gelişini hiç böyle hayal etmemişti. Karşısındaki adamın ona böyle bir teklifle geleceğini kestirememişti. İstemiyordu. Daha çok küçüktü. Hayalleri vardı, okuyacaktı o. Evlendiğinde bunları yapmasına izin verilmeyeceğini biliyordu. Kucağında bebeğiyle kocasını beklemekten başka bir şey yapamayacaktı. Üstelik bu adamdan ölesiye korkuyordu. Onunla bir ömür nasıl geçirirdi? Ağlaması daha da şiddetlenirken yere çömeldi. Beyaz elbisesinin kirlenmesi umrunda değildi.  

"Madem kabul etmiyorsun..." dedi ürkütücü bir ses tonuyla. Eline aldığı telefondan bir numara tuşladı. İnşirah gözlerini adama dikmiş, ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştı. Gözlerini yavru ceylana dikmiş, sinirle soluyordu. Ona ne kadar iyi olmaya çalışsa da sonunda çıldırmıştı. Bu yaptığı acımasızlıktı ama yapacaktı.

KÖRDÜĞÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin