17.Bölüm

19.6K 811 166
                                    

Multi İnşirah'ın düğündeki elbisesi.

İyi okumalar...

Kendini sorguluyordu İnşirah.

Neden buradaydı?

Düşünmeden yaptığı işler yüzünden buradaydı

Derin bir nefes alıp son kez arkasına baktı. Artık geri dönemezdi. İçeri girmeliydi. Sertçe yutkunup adımlarını hızlandırdı.

Dün gece gördüğü o görüntü yüzünden şuan şirketteydi. Herkes onu fazla pısırık görüyordu. Belki de içinde sakladığı yavru aslanı çıkarmalıydı.

Danışmayı es geçip asansörlere doğru adımladı. Birkaç saniye bekledikten sonra asansöre binebilmişti. Gören herkes selam verirken tebessüm edip başıyla yanıt verdi.

Nihayet en üst kata geldiğinde asansörden indi. Koridorda gezen korumalar onu görünce şaşırmışlardı. Hepsi selam verirken İnşirah kendini Demiralp'in odasına attı.

Demiralp şaşkınlıkla ona bakarken dişlerini sıktı. Ayağıyla yere vurarak ritim tutmaya başladı.

Siniri tepesindeydi.

"Nerede o kadın?"

Sesi beklediğinden soğuk çıkmıştı. Demiralp ayağa kalkıp yanına yaklaştı. Şaşkınlıkla gülmeye başladı.

"Sen cidden bunun için mi buraya geldin?" Dedi hayretle.

İnşirah gözlerini Demiralp'e dikip uzun uzun baktı. Ciddiyetinin farkına varsın diye bakıyordu. Suratı asık, gözleri buz gibiydi.

"Nerede dedim?"

"Asansörün solunda kalan ilk odada."

Demiralp İnşirah'ın tepkisiyle sadece yerini söylemişti. Yavru ceylanının ne yapacağını merak ediyordu.

İnşirah odadan çıkıp Demiralp'in tarif ettiği odaya daldı. Kapı çalmaya gereği duymamıştı. Çünkü içerideki kişiye saygı duymuyordu.

"Mısra hanginiz?" Diye sordu.

İçeride üç kişi vardı. Sessiz ve hayret dolu bakışlarını İnşirah'a ve peşinden gelen Demiralp'e dikmişlerdi.

Sarışın, gereksiz fazla dolgun dudaklı, üzerinde yok denecek bir elbise olan kadın nefret dolu bakışlarını İnşirah'a dikmişti.

KÖRDÜĞÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin