Afiyetle okuyun biricik okuyucularım...
İnşirah uyuyor, Demiralp ise gözünü kırpmadan onu izliyordu. Saat gecenin üçüydü. İnşirah bayıldıktan sonra Demiralp Anıl'ı güzelce azarlayıp onu odasına postalamıştı. Sinirini bir şekilde çıkarmaya çalışıyordu. Doktor gelene kadar üç bardak iki de tabak kırmıştı. Doktor kontrolünden sonra yavru ceylanın yanına çıkmış uzaktan izlemeye başlamıştı.
İnşirah yavaşça gözlerini açıp birkaç saniye olanları algılamayı bekledi. Başındaki ağrı kendini belli ederken yüzünü buruşturdu. Hafif doğrulup odayı inceledi.
Gözleri Demiralp ile kesiştiğinde ürperdi. Yatağın yanındaki koltuğa oturmuş, kollarını dizlerine yaslayıp eğilmişti. Kısık gözleriyle İnşirah'ı izliyordu.
Demiralp İnşirah'ın tepkisiyle yine ve yeniden sinirlendi. Yerinden kalkıp ona yaklaştığında korktuğunu hissetmişti. Bu hali onu iyice delirtirken kendine hakim olamayıp çenesinden yakaladı. Onu kendine yaklaştırdı.
"Benden kaçma demedim mi lan ben!? Korkma benden daha da deliriyorum!"
"C-canım yanıyor." Dedi ağlarken.
Demiralp azıcıkta olsa sakinleyip elini gevşetti. Anlını anlına yaslayıp derin bir nefes aldı. İnşirah ise içini çekerek ağlıyordu.
"Tamam, ağlama. " dedi sakin bir sesle.
İnşirah onu daha da sinirlendirmemek için gözlerini sildi. Zira biraz daha ağlarsa gözü dönecekti. Şuan bile sakin dursa da elleri titriyordu. Onu sakinleştirmek için silahını kullanıp sıkıca sarıldı.
Demiralp kasılırken ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. Yüzündeki tehlikeli ifade silinip yerine munzur bir ifade yerleşti. O da kollarını dolayıp yatağa sırtını dayadı. Onu iyice kendine çektikten sonra başının üstüne bir öpücük kondurdu.
"Sen yolunu bulmuşsun yavrum. Bana her istediğini yaptırırsın artık. " dedi gülerken.
İnşirah şaşkınlıkla onu dinliyordu. Bu adam az önce sinirden gözü dönen adam değil miydi? Ne çabuk yumuşamıştı. Galiba Demiralp haklıydı. İnşirah bu yöntemle ona her istediğini yaptırabilirdi.
"Yaptıracağımdan emin olabilirsin." Dedi gülerken.
Bugün ki olayları hatırlamak istemiyordu. Karaaslanların kötü işlerle uğraştığını duymuştu ama yine de böyle bir görüntü ile karşılaşacağını bilmiyordu.
"Aslında buraya başka bir iş için gelmiştim ama olaylar karışınca..."
"Siz ne işi yapıyorsunuz tam olarak?" Diye sözünü kesti.
"İnşaat üzerine kurulu şirketlerimiz var. Ama senin sorduğun kısım olarak İstanbul ve İzmir'de bar ve kumarhanelerimiz var. Genelde bu işlerle ben ilgilenirim ama sen istemezsen Anıl devam eder."
İnşirah başını kaldırıp Demiralp'e baktı. Gözlerini birkaç defa kırpıştırıp yutkundu. İstemiyordu fakat o yapmazsa aileden başka biri yapacaktı. Buna engel olamazdı. Bu bencillikti.
"Eve ne zaman gideceğiz?" Diye konuyu değiştirdi.
"Sabah çıkacağız yavrum." Dedi saçlarını öperken.
İnşirah iyice kendini ona yaslarken Demiralp kasıldı. Vücuduna değen teni onu zorluyordu. Düğüne kadar sabretmeliydi. Hem yavru ceylan da korkabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
ChickLitDemirel aşiretinin tek kızı... Mardin'in en köklü aşiretinin gelecekteki ağası... İnşirah Demirel herkesin dilinde olan bir kızdı. Güzelliği, edebi, merhameti ile tüm Mardinde tanınırdı. Koca aşiretin tek kızıydı. Demiralp Karaaslan Mardin'in en kö...