29.Bölüm

9.2K 351 31
                                    

Merhaba, çok uzun bir aranın ardından yine sizlerleyim. Üç beş okuyucu hala ısrarla merak ediyorlar. Sabrınız için teşekkür ederim. Karakterleri unutanlar için ufak bir hatırlatma ile başlayacağım.

Demiralp Karaaslan: ana karakter

İnşirah Karaaslan (Demirel): ana karakter

Ömer Demirel: İnşirah'ın küçük abisi

Baran Demirel: İnşirah'ın büyük abisi

Davut Demirel: İnşirah'ın babası

Nur Demirel: İnşirah'ın annesi

Özlem Demirel: Baran'ın eşi

Melek Demirel (Karaaslan): Ömer'in eşi

Yasin Karaaslan: Demiralp'in dedesi

Mehmet Karaaslan: Demiralp'in babası

Gül Karaaslan: Demiralp'in babaannesi

Seher Karaaslan: Demiralp'in annesi

Fatma Karaaslan: Demiralp'in kardeşi

Melek Karaaslan(Demirel): Demiralp'in kardeşi

Berzan Karaaslan: Demiralp'in amcası

Yasemin Karaaslan: Demiralp'in yengesi

Anıl Karaaslan: Demiralp'in kuzeni

Gülse(Sena) (Karaaslan): Anıl'ın nişanlısı

Nisa: Demirel konağının hizmetlisi

#Hatırlatma#

İlk adımı atıp içeri girdi.

Oyun başlamıştı.

İçerideki rutubet burnunu kaşındırdı. Yüreği bir kuş gibi kanat çarpıyordu. Eli sanki onu koruyabilecekmiş gibi karnındaydı.

Adımları korkak ve isteksizdi. Elbisesinin etekleri yere değiyor, ufak çakıl taşlarına çarpıyordu. Başındaki taç ona ağırlık yapıyordu.

Kumar masasında beyaz giymek ne anlam ifade ederdi?

Nihayet durduklarında başını kaldırdı. Görmek istediği neydi bilmiyordu. Ama görmek istediği bu değildi.

İlk eli kaybetmişti.

Kocası karşısındaydı. Ama beklediği gibi değildi. Bir sandalyeye bağlanmıştı. Eli yüzü yara içindeydi. Hırpalanmıştı. Sabah giydiği takım elbise oldukça kirliydi.

Kendi elleriyle ütülediği gömlek kan içindeydi.

Yavaş yavaş başını kaldırdı Demiralp. Karısıyla göz göze geldiklerinde ilk kez acı hissetti. Onu burada, bembeyaz elbiseyle görmek canını yakıyordu.

Gözleri dolmuştu. Başındaki taç yana doğru kaymıştı. Eli karnındaydı. Diğer elini sıkıyordu. Dudakları büzülmüştü. Ağladı ağlayacaktı.

Demiralp ağzındaki kanı yere tükürdü. Sabah evden çıktığında kaçırılmıştı. Dalgınlığına geldiği için müdahale edemeden boynuna şırıngayı saplamışlardı. Yavaştan uyuşurken debelenmişti ama kimse fark etmeden arabaya bindirmişlerdi.

KÖRDÜĞÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin