Hippie Sabotage – Devil Eyes
Duman – Öyle Dertli
9. Bölüm: "Bağımlı"
Lilith kadınların kötü kaderine ilk başkaldıran kadındı ve Tanrı dahil herkes kadınların Havva kızı olmasını istiyor.
Kuruttuğum gıcır gıcır olan kadehin yüzeyindeki yansımamda irin sarısı gözlerim vardı. Onları ne kadar görmek istemesem de hep bir şekilde bakmak zorunda kalıyordum. Bir dönem sırf o gerçekle karşılaşmamak için siyah lens kullanmıştım ama gözlerime batan lenslere alışamamış, kısa bir süre sonra bırakmıştım. Zaten onun kömür karası gözlerini gördükten sonra siyah lens kullanabileceğimi de sanmıyordum.
Gözlerime daha fazla tahammül edemeyip başımı kaldırdım ve kömür karalarıyla göz göze geldim. Bunu beklemediğim için aniden onla bakışıyor olmak duraksamama sebep olmuştu. Buraya birkaç masa uzaklıktaki siyah geniş deri koltukta oturuyordu. Dizlerine yasladığı dirseklerinin devamındaki kollara bağlı elleri arasında yarısından biraz fazla içilmiş viski kadehini tutuyordu. Masada yalnızdı ve birkaç saniyede bir bakışmamızı bölen bedenler belirip kaybolsa da gözleri benden bir saniye bile çekilmiyordu.
Bugün biraz tuhaftı. Her zamanki gibi yine beni evden almaya gelmişti ama tek bir kelime bile konuşmamış hatta yüzüme birkaç saniyeden fazla bakmamıştı. Şimdi de acısını alır gibi kara gözlerini benden çekmiyordu.
İlayda dirseğini dirseğime vurunca daldığım derin düşüncelerden irkilerek çıktım. Bugün yüzü alıştığımın dışında makyajsızdı ama yine de güzeldi. Bakımlı yüzü makyaja ihtiyaç duyacak bir yüz değildi. Bana kaş göz yaptı. "Bu ne bakışmalar böyle aman aman,"
Gözlerimi devirdim. "İlayda başlama yine,"
"Bebek, kızma ama ben sizi shipliyorum,"
Çok küçük bir an duraksamanın ardından ona yüzümü buruşturdum. "O ne be!"
Kahkaha attı. "Kızım çok yakışıyorsunuz ya!"
Bir an kendi kendime yakışıyor muyuz cidden diye düşündüğümü fark edince kendimi tokatlama isteğiyle kaşlarımı çattım. "İlayda iğrenç iğrenç konuşuyorsun, git başımdan."
Ciddi anlamda eğleniyormuş gibi kıkırdadı. "Ne yani, Araf'tan etkilenmiyor musun?"
Lanet olsun ki, evet.
"Hayır. Ben erkeklerden hoşlanmam."
Kaşlarını çattı bir süre, sonra şaşkınlıkla bana baktı. "Oha! Lezbiyen misin?"
Bu sefer şaşkınlık içinde bakan ben olmuştum. "Ne? Hayır. Genel olarak dedim, insan sevmiyorum ben."
"Onu fark ettim zaten," dedi göz kırparak. "Ama Araf'a herkese baktığın gibi bakmıyorsun."
Kalbimin korkuyla sıkıştığını hissettim. Benim farkında olduğum ama isim koyamadığım bu duyguları, dışarıdan birinin de fark etmesi korkunun ateşini harlandırmıştı. Ben genel olarak hissetmezdim ama hissettiğim zaman da bunu asla ikinci bir kişiye belli etmez, içimde yaşar ve yine içimde öldürürdüm. Ona olan hislerim bu kadar mı açıktı?
"O ne demek?" diye sorarken sesimi umursamaz tutmaya çalıştım.
Göz kırptı. "Anladın sen."
Beni kafa siken düşüncelerimle yalnız bırakıp tezgâhın önüne gelen Altemur'un yanına gittiğinde, ona aşırı derecede sinir olduğumu hissettim. Ben bu hislerin zaten farkındaydım ama onları yok sayıyordum, şimdi ikinci bir gözle bunları bana söylerken günlerce düşüneceğimi bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PENT⛧GRAM
Mystery / ThrillerŞeytan tohumu. Bir Havva kızının rahmine bir iblis tohumu olarak düştüğüm günden beri lanetliyim. Bir iblis tohumuyken şimdi o tohumları rahminde büyüten benim. Günde yüz şeytan tohumunu yeryüzüne bırakıp masum bebeklerin canını alan dişi iblis. Lil...