10. BÖLÜM: İZMARİT

13 3 5
                                    

Have a Nice Life - Bloodhail

10. Bölüm: "İzmarit"

Bir insanı en çok sevdikleri yaralardı, bir insan sevdiğinden yara aldıktan sonra o insana kendinden başka kimse zarar veremezdi.

Araf uyuşturucu bağımlısıydı.

Bu ondan beklenmeyecek bir şey değildi ama ondan beklediğim bir şey de değildi.

Saniyeler uzayıp dakikaları doğururken ben Arınç'ın beyazı kırmızıya bulanmış gözlerine donuk bakışlarla bakmaya devam etmiştim. İlayda gözyaşlarını çoktan bırakmıştı ve odadan tek bir ses gelmiyordu.

"Ne oluyor?"

Gözlerimi bir robot gibi sesin sahibine, İlayda'nın arkasındaki adama çevirdim. Bu Bartu'ydu. Yakından daha belirgin olan deniz mavisi gözleri ona bakmamla yüzümde takılı kalmıştı. Beni ilk gören ve üzerimde oynanan her ne sik oyunsa onu bilen herkes bu şekilde tepki verdiği için şaşırmamıştım.

Ben ondan gözlerimi çekerken İlayda ona doğru dönmüştü. "Araf..." diye fısıldadığında sesi çatlak çıkmıştı. "Yine..."

Başka bir şey demesine gerek kalmamıştı, Bartu birkaç saniye içinde anlamıştı ne olduğunu. "Siktir," diye fısıldadığını duydum. "Olamaz lan. Niye yeniden başlasın?"

"Bilmiyorum," diye cevap verdi İlayda. "Bir tuhaftı bugün zaten."

Kapı açıldığında bütün kafalar hızla o tarafa çevrildi. Altemur odadan çıkıp arkasından kapıyı geri kapattığında hiçbir şey görememiştim.

Arınç "Nasıl?" diye sorduğunda Altemur önce ona sonra bana baktı. "Eve gitsen iyi olacak Alıç."

Kaşlarımı çattım ve dudaklarımı aralayacakken İlayda "Biliyor." diye lafımı böldü. Altemur öfkeli gözlerini benden alıp ona çevirdi. "Bilmemesi gerekiyordu."

"Ben söyledim." dedi Arınç.

Altemur gergin bir nefesle göğsünü şişirirken "Kokain çekmiş," dediğinde yutkunmuştum. O hayatının ipini ucuz bir maddenin eline verecek biri değildi. Sadece birkaç gündür tanıyor olsam da değildi işte.

Arınç parmaklarını saçlarının arasına sokup çekiştirdiğinde Altemur şefkatli bakışlarını ona çevirmişti. Yanına yaklaştı ve onu ensesinden çekip erkeksi bir sarılmayla kollarına aldı. "Geçecek,"

"Sikim geçecek!"

Arınç'ın ani bağırması İlayda'yı yerinden sıçratmıştı. Bartu'nun onun omzunu sıvazladığını göz ucuyla görebilmiştim. "Halit abiyi arayım mı?"

Altemur Bartu'yu "Ara," diye cevaplarken Arınç'ın ensesini sıktı. "Bir kere geçti, bir daha niye geçmesin oğlum?"

Arınç fevri bir tavırla Altemur'u itince Altemur geriye doğru sendeledi ama kapıya davranan Arınç'ı tutmak için çabuk toparlandı. Bartu ona yardım ederken Arınç boynundan damarlar fırlayacak derecede bağırmaya başlamıştı. "Derdin ne senin amına koyduğumun piçi!"

"Dur ulan,"

"Lan kurtulmuştuk işte, daha ne kadar sikeceksin hayatımı!"

Merdivenden patırtılar duyduğum sırada Arınç ağlamaya başlamıştı. Altemur onu tekrar kollarının arasına aldı. "Oğlum yapma lan, sakin ol bir."

Arınç'ın sessiz hıçkırıklarla sarsılan omuzlarını izlerken tekrar yutkundum.

"N'oluyor lan?"

PENT⛧GRAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin