Anka - Ateş

Dost musun , Düşman mı ?

''Selest burada neler oluyor ?'' dedi Atina sorgulayıcı bakışları  , amaçsızca titreyen gözlerini gizleyemiyordu . ''Atina , ben ...'' dedim ve sustum . Onla daha yeni tanışmış olsakta bu kızda bir şeye kesinlikle güveniyordum nedenini anlamasamda . Bir açıklamam olmadığından cümlemi tamamlayamamıştım , ''Losa , Lisa uyanın . Çok fazla güç kullandılar , Aysendar Chrisi çağırabilir misin ?'' diye sordu teyzem . Olamaz teyzem normal halindeydi , artık bir bahane bulsam bile olmazdı . Atina her şeyi öğrenecekti . ''Selestiya çabuk buraya gel , Atina sende .'' dedi teyzem emreden bir sesle . Ne zaman sinirlense yada gerilse bana tam adımla seslenirdi . Hemen yanına koştum .

''Atina kolunu uzat .'' sesi o kadar otoriter çıkıyordu ki Atina dediğini hemen yerine getirdi . Teyzemi tanımıyor gibi görünüyordu . Yada henüz olayın şaşkınlığını atlatamamıştı . ''Selest şimdi senden Aysendar ve Atinayı tutmanı istiyorum .'' dedi teyzem ve Losa ve Lisa haricindekilerin ellerimden tutmasını sağladı . Losa ve Lisanında ellerini kendi tutmuştu ''Sözlerimi tekrar et Selestiya ama sen Serus'un kalbi diğeceksin.''  . Dediğini onayladığımda bir kaç söz mırıldanmaya başladı ;

''Okyanusun mırıltısı duy beni , / ''Serus'un kalbi duy beni ,

Geri götür beni yeni evime , / Geri götür beni yeni evime ,

Sadece kalbi saf olanlar girebilsin içeriye ... ''/ Sadece kalbi saf olanlar girebilsin içeriye ...''

Gözümü başımın dönmesiyle açtığımda kulubedeydik . ''Sen kendi tılsımını mı yaptın ?'' diye sordum teyzeme . Oda gülümseyip '' Sonra Selest şimdi Losa ve Lisayla ilgilenmemiz lazım . Sende arkadaşınla ilgilensen iyi olur . '' dedi ve uzaklaştı . Yanımda dikilip saf saf bana bakan arkadaşıma baktım . Arkadaş yıllarca hasret kalıp buldum sandığım ama oda sahte çıkan en güzel kelimeydi benim için . ''Gel Atina odama çıkalım her şeyi anlatacağım .''

KRALİÇE SERUS

''Serus'un kalbi duy beni ,/ ''Okyanusun mırıltısı duy beni ,

Geri götür beni yeni evime , / Geri götür beni yeni evime ,

Sadece kalbi saf olanlar girebilsin içeriye ... ''/ Sadece kalbi saf olanlar girebilsin içeriye ...''

Kızım Selestiya . Olamaz bu , bu onların sesi Ameliya bunu neden yaptın ? Onu buraya getirmiş olamazsın . Soğuk buzdan zindanın içinde yerde oturmak değil kardeşimin , kızımın sesini duymak titretmeye başlamıştı beni , demek dönmüşlerdi . Olamaz Ameliya olamaz  bunu neden yaptın ki ? O dünyada güvendeydi . Bense yıllardır Perodan'ın  yanında esirdim . '' Hadi Serus yardım et bana '' - Ameli ya . Küçük kardeşim bana seslenmeye çalışıyordu . Selestin doğum günü onuda etkilemiş olmalıydı . Güçleri zayıflamış olmalıydı . Gözlerimi kapatıp fısıldamaya başladım .

'' Yanındayım burada ,

Evin yolu belli ,

Girecek içeriye , sadece seven seni.''   

Bu sözleri söylemeyeli kaç sene olmuştu kim bilir ? Bu gözümden yaşların bir bir süzülmesine sebep oldu . Geçmişe yol almıştı hafızam , her şeyin mükemmel olduğu o günlere ...

Serus- 11 yaşındayken .

Ameliya'yla sarayımızın geniş bahçesinde oyun oynuyorduk . O çok sevimliydi . Biricik kardeşim ve annemle vakit geçirmek en büyük hobim haline gelmişti . Babam sarayın ve ülkenin işlerinden bize vakit bulamıyordu . Annem bizi seyredip çayını yudumlarken biz bahçede oyunlar oynuyorduk . Ameliya kelebekleri kovalarken çok sevimli, görünüyordu henüz 6 yaşında olmasından kaynaklı olabilirdi bu sevimliliği . Kıvırcık kahve rengi saçları ve mavi gözleriyle çok tatlıydı . O kelebekleri kovalarken bende kitap okumakla meşguldüm , okuduğum kitap tılsımlar ve onların oluşumu ile ilgiliydi ve koskoca ülkede bu kitaptan sadece 2 tane üretilmişti . Biri okuduğum ve diğeride yedeği . Çünkü bu kitapta kendi tılsımını oluşturmaktan bahsediliyordu . Babam herkes bu tılsım yapma işini öğrensin istemedi , aleyhimize kullana bilirlermiş .