Ruh bağı

466 25 6
                                    

Karşımdaki koca yaratık , öfkeli gözlerle bana bakarken , dizlerim korkudan titremeye başlamıştı.

Tamam burada bir şeyler bulmayı bekliyordum. Ama kesinlikle bir ejderha değil. Sonumun karşımdaki devasa yaratık tarafından geleceğini düşündüren tarafımı susturmaya çalışsamda , başaramıyordum. Aklım kendini kapatmış, karşımadaki canavar yüzünden tirtir titrer olmuştu.

Korku bedenimi ele geçirirken yavaşça diz çökmeye yeltendim. Belki ona yanaşmaz yada haraket etmezsem bana bir şey yapmazdı. Yaşavşça eğilip diz çöktüm.

Koca ejder yavaş adımlarla bana yaklaşmaya başlamıştı. Korku bedenimi ele geçirirken , içimden son dualarımı ediyordum. Buraya kadardı.

Ejderha yavaşça etrafımda dolanıp beni koklamaya başladı. Acaba beni yiyecek miydi ? Tanrım bir ejderhaya yem olmak istemiyordum.

Ejderha etrafımda bir tur dönüp tam karşımda durdu. Gözlerini gözlerime kenetledi. Anlamaya çalışıyor gibi bir hali vardı. Bana meraklı gözlerle bakıyordu. Koca ağzını açıp üzerime ateşini üflediğinde , yanma korkusuyla güçlü bir çığlık attım.

Ateşinin ısısı tüm bedenimde hissediliyordu. Ama bir türlü yanmayınca gözümü açtım. Acı yoktu. His yoktu. O an sadece ben ve beni ısıtan alevlerle baş başa kalmış gibi hissettim.

Ejderhanın alevi etrafımda dönüp duruyor ve bedenim yavaşça o alevleri emiyordu. O an bir bağ hissettim. Yüreğimden bir ışık ejderhaya doğru ilerleyip içine işlemeye başladı.

Aramızdaki ışık hüzmesi bizi birbirimize yaklaştırmaya başlamıştı. Gözlerimi ışıktan alamıyorken , hangi ara ejderhanın dibine kadar gittiğimi sorguladım.

Ejderha kafasını eğip avuç içime deymesini sağladı. O an anladım. Ruh hayvanımı bulmuştum. Daha önce, asla göremeyeceğim bir ejderha . Benim ruh hayvanım olmuştu. Gözlerimi yavaşça rehberimin gözlerine çıkardım.

Gözlerimizin arasındaki bağ güçlenirken , ejderhamın anlında bir sembol belirdi. "§" benim sembolum olduğunu içimde hissediyordum. Kalbim ejderhamın sevgisiyle dolup taşmaya başladı.

Aramızdaki bağ gerçekten büyuleyiciydi. Ejderham gözlerime baktığında aklımdan bir ses geçti.

Cehennem .

Benim adım Cehennem prensesim .

Ejderhamın sesini kafamın içinde duyabiliyordum. İnanamaz gözlerle baktım bu sefer suratına . Sesi alev çıtırtılarını andırıyordu. Aynı zamanda görünüşüne yakışacak şekilde kalındı da .

Ejderham önümde tamamen diz çöküp, sırtına çıkabilmem için kanatlarını eğdi. Nasıl bilmiyorum ama bir şekilde isteklerini kendi zihnimdede güçlü bir şekilden hissediyordum. Duygularını , acılarını, hayatını...

Sanki ben yaşamışım gibi bütün hisleri kafamın içindeydi. Oda benimkileri hissedebiliyordu. O eşsiz bağın kollarına kendimi bıraktım. Dünyanın en güzel hissiydi bu. Şuandan itibaren , Cehennem olmadan, bende yoktum.

Ejderhamın sırtına yavaşça tırmanıp yerleştim ve ona sıkıca tutundum. Ormanın onlara ait olan kesiminden , toplanma alanımıza doğru ilerliyorduk. Cehennem ilk kez kendi bölgesinden çıkıyordu .

Bunu aklıma fısıldamıştı . Endişhesini içimde hissettim . Kendimi tam hissediyordum .

"Sakin ol koca oğlan. Ben yanındayım. " Cehennem'in endişhesi yavaşça azalıp tamamen yok olana kadar başını okşadım.

Yavaş adımlarla toplanma alanına yaklaşıyorduk.

"Prenses . Beni arkadaşlarının yanına çıkaracak mısın?"

Anka - AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin