Sır perdesi hâlâ kapalı

488 26 9
                                    

"Gizay dur!" diye bağırdı Claus. Küre Teledon ve Sera'yı yaktığım günü göstermeye başladığı sırada ellerimi üzerinden çektim .

Ama bir etkisi olmamıştı , küre hâlâ o günü göstermeye devam ediyordu . "Kapat şunu Atina." dedim.

"İyi de bu şey kapatılmıyor ki." Diye çığırdı . Of lanet olsun . Eğer bunu kapatmazsam herkes herşeyi öğrenecekti . Görüntüler hâlâ oynarken , ellerimi küreye doğrultup onu yakmaya başladım .

Küre yavaş yavaş erirken görüntü kesilmeye başladı . Ve tamamen yok olana kadar küreyi eritmeye devam ettim . Bu sırada etrafımdan yuhalamalar geliyordu.

"Görüntü gitti , artık durabilirsin . Sihirli kız." Dedi Gizay . "Bir insan , bir şeyi istemiyorsa bunu ona zorla yaptıramazsın Gizay . Bir daha sakın bana bunu yapma !" Dedim bağırarak  ve kalkıp telefonumu aramaya başladım.

Oturduğum yerin hemen yanındaki sehbanın üzerinde duruyor olması işimi kolaylaştırmıştı.

"Nereye gidiyorsun Selestiya ? Lütfen kal. Biz Gizay'ın adına senden özür dileriz." Gela gözlerime yalvarırcasına, bir yavru kedi edasıyla bakıyordu.

Telefonumu yerden alıp Gizay'a kızgın gözlerle baktım. Bu onun saçma şakalarına alet edebileceği bir konu değildi .

"Üzgünüm Gela ama zaten çok yoruldum . Eve gitsem iyi olacak." Gela sözlerime pek memnun olmamış, küçük bir çocuk edasıyla kollarını kavuşturmuştu.

Şaman ve Belarus itiraz nidalari atmaya başlamıştı.  "Hey tamam yeter bu kadar . Kız yeterince yoruldu . Ben seni eve bırakırım Selestiya. Nasıl olsa yarın akademide göreceksiniz ağlamayın." Dedi Claus. Sözleri arkadaş canlısı ama sertti. Gizay'a benim kadar kızmıştı. Ve sinirin ona olduğunu herkese yumuşak olan yüz ifadesinin ona gelinceki sertliğinden anlardınız.

"Teşekkür ederim ama ben kendim gidebilirim . " dedim . Şuan yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. O gün olanları görmek bana Jenna'yı hatırlatmış , suçluluk duygusu bedenimi sarmıştı. Bu duyguyu aştım sanıyordum. Ama olduğum yer aşmaya en uzak yerdi. Suçluluk daha çok tazeydi. Ellerimdeki kanın kokusu henüz burnumdan silinmemişti.

"Sen burdan akademinin yolunu bile bulamazsın. Beraber gidiyoruz . En azından akademiye kadar . " diye karşı çıktı Claus . Ah tabi ya nerde olduğum tamamen aklımdan çıkmıştı. Mahçup bir şekilde kafa salladım. Olanlardan sonra onla yürümek garip olacaktı. Umarım meraklı biri değilsindir Claus jekson. 

"Ben üzerimi değiştirip geliyorum. Bir yere kaybolma. " değip üst katın yolunu tuttu . O yukarı çıkarken herkes yeniden koltuklara oturmuştu.

Atina yanıma yaklaştı . "Benimle gel." Dedi . Peşi sıra mutfağa ilerledim.  "Ne oldu Ati?" Diye sordum . "Bak Selest . Yani yine senin fikrin ama çocukların öğrenmesinden zarar gelmez . Onların hepsinin Sözde kraliyet ailesinden yarası var. Saklamak istersen anlarım ama bence bir sıkıntı olmaz. " dedi . Aslında bakılırsa bu doğru bir düşünceydi.

"Daha çok erken Atina . Elbette bunu bir gün söyleyeceğim  . Yandaşlara ihtiyacım var. Ama önce onlara güvenmem gerek." Dedim .

Atina anlayışla gülümsedi.  "Hadi , gidelim." Diyen sesi duyduğumda arkama döndüm . Claus aşağı inmişti. 
"Görüşürüz millet." Dedim . Herkese teker teker el salladıktan sonra Claus'un peşi sıra evden çıktım.

"Teşekkür ederim." Dedim Claus'a soğuk bir tip olmasa iyi anlaşabilirdik belki. "Etme." Diye karşılik verdi . Bu tepkisine şaşırarak "Nedenmiş o ?" Diye sordum .

"Herşeyi soracaksan işimiz iş." Dedi . Yüzüme bile bakmadan yukarıdan yukarıdan konuşması sinirime dokunmuştu . Bende çenemi kapatıp yürümeye devam ettim . Bir saat sessiz yürümek adam öldürmezdi nasıl olsa .

Anka - AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin