Gizli kalması gerekenler.

424 24 12
                                    

Chris ve ikizlerin  annesinin  gelmesi en son beklediğim şeydi. Ama kast ettikleri şeyler yada bahsettikleri hikaye neydi ? Asıl merak ettiğim buydu.

Benimle ilgili bir hikaye mi  vardı ? Ben bir insan değilsem , bir resta  değilsem  ben neydim o zaman? Ne olabilirdim hatta ?

Şimdi  bunların cevabını almak için  salonda oturmuş bekliyorduk. Ben yerimde durmakta zorluk çekiyordum.

"Aysendar , görevini  yap." Büyük annenin sözleri üzerine , Aysendar harekete geçti. Ne yaptığını anlamak için , arkadaşlarımla beraber beklemeye koyulmuştuk.

Aysendar ayaklandı ve cebinden mavi bir toz çıkarıp üzerimize üfledi. Oda tamamen mavilere bürünürken , göz kapaklarım birden ağırlaştı. Öyle ki artık onlar,taşıyamadım. Bayılmadan önce gördüğüm son yüz büyük annenindi...

-Chris-

"Hey , ne yaptın sen?" Endişeyle yerimden kalkıp , kızımın yanına hızlıca geçtim. Baygın bir şekilde yatıyordu. "Neyi var onun söylesenize?"

"Sakin ol oğlum.  Kendi torunuma  zarar verecek değilim. " annemin  sözleri gözlerimi  kocaman açtı ve belliki şaşıran sadece ben değildim. 

"Ne dedin , Kahira  ? Ne demek kendi torunuma zarar vermem ? "  Ameliya bir bana , bir Selest'e bakıp  duruyordu. "Ameliya  ben ." Değip sustum. Ameliya'nın gözleri dolu dolu olmuştu. Sanırım en son beklediği şey buydu. Benim Selest'in babası olmam.

"Duydun ya Ameliya . Chris Selest'in  babası . Sana zamanında  üzülme diye ablan söylemek  istemedi. Bu odada olup bir şekilde bunu öğrenmeyen tek kişi sensin." Annem hala konuşuyordu. Her şeyi gelip çat diye söylemese  olmazdı zaten. Ameliya dolmuş gözlerini daha fazla tutamadan , yaşlarını akıttı yanaklarından. "Ameliya  ben sana söyleyecektim . Yemin ederim . Söyleyecektim."

Diyerek savunmaya  geçtim.  Lanet olsun. Bunca senedir ondan  böyle öğrensin  diye saklamamıştım bunu.  Ameliya , tek laf daha edemeden hızlıca evden  çıkmıştı.  Markus'da peşinden.  Evde sadece ailem ve Aysendar kalmıştık , çocuklar baygın  bir şekilde yatıyorlardı.

"Geç otur şuraya Claus. Söyleyeceklerim en çok seni ilgilendiriyor. " demişti annem.
"Lanet olsun." Değip oturdum boş bir koltuğa.

"Hepiniz biliyordunuz yani." Şaşkınlığım bunca yıl , kardeşlerimin bildiğini anlayamamamdandı.

"Biz mektuplarını bulduk abi. Serus'la olan. " dedi Lisa .

"Ve bana bildiğinizi söylemediniz .  Tanrı aşkına neden?" Diye sordum. Belki bildiklerini bilseydim , Selest'le daha çok vakit geçirebilirdim. Kızım yanı başımdaydı ama kimse kızım olduğunu bilmiyor diye , ona sarılamıyordum bile.

"Konumuz bu değil Chris. Daha önemli bir şey var . Selest senin onun babası olduğunu öğrenmemeli . Yani en azından ben bir çözüm yolu bulana kadar." Annem sözlerini tüm ciddiyetiyle , seçerek söylemişti.

Şaşkınlığımı gizleyemedim . Bir anda gelip , Ameliyat'ya Selest'in babası olduğumu söylüyor, ama ben kızıma babası olduğumu söyleyemiyorum.

"Neyin çözümünü bulana kadar anne ? Sen neyden bahsediyorsun ?"

Selest kendi ateşinde yandığı andan beri konuşamayan kardeşim , sonunda ağzını açmaya karar vermişti.

"Hala anlayamadın mı gerçekten abi ?  Tanrım, size inanamıyorum." Gözlerini devirerek söylemişti Losa bu cümleyi. Yüzüme bakamıyor olması , dikkatimden kaçamamıştı.

"Losa ağzında ne geveliyorsan çıkar artık. Ben bile seni anlamıyorum. Abim nasıl anlasın?" Diye yanıtladı onu ikizi. Lisa bile gerilmeye başlamıştı.

Anka - AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin