7. Bölüm "Dudaklarıma doğru..."

1.7K 142 27
                                    



7.Bölüm "Dudaklarıma doğru..."

🎼Carla Morrison - Disfruto🎼
Instagram; huysuzkartanesi

Merhaba, bu kez size erken geldim. Bunun şerefine yorumlarınızı bana bağışlayın. Seviliyorsunuz ☃️


Hayatımın en zor kararını dile getirdiğim saniyelerde, duyacağım cevapla ne yaparım diye düşünmek dahi istemiyordum. Bunu Baha'ya sorabiliyordum çünkü artık yanlışlıkla olsa da eşimdi. Baha hayır derse başkasıyla evlenir miyim bilmiyordum. Her şey bir bilinmeyendi benim için. Zamana bırakmayıp hayatım hakkında kararlar almam mı gerekiyordu diye bile düşünmemiştim. Sadece çok istediğim bir şey için başka bir insanı ikna etme yolunu tercih etmiştim.

Baha daha demin bankta yayılarak otururken bu kez huzursuzca kıpırdanıyor, hızla dizlerini sallıyor bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

"Akasya, sen manyak mısın?" sonunda ağzından birkaç kelime çıkmasıyla bende derin nefes aldım.

"Genelde öyle derler ama."

Baha'ya bankta oturmak yetememiş olacak ki hızla ayağa kalktı. Bankın önünde ileri geri birkaç adım atıp bana hayatında ilk defa görmüş bir varlık gibi bakıyordu.

"Akasya, sen deli misin?" Manyak olduğum Baha'ya yetmemiş olacak ki bu kez de deli olup olmadığımı sorguluyordu.

"Baha, bak sakin ol."

"Ne sakin olması ya!"

"Tamam, sakin olma. Mantıklı düşün tamam mı?"

"Yahu sen bu teklifi yaparken hangi mantıkla düşündün acaba! Bana bir söyler misin?" O kadar sinirlenmiş duruyordu ki ellerini havaya savuruyor. Yerleri arşınlayıp, bana olan sinirini çıkarıyordu.

"Ya..yani ben."

"Yok yok! Hepiniz bir oldunuz Baha'yı nasıl çıldırtırım diye düşündünüz. Kamera şakası falan mı bu?"

"Yo." Ağzımdan Baha'nın sözleriyle kaçan uzatarak söylediğim kelimeyle elimi sıkıca ağzıma kapattım.

"Allah aşkına ya! Bir de yok diyor hanımefendi."  Bu kez ayağını pat diye yere vurup aniden durdu.

"Ağzımdan kaçtı ya, ne sinirleniyorsun."

"Akasya bak güzelim, üstüme gelme. Bir dakika zaman ver bana, ben kendime geleyim."

Ellerimle dudaklarımın üzerinden tıp yaparken Baha'nın homurdanarak ileri geri hareket edişini izledim. Bir süre sonra adımları yine aniden durdu. İçi içine sığamıyormuş gibi birkaç adım atıyor, bana arada sinirli sinirli bakıyor sonra aniden duruyordu.  Aklından neler geçiyor çok merak ediyordum.

"Sen beni tanımıyorsun! Diyelim ki düzenli seks yapıp çocuk sahibi olduk. Bana nasıl güvenebilirsin? Ya seni başkalarıyla aldatırsam! Ya da bu evlilik nereye kadar gidecek? Çocuk olduktan sonra boşanacak mıyız?  Hatırlatırım o çocuk benimde çocuğum. Onu benden ayıramazsın!"

Kendi kendine soru sorup cevaplamalarının ardından elimle sakince boş banka vurdum. Oturması için onu teşvik ediyordum aslında ama o benim sessiz soruma , 'Seni dinliyorum.' diyerek cevap verdi. 

Aslında kurduğu her cümlede haklıydı. İnsanlar severek evlendiği, yıllarını beraber geçirdiği insana güvenemiyordu. Yeri geliyor evlendiği insan o yıllara, o emeklere; bir kalemde, bir gece de kıyıyordu. Baha'yı ne kadar toplum önündeki haliyle araştırsam da bir insanla aynı evde yaşamak çok farklıydı.

BAL GİBİ SEVDA  (Devam edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin