9. Bölüm "Hayat bilinmeyenlerle güzeldir."

1.4K 124 20
                                    




9. Bölüm "Hayat bilinmeyenlerle güzeldir."

🎼Gri- Olmaz🎼

Instagram; huysuzkartanesi

Merhabalar. Aslında bu bölüm daha uzun olacaktı ama sizi daha fazla bekletmek istemediğim için bölümü ikiye bölmeye karar verdim. Yeni bölüm alıntısını Instragram'a bırakacağım. Merak edenler okuyabilir. Keyifli okumalar.






Hayat gerçekten dedikodu bekleyen arkadaşlarla çok zor ve eğlenceliydi. Çünkü en ufak bir duygunu abartmanı sağlayıp beklentiye girmeni sağlarlardı. Bir kere hayal kurunca beklentiye giriyordum. Devamında yaşayacağım hayal kırıklığı da ani oluyordu. Çünkü beklenti insanı yorardı. Beni de yoruyordu. Baha ile aramızda geçen diyalogları ve sonrasını anlatsam kraliçelerden gelecek tepkileri bildiğim için beklentiye girecektim. Aramızda bir anlaşma yokmuşçasına Baha'dan bir duygu bekleyemezdim. O yüzden çoğu yaşadıklarımı kendime saklamayı tercih edecektim. Henüz evli kalkmak gibi bir karar aldığımı dahi söyleyememiştim.

"İlk önce Derin'in dökülmesini bekliyoruz değil mi?" Bu kez bende kollarımı göğsümde birleştirip tek kaşımı sorgularcasına Derin'e kaldırdım. Derin'in göğsünde birleştirdiği kolları aşağı düştü ve sorgulayan bakışları suçlulukla çevrildi. Büyükçe yutkundu. Dila ile biz eğlenen bakışlarla ona bakarken saçlarını savurup kıvırtarak koltuklara doğru yürümeye başladı. Biliyorduk ki bu Derin'in zaman ve özgüven kazanmak için yapmış olduğu bir hamleydi. Hedef şaşırtıp umurunda değilmiş havası çizecekti. Birbirini çok iyi tanıyan bizler için yanlış hamleydi. Dila ile birbirimize bakıp sessiz kahkaha atarken gülmekten gözlerimizden yaş gelmişti. Derin kahkahalarımızı duysa bize üç gün trip atardı. Bu ilk zamanlardan bu zamana gelen bir arkadaşlık kuralımızdı. Birbirimize kızınca üç gün birbirimizle konuşmazdık. Kırılanın kırgınlığı, kızgınlığı geçene kadar gönül almaya çalışırdık.

"Ay gidelim de Armağan'la derdi neymiş öğrenelim." Dila'nın gülümseyerek söylediklerini onaylayıp ciddileşmeye çalıştım. Gülmekten yaşaran gözlerimi silip yüzüme sabit bir ifade yerleştirdim.

Ben önde Dila arkada, koltukta huzursuzca oturmuş bize sinirini belli etmeyen Derin'in karşına geçtik. Koltuğa rahatça oturup Derin'i dinleme havasına geçtikten sonra elleriyle huzursuzca oynayan arkadaşımın konuşmaya başlamasını bekledik. Sessizlik uzadı ve bir türlü konuşmaya başlamadı. Biz gittikçe tedirgin olmaya ve gerilmeye başladık. Çünkü Derin böyle şeyleri uzatmadan anlatırdı.

"Derin seni asla yargılamayız biliyorsun değil mi?"  Dila'nın ortamı yumuşatan havasıyla Derin bir kez daha yutkundu. Büyükçe bir nefes verdikten sonra omuzları aşağı doğru çöktü. Gözleri dolu dolu bize bakan Derin'e şok içerisinde bakakaldığım anda Derin konuşmaya başladı.

"Ben neyi yanlış yapıyorum kızlar?"

Derin'in konuşurken sesinin titremesiyle içime hüzün sindi. Bizden bir cevap beklemiyordu. Sadece uzun zamandır içinde yaşattığı ne varsa patlamak için bu günü ve Armağan'ı bulmuştu.

"Birini kendimden çok seviyorum, değer veriyorum olmuyor. Beni aldatıyor. Biliyorsunuz ben kendime söz verdim. Bir daha kimsenin beni üzmesine izin vermeyeceğim diye. Birkaç günlük takıldığım insanlar beni artık tatmin etmiyor. Üzülmemek için verdiğim savaşta daha çok üzülüyorum. Umursamamaya çalışırken daha çok canım yanıyor. Bir de Armağan var şimdi..." O kadar çok şey biriktirmişti ki içinde kusması da bir o kadar zordu. "Öylesine eğlencesine bir öpücüktü ama neden onu düşünmeye başladım bilmiyorum. Kimsenin peşinde koşmayan ben, beni görsün istiyorum.Son yaşananlardan sonra gerçi..."

BAL GİBİ SEVDA  (Devam edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin