14. Bölüm "Sen benimle flört mü ediyorsun?"

1.2K 109 18
                                    


Merhabalar. Uzun zamandır yazmak konusunda tıkanmıştım. Bölümler uzun aralıklarla geliyor farkındayım. Bundan sonra hangi aralıklarla gelir bilmiyorum ama eğer beklemek istemezseniz okuma listenize ekleyip tamamlanınca okuyabilirsiniz. Bölüm beklerim benim için sıkıntı yok derseniz kalanlarla devam ederiz. Şimdi yeni bölüme geçebilirsiniz. Keyifli okumalar...





14. BÖLÜM "Sen benimle flört mü ediyorsun?


Dudaklarının arasından süzülüp dudaklarımın üzerinde dans eden nefesiyle umut, şimdi hiç olmadığı kadar içime işlemişti.  Tutku ise kirpiklerimin titreşimiyle beraber ortaya çıkan harelerimle çakışan dünya gözlerle var olmuştu. Sırtımdan aşağı doğru süzülen parmağıyla vücudum irkildi. Ensesindeki saç tutamlarının yavaşça parmaklarımın arasından kurtulmasına izin verdim.

Kapının tıklatılma sesiyle beraber kafamda kurduğum cennetten kopup yaşadığımız ana odaklandım. Baha benden dünya gözlerini çekmezken ben bakışlarımı ondan kaçırıp vücudumu ondan uzaklaştırdım. Hemen ayaklarımızın dibinde cam kırıklıkları vardı ve ben birkaç saniye önce yaşanan o anlarla Baha'nın gözlerine bakamıyordum.

"Baha Bey iyi misiniz?"

"Evet, İlayda. Bir sorun yok."

"Peki, efendim." Topuk tıkırtılarıyla uzaklaşan adım sesleriyle ben gergince parmaklarımla oynamaya başladım.

"Gül güzeli."

Bakışlarımı endişe ile etrafta dolaştırırken Baha'nın hemen yanımda çıkan sesiyle korkudan ağzımdan bir nida kaçtı.

"Ay!" ellerimi kalbime götürüp sakinleşmeye çalışırken Baha kalbimdeki elimi, ellerinin arasına aldı.

"Biliyorum aklını başından alıyorum. Kanıtı da dudaklarımın üzerinde duruyor." Diye fısıldayıp parmaklarımdan birini dudaklarına götürdü. Bana göz kırpan Baha ile yumuşacık dudaklarının parmaklarıma temas etmesi aynı anda oldu. Tenime temas eden dudaklarıyla elimi elektrik çarpmışçasına hızla kendime çektim.

"Baha!" sinirli çıkan ses tonuma rağmen bana gülümseyerek baktı.

"Efendim dünya güzeli."

"Bilerek yapıyorsun değil mi?"

"Neyi?"

Bana gülümseyerek bakan dünya gözlerinin arasında yakaladığım pırıltılarla hayranlıkla birkaç saniye bakıştım.

"Bunu!" Sitem edermişçesine çıkması için uğraştığım sesimdeki hayranlığı anlamasın istedim.

"Yirmi dokuz yaşındaki bir kadın için fazla tepki vermiyor musun? Ben sadece neden bu kadar utandığını anlamak için yaptım."

Beni okurmuşçasına bakan, gerçek beni bilen gözleriyle, bana bakmasın istedim.

"Önemli olan yaş değil. Önemli olan ne hissettiğindir."

"Peki, o zaman bir bakalım."

Yanaklarımın üzerinde tüy kadar yavaşlıkla ve naiflikle gezinen parmaklarıyla şaşkınlıkla kirpiklerimi kırpıştırdım. Kulağımın arkasına itelediği saçlarımla ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.

"Sana böyle dokunduğum zaman..."

Elleri bu kez belimin iki yanında yer aldı. Sağ elini havaya kaldırdı. Birkaç tane parmağını nazikçe kolumdan bileğime kadar dolaştırdı. Ben büyülenmişçesine ona bakarken, Baha her ne yapıyorsa ona devam etti. Sırtımdan aşağıya hareket eden elinin sertliğine nazaran yumuşak dokunuşuyla ürperdim. Bedenim gerilirken gözlerime bakarak sözlerine devam etti.

BAL GİBİ SEVDA  (Devam edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin