Nasılsınız? Ben iyiyim.
Uzun zaman sonra bir bölümü ilk defa bu kadar az yazdım sanırım. 600 kelime bile değil .qBende şaşırdım açıkçası adhslşdös
Neyse iyi okumalar..
~~~~~~~~~~~
Sanki içimde yağmayı bekleyen, ama bir türlü yağamayan bir bulut vardı..
~~~~~~~~~~~
Üç gün sonra..
Hatırlamaya çalışıyordum. Özel gücümün ne zaman olduğunu hatırlamaya çalışıyordum.
Son birkaç aydır hayatım film gibiydi.
Annemin gerçek annem olmadığını öğrendim, Deniz' in benden ne sakladığı, elektrik saçmam, elektrik saçmamın nedeni özel yeteneğim olmasıydı.
Ama bu neyin nesiydi? Özel yeteneğim varsa neydi? Aklımı kaybedecek durumdaydım.
Üç gündür işe gittiğim için kafam dağılıyordu.
Ama gece bu düşünceler yüzünden bir türlü uyuyamıyordum. Öte yandan Denize de kızgındım.
Benden ne sakladığını söylemiyordu.
Bu yüzden aramız biraz açılmış eskisi gibi değildik.
En çok canımı yakanda buydu. Onun gölgesine sığınamamak, ona neler hissettiğimi anlatamamak çok kötüydü..
Bugün son siparişimi aldığımda deri ceketimi alıp kâfeden çıktım. Birkaç gün önce ilk maaşımı almıştım.
Bu bile beni heyecanlandırmadı beni.
Sanki hissizleşmiştim. Üç gündür bitmeyen yağmur vardı.
Sanki bu yağmurlar dökemediğim gözyaşlarımdı, asla bitmeyecek gibiydi..
Yazda kışı yaşıyorduk. Bu biraz garipti, İstanbula gelmeden önce Bursada ikende çok yağmur yağardı.
Benim İstanbula geldiğim yıl'dan beri hiç bitmeyen yağmurlar vardı.
Sanki gelirken yağmurlarıda gözyaşlarım gibi getirdim ben.
Yine her iş çıkışı gittiğim parka yönlendi adımlarım. Salıncakları çocukluğumdan beri çok severdim.
Kim sevmezdi ki, her ne kadar büyüsemde her zaman gidiyordum.
Ve her gittiğimde benden başka kimse yoktu.
Kulaklığım kulağımda Duman - Haberin yok Ölüyorum parçası çalıyordu. Park her zamanki gibi bomboştu. Yine benden başka kimse yoktu.
Nihayet salıncağıma kavuşmuştum. Usul usul salıncağın dışında kalan bacaklarımı izliyordum salıncak hareket ederken.
Komik gözüküyorlardı.
Parkın önünden geçen insanlar bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı. Umursayan kimdi ki? Sol tarafımda bir ses duydum. Şarkının sesini çok açmadığım için anlamıştım.
" Selam! "
Sesin sahibine afallayarak baktım.
" Senin ne işin var burada? "
" Neden tapusu sende mi? "Soruma soru ile karşılık verdiğinde daha çok sinirlendim. " Kes Deniz! Sana sinirliyim. Ya gidersin ya da taciz ediyorlar diye bağırırım."
Evet, bunu yapardım. O derece sinirliydim.
" Güzelim, biraz fazla tepki vermedin mi? "
Az bile!
" Ne söyleyeceksen söyle, sonra gitmezsen dediğimi yaparım."Onunda salıncağa bindiğini gördüm. Kulaklığımı kulaklarımdan çıkardım onu daha iyi duyabilmek için.
" Evet, senden bir şey saklıyorum. Benden nefret edeceğin kadar büyük bir şey bu. Bunu öğrensen neler olacağını sende biliyorsun. Senden bir şey sakladığımı öğrendiğinde ne hale geldin. Bunun ne olduğunu öğrenirsen elektrik saçmaktan öte olabilir."
Bakışkarım yerden çekip ona yönelttim korku ile. Son cümlesi beni korkuttu biraz. Kaşlarımı çatmakla yetindim.
" N-ne gibi? "
" Hastanelik olacak kadar."Anlamıyordum, bu kadar vahim bir şeyi neden saklıyordu benden? Eğer gerçekten hastanelik olacak kadar büyük bir şeyse bu elbet bir gün olacaktı.
" Anlamıyorum, bu kadar büyük ne yapmış olabilirsin."
Bakışlarını kaçırdı benden. Her ne yapmışsa bakışlarından pişman olduğu anlaşılıyordu. Ondan nefret edeceğim kadar ne yapmış olabilirdi?
" Şimdilik bilmemen en iyisi."
Sinirle şakaklarımı ovaladım. Sürekli aynı şeyi söyleyip durmasından bıkmıştım.
Gözlerinin hüzünlendiğini ve dolmasını görmem nadiren göreceğim manzaralardandı.
Ve en son göreceğim şey olmasını bile istemiyordum.
Bu durumda ona bunları yapmam biraz garip hissettirdi. Her ne yapmışsa pişman olduğu belliydi, her ne kadar bilmesemde.
Ona mesafeli davranmak yapmak istediğim son şey bile değildi.
Salıncaktan inip benden adım adım uzaklaştı. Yağan yağmur daha çok çişelemeye başladı. Daha çok ıslanıyordum.
" Deniz! "
Parkın dışına çıkmıştı o sırada. Yanaklarındaki gözyaşlarını yağan yağmur saklıyordu benimkiler gibi.
Salıncaktan inerek yanına hızlı adımlarımla ilerledim usul usul. " Ne yaptığını bilmiyorum," durdum " Ama seni çok seviyorum."
Bana öyle güzel bakıyordu ki onun mavilerine tutulmamak elde değildi. Yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.
" Bende seni çok seviyorum küçüğüm.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelere Sığınmak (DÜZENLENECEK)
Teen Fiction⚠️ Acı Ve Gözyaşı kitabı ile bağlantılıdır ⚠️ Acı Ve Gözyaşı kitabının yan karakterleri, Gölgelere Sığınmak kitabının başrolleridir. İstediğiniz sıraya göre okuyabilirsiniz, ama Acı Ve Gözyaşını okumazsanız Gölgelere Sığınmak'ın sonunu anlamayabili...