•11. Armağanların İhtişamıyla Dans

69 13 37
                                    

Multimedia Gizem'im

Teoman - Bana Öyle Bakma
Keyifli okumalar..

Alaz'ın Ağzından

*

Uyuşan ve gevşeyen bedenimle rahatlamış hissediyordum.

Dudaklarımda asılı olan bir tebessüm vardı.

İçimi saran mutlulukla kıkırdamaya devam ettim. Başımı tutan kolumla ağzımı kapatıp güldüm.

Gülmeye devam ederken gözlerimi daha sıkı kapattım. Bulutların üzerinde uçuyordum.

İçimdeki neşe ile torbadan derin bir nefes daha çekip burnumdan uzaklaştırdım.

Uyuşan bedenim rahat yatağın üzerine devrilirken, kolumu yavaşça yastığa sarıp başımı daha sıkı bastırdım.

İçine çektiğin her nefeste.
Burnunun içine çektiğin her nefeste.
Sonun olacağını bilmediğin pusulanın ucunu takip ediyorsun.

O pusula yanlış!
O Ucundaki uçurumun yönü yanlış!
O uçurumdan gelen koku kan.
Ölmek isteyen bağımlı ruhların kanı.

Ölü cesedlerin ruhlarındaki çığlıklarla atladıkları uçurum orası.

Uçurumun dibinde şimdi sen duruyorsun.

Oradan atlamana az kaldı.
Atlayacak mısın Alaz?

*
Alin'in Ağzından

"Bana bir lolipop al! Al al hadi al! Şimdi onu bana ver, hadi ver ver! İzle beni benekli sincap, onu nasıl emeceğimi izle, hadi izle izle!"

Koltuğun üzerinde ayakta olan Güneş, şimdi televizyon önündeydi.

Kalçasını sallayıp elini birkaç kere havada döndürdükten sonra, sağ tarafındaki tekli koltuğa gelişi güzel bir şekilde yayıldı.

"Yeni şarkımı beğendin mi lolipokiko!"

"Ne kiko?"

"Ay lolipokiko lolipokiko! Ne salaksın ayol."

Gözlerimi kırpıştırıp sessiz bir nefesi içime çekip, Selena'yı televizyondan açan Güneş'e hafif bir tebessüm yolladıktan sonra başımı telefonuma geri çevirdim.

Açık duran telefonumun mesajlar kısmında, onun son yazdıklarını okuyordum.

Dün geceden beri rutin haline gelmişti bu yaptığım.

Düşünmemeye karar verip, restoranttaki etkinliği düşünmeye başladım.

Sibel Hanım belirlenen şarkılarda bizi çalıştırıp, yönlendirmesinde sonra bugün önemli iş adamlarının bulunacağı otele ait restorantta, bu akşam sahne alacağız.

Koluma çarpan kirlenti ile irkilip, dudaklarını büzüp, hafif çattığı kaşlarıyla konuşmaya başlayan Güneş'e çevirdim bakışlarımı.

"Ay harbi salaksın sen anam! Ay Salak ve saf olmak daha da kötü. Taş gibi çocuğu eniştem yapıcaktım. Senin soğan kafana tırtıllar sıçsın emi! İshal olursun da tuvalet terliğinden deve arıları çıkar inşallah, sıçarken boya kutusuna düşersin de inşallah popondaki renklerle dolanırsın, ayağa kalkamada sürün cırcır böceği gibi, Selena'nın hapsolduğu fanusa hapsol da sümüklerinle yaşa!."

İki elini beline atmış, yarı oturduğu koltuğa iri bacaklarını sığdıramadığı için belinden sonrası koltuğun dışındaydı.

"Ay Selena'm nasıl çıktı o fanustan. Sen çıkama inşallah sıçan kuş!."

LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin