Multimedia Güneş'im
Keyifli okumalar..*
Kaşlarını çatarak söylediğim cümleden sonra Alaz'a biraz daha yakınlaşıp, başını omzuna yaslamıştı.
Yüzündeki tebessümü genişletip, Ece'nin omzuna yaslanan başını umursamadan attığı iki büyük adımla yanıma gelerek dudaklarını aralamıştı.
"Gelmeyeceğini söylemiştin."
"Fikrimi değiştirdim ve buradayım."
Gözlerine bakıp konuşurken, başını hafifçe sallayıp, buna sevindiğini belli eden bir sesle konuştu.
"İyi ki değiştirmişsin."
"Alaz! Acıktım!."
Ece'nin sesiyle ikimiz ona doğru dönerken, Alaz kısa bir an ona bakıp gözlerini tekrar yüzüme çıkardı.
"Aç mısın?"
"Ala-"
"Biraz."
Diye mırıldanırken, Ece'nin sözünü kesmiş, dişlediğim dudaklarımla Alaz'ın bakışları şimdi oraya kaymıştı.
"Bize katılmak ister misin?."
"Olur!."
Şuan flört ediyorduk galiba. Gözlerini yüzümde dolaştırması beni utandırıp, heycanlandırırken elimi montumun içine koyarak yumruk haline getirip hafif sıktım.
Sakin ol! Sakin ol!
Açılan kapı ile Ece'nin üzerimizden çekmediği kıskanç dolu bakışlarıyla birlikte çıkmış Alaz'la yan yana yürürken otelin restorantına geçmiştik.
"Bizim çocuklarda burada olacaktı! Rahats-."
"Hayır olmam."
Gülümseyerek beni düşünmesine tebessüm ederken, başını tamam anlamında salladı.
Elini sallayan çocukla Alaz'ın, Ece'yi çoktan unutarak beni masaya yönlendirmesi ile neredeyse ağlayacak olan Ece, hızlı adımlarla lavabo işareti olan tabelâları takip etmişti.
Yüzümdeki gülümseyi saklamadan biraz daha genişletirken, masaya yaklaşarak Gizem, ve diğer üç çocuğa baktım.
Gizem'in beni gören gözleri önce baştan aşağı süzmüş daha sonra tebessüm ederek ayağa kalkıp, yanıma gelmişti.
Üzerine giydiği kot tulum ile gözüme fazlasıyla tatlı gelirken, saçlarının yarısını toplayarak küçük bir topuz yapmış ve kalın kazağıyla uyumlu olan pembe bir bandana bağlamıştı.
"Hoşgeldin! Ya da hoşgeldiniz mi demeyelim!."
Belime kısa bir an sarılırken, ürperen bedenim ile ona belli etmeden yavaşça geri çekildim.
"Asansörde karşılaştık."
Diyerek lafı uzatmazken, haylaz bir gülümseme ile Alaz'a dönüp onunda nasıl olduğunu sorduktan sonra masaya oturmuştuk.
Karşımda Alaz otururken, yanımda Gizem oturmuş ve onun yanında da lavaboda tazelediği makyajıyla geri dönen Ece oturmuştu.
"Ben Ege!."
Telefonumu masaya bırakırken Alaz'ın yanındaki çocuğun konuşmasıyla başımı kaldırıp, yüzünde gördüğüm tebessüm ile bende gülümserken elimi uzatmıştım.
"Memnun oldum, Alin!."
İsmimi söyleyip, elimi sıkan eliyle dudaklarını tekrar araladı.
"Ece'nin abisiyim. Aslında keman etkinliğinden tanışıyoruz ama hiç konuşamamıştık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUS
Teen Fictionİçimde sakladığım gizli sandığım açıldı yavaşça. Önce anılar saçıldı etrafa, arkasından hüzün kokan sesler gözyaşlarıyla dağıldı. Sandığın içinde, ellerini dizlerine sarmış, kaburgasındaki kırıkların acısıyla sessizce haykıran küçük bir kız çocuğu...