•3. Kayıp Pusula

115 14 28
                                    


Multimedia Alaz'ım

Alaz'ın ağzından
Keyifli okumalar..

*

Soğuk.
Tüylerimin diken diken olacağı kadar soğukluk.

Ruhum kışın ortasında gibi üşüyor, düşüncelerim git-gide bulanıklaşıyor, bedenim bir bağımlının vereceği tepkileri veriyordu.

"Yeter ulan! Kendine bunu yapma Alaz!"

Oturduğu koltuktan ne ara kalktığını bilmediğim Ege, dibime kadar girip yüzüme karşı bağırıyordu.

"Alma şu zıkkımı artık, sen bu değilsin kardeşim giderek kayboluyorsun!"

Kaybolmak.
Ben zaten kayıptım.
Yıllarca pusulamın doğru bildiğim yönünde yürüdüm.
Uçurumun dibiymiş meğerse beni götürdüğü yer.

Uyuşuk bedenimi kaldırıp, ayaklarımı sürüyerek mutfağa girdim.

Üşürken, yanmak neydi?
Bedenim buz kütlelerinin arasında kalmış gibi donuyor, ruhum alevlerin ortasındaymış gibi yanıyordum.

Soğuk suyu buzdolabından çıkarıp kapağını açtım, bardağa dökmeye gerek duymadan tek dikişte içtim.

İçim biraz soğumuştu.

İçeride ki çocuklar bu halim hakkında tartışıyordu. Ege ve Ozan'ın konuşmasını dinledim.

"Ben ona git sende zıkkımlan mı dedim lan!"

Bunu diyen Ozan'dı. Ege zaman kaybetmeyip dudaklarını aralayarak konuşmuştu.

"Böyle işi sikerim lan!"

Yere düşen bir şeyin sesi gelirken, umursamadım.

İki yıl önce Ozan ve ailesi bize gelmişti. Babam ve babası meslektaştı. Ozan ile oradan gelen tanışmamız vardı.

Babam ve 'Ozan'ın babası' Yunus amca polisti. Eskişehir'den tayini İstanbul'a gelince ailecek buraya gelmişlerdi.

Organ mafyasıyla çatıştıkları birgün Yunus amca, babamın arkasından dolanıp onu vuracak adamı son anda farkedip ateş etmiş.

Babamda teşekkür amaçlı akşam yemeğine davet etmişti. O günden beri Ozan ile süregelen bir dostluğumuz oldu.

"Nisa nerde? Gördümü senin bu halini!?"

Sinirli bir şekilde soru soran Ege'ye dönüp ters ters baktım.

Nisa benim canımdı. Onun beni böyle görmesine asla izin vermezdim zaten.

Aldığım nefes onunla güzeldi. Dünyayı karşıma alırdım onun için.

"Annem parka götürdü, akşam gelirler."

Ege yüzüme bakmadan başını salladı.

Nisa'ya verdiğim değeri bildiği için konuşuyordu, beni böyle görse korkardı çikolata canavarı.

Benim doğumumda annem çok riske girdiği için birdaha çocuk sahibi olmak istemediler. Babam çocuklara olan düşkünlüğüne rağmen annemi riske atmak istemedi. Annem ise bir kız çocuğu olmasını her zaman çok istiyordu.

Yıllar sonra annem hamile kaldı. Babam hiçbir risk oluşmaması için, ilk aydan eve bir hizmetli tuttu. Yıllık izninide alıp, annemin yanından bir saniye olsun ayrılmadı.

Hamileliğinin son aylarında doktor, hastanede yatmasının daha sağlıklı olacağını söyledi.

Tüm aile hastanede mekik dokuyorduk, herkeste bir telaş, heyecan vardı. Babam bir yandan tedirgin, bir yandan mutluydu. Yıllar sonra çocuğu olacaktı.

LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin