Merve & ...
Bazı kısımlar "Son Dans" ile bağlantılıdır. Daha anlaşılır olması için önce o kitabı okumanızı tavsiye ederim keyifli okumalar.♡
"Mucizem.." yorgun fısıltısıyla ilk damla bana ihanet edip süzüldü yanaklarımdan.
Sesimi çıkaramıyordu...
Bundan sonra ki bir kaç bölüm eskiyi anlatmaktadır. Tekrar şimdi ki zamana dönüldüğünde bunu belirteceğim keyifli okumalar..
Bölüm Şarkısı : Karsu-Bırak Beni Böyle
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzak ol,Mazi ol..
♡♡♡
4 Sene Önce
Yine klasik bir pazar sabahı..
Daha güneş günü selamlamadan sokağa dökülen çocuklar, oraya yapıştığına dair şüphelerimin olduğu kapı önü dedikodu tayfası, kahveden gelen okey taşı sesleri..Çaktırmadan adete bir yeşil çam edasıyla kesişmeye çalışan mahallemizin aşıkları..
Ve tabi ki üzerinde dizi çıkmış pembe pijaması, kendine iki beden büyük beyaz tişörtü, geceden örülmüş dağınık sarı saçları ile silah zoruyla ekmek almaya gönderilen ben.
Bunları her sabah mutlaka görebilirsiniz bizim mahallede. Hele de beni. Her şey değişir bu stil değişmez.
Hala uyanamamış olmanın verdiği dalgınlıkla bakkala doğru ilerlerken ayağımın parke taşının arasında ki boşluğa takılmasıyla bir kaç adım öne doğru yalpaladığımda düşmekten ucuz kurtulmuştum.
Bakışlarım öfkeyle taşa yöneldi.
"Seni oraya yol diye koyan belediyenin.."
Sakin ol Merve. Küfür yok. Sen annenin deyimiyle genç bir kızsın artık. Bir prensessin sen.
Bu düşünceye göz devirdim. Benden olsa olsa kül kedisi olabileceğini anneme kabul ettirememiştim. Bu gerçekle yüzleşemiyordu.
Uyuşuk adımlarla ilerlerken köşe başına toplanmış olan tayfayı görünce bakkalı kısa bir süreliğine boş verip adımlarımı onlara yönelttim.
"Günaydın gençler."
Abi yerine koyduğum biyolojik olarak sahip olamasam bile manevi olarak kardeşim olan insanlardı bu çıtırların hepsi. Büyük bir aileydik biz.Canlarımdı onlar benim. Onlar bir yana dünya bir yana derler ya o şekil işte.
Duygu dolu düşüncelerimi bölüp bir kaç saniye içerisinde sinirlerimi tepeme çıkaran tabi ki de ailemizin yüz karası olmuştu.
"Allahım kör olsaydım da bunu görmeseydim. Bu hal ne ekmeğe mi bastın,Kuran mı yırttın ne yaptın kızım sen ?"
Şok olmuş ifadesiyle bana bakan Yiğit'in söyledikleriyle tüm neşem kaçarken göz ucuyla kendimi süzdüm karşıda ki dükkan camının yansımasından. Bence gayet seksi bir görüntüm vardı. Sorunları vardı zaten bunun. O yüzden onun beğenmemiş olması normaldi. Küçükken 4 kez atıp 3 kez tutmuşlar zavallı Yiğit'i.
