Merve & ...
Bazı kısımlar "Son Dans" ile bağlantılıdır. Daha anlaşılır olması için önce o kitabı okumanızı tavsiye ederim keyifli okumalar.♡
"Mucizem.." yorgun fısıltısıyla ilk damla bana ihanet edip süzüldü yanaklarımdan.
Sesimi çıkaramıyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seni seviyorum bu gece gir kollarıma, yaşanan o duygularla öp beni bu gece..
♡♡♡
Cebinden anahtarını çıkarıp el çabukluğuyla evin kapısını araladığı da geçmem için yol verdi. Daha önce hiç gelmemiştim ona ait olan bu eve. El yordamıyla lambayı açtığında evi aydınlatan sarı ışık kısa bir süre gözlerimi kamaştırmıştı.
Küçük ama şık bir evi vardı. Koridorda ilerleyip hemen sağ tarafıöda kalan kapıdan salona girdiğimde peşimden geldi. Siyah,beyaz ve gri tonlarının hakim olduğu bir dekorasyonu vardı. Fazla eşya yoktu. Her ne kadar güzel görünsede bana biraz kasvetli ruhsuz bir ev gibi gelmişti.
"Ben bir lavaboyu kullanabilir miyim? Şu kayan tipime çeki düzen vermem lazım."
Alay dolu sesimle konuşurken hafif bir tebessümle beni izliyordu. Onunla bu evin içerisinde yalnız olduğumuzu bilmek bir yandan beni heyecanlandırırken diğer yandan gerilmeme sebep oluyordu.
"Hemen karşıda ki kapı."
Gösterdiği yere ilerlerken sırtımda ki delici bakışları hissediyordum. Sonunda banyoya girip ardımdan kapıyı kapattığımda derin bir nefes aldım. Sakin olmalıydım gereksiz geriliyordum.
Sırtımı yaslandığım kapıdan ayırıp aynanın karşısına geçtim. Dağılan saçlarımı açıp tekrar topladım. Akan makyajımı temizlerken yansımamda ki kız bana asla benzemiyordu.
Benim gözlerim hep parıl parıl olurdu. Böyle ruhsuz bakmazdım ki ben. İçten içe yükselen ağlama isteğimle baş etmeye çalışsamda bir danla yaş bana ihanet edip çeneme doğru yol aldı.
Elimin tersiyle sildim sinirli bir şekilde. Ağlamayacaktım. Ben bir karar vermiştim. Ve bu saatten sonra pişman olup kendime eziyet etmeyecektim. Sonuçta bu kararı verirken sonuçlarının böyle olacağını biliyordum.
Kendimi toparlayıp banyodan çıktığımda Savaş abi ortalıkta gözükmüyordu.Salona ilerleyip siyah koltuklardan birine bıraktom yorgun bedenimi. Git gide canımı acıtan topuklu ayakkabılarımdan kurtulma zamanım gelmişti sanırım. Bu gece bu kadar eziyet yeterdi. Yere doğru eğilip bileğimi saran kemeri açtım. Ayaklarım tam manasıyla şişmişti. Ayakkabılarımı kenara bırakıp bacaklarımı koltuğun üzerine toparladım. Başımı yastığa yasladığımda elinde kahve fincanlarıyla içeri giren Savaş abiye döndü gözlerim.Başımın dönmesi azalacağına artıyordu. Alkol bekledikçe daha çok çarpıyordu sanırım.
"Al bakalım."
Uzattığı beyaz kupa bardağı güçlükle aldığımda başım iyiden iyiye ağrımaya başlamıştı.