Töresizliğin Altında Yatan Gerçek

60 4 2
                                    


Akman ve Kayra bu kervanı uzunca bir vakit takip etmişlerdi. Batıya doğru ilerleyen kervan, obaya bağlı olan ormanı geçmişti. Yazın çöl, kışın azar azar yeşillik vaziyette olan geniş toprak düzlüğe varmışlardı. İkisi de atlarında eğilmiş vaziyette ilerliyorlardı. Ya onları görmüyorlar yada tehdit unsuru olmadığından önemsemiyorlardı. Bir vakit sonra Kayra "Artık takibin bir önemi yok gibi görünüyor Akman. Gittiği rota doğru. Ötüken'e gidiyorlar. Bırakalım takibi. Bizimkiler belki de buldular casusu." Akman bu sözü doğrularcasına yavaşladı. Derken küçük kervan yavaşladı. Zar zor görünen kervandan bir kişinin ayrıldığı görüldü. Akman eliyle işaret ederek:

- Şuna bak

Elini gözlerine siper edip bakan Kayra:

- Bir kişi ayrıldı. Hangi yöne doğru gidiyor?

- Güneydoğu.

- Çine doğru. Arkasında biri var gibi.

Atlarını şahlandırıp hızla ayrılan kişiye doğru ilerlediler. Yaklaştıklarında at sesleri duyan adam, yavaşça arkasını döndü. Peşinden iki zırhlı asker geldiğini görünce üzengisiyle atına sertçe vurdu. Eyerinin önde ve arkasında iki kız çocuğu vardı. İyice yaklaşıp çocukları gören Kayra bağırdı "BU O! BU O! YÜZBAŞIM PARS SÖYLEMİŞTİ!!" Atını daha da hızlandıran Kayra yayını eline aldı. Akman da aynısını yaptı ve bağırdı:

- SAĞ BACAK!

-SOL BACAK!

İkisi de oklarını aynı anda attılar. İki bacağına da ok saplanan atın dengesi bozuldu. Acıyla kişneyip yere yığıldı. Üstündeki baba ve kızları iki tarafa savrulup takla attılar. Dizginleri çekip hızla atlarını durduran iki onbaşı, atlarından indiler. Akman koşarak Kayra'ya "Ben adamı hallederim sen çocukları tut!" Çığlık çığlığa giden iki kız çocuklarının birini bir koluna diğerini diğer koluyla sardı. Çocuklar Kayraya vuruyor, tokat atmaya çalışıyor, babalarına erişmek istiyorlardı. Casus yerde yuvarlanmasına rağmen çabuk toparlandı. Ayağa kalkıp kılıcını çekti. Akman sıçrayıp körelmiş pusatıyla üstten bir saldırı yaptı. Casus yana çekilip savuşturdu hızla Akmanın başına bir kılıç indirdi. Akman arkası dönük vaziyette bu hamleyi almış, kılıç başındaki tolgayı uçurmuştu. Hızla dönerek bir hamle yaptı. Casus savuşturdu. Birkaç hamle denedi lakin Akman bunları Mayda'ya öğrettiği teknikle engellemişti. Sendeleyen rakibinin başına sert bir kılıç indirmişti. Casus yere yığıldı. Sersemlemiş gözlerle etrafına bakıyordu. Can çekiştiğini sanıyordu lakin sadece başı dönüyordu. Kör kılıcı başını yaramamış sadece morartmıştı. Akman, adamı bir eliyle yakasından tutup kaldırdı ve kabzasını başına geçirdi. Bayılan adam tam yere yığılacakken Akman eğilip omzuna aldı. Kız çocukları babalarına feryat ederken. Kayra kızların sesini bastırmak için bağırdı:

- Peki ya bunları ne yapacağız Akman.

- Bilmiyorum. Babalarını artık göremezler. Belki ben onlara bir yuva bulurum.

Casusu atına yatırdı ellerini uzun bir urgana bağladı. Fazla kısmını atın altından geçirip adamın bacaklarına sıkıca bağladı. Böylece attan düşmeyecekti. Yüzü yoluna yoluna kızaran Kayra en sonunda çocukları bıraktı. Babalarına doğru koşan çocukları bu sefer Akman diz çöküp tuttu. Ona da aynı muameleyi yaptılar. Bir kızı bıraktı. Diğerini vurmaya çalışan küçük ellerini tutup birleştirdi. Bir eliyle hafifçe sıkarak kelepçe yaptı. Diğer eliyle gözyaşlarını sildi. Yanağından öptü, saçlarını okşadı. Çırpınmayı bırakan kız sakinleşti. Ama hala ağlıyordu. Elini bırakan Akman kıza yavaşça sarıldı. Sessizce "Korkma"  diyebildi. Kendisinin de gözleri dolmuştu. Sarıldıktan sonra omuzlarından tutup kıza baktı. Mavi gözlü, sarı saçlıydı. 6-7 yaşlarındaydı. Akman'ın gözünden bir damla yaş süzüldü. Karşısındaki koca adamın ağladığını gören çocuk. Yavaş yavaş ağlamayı kesti. Kelimeleri ağzından zorlukla çıkarak. "Babanız kötü bir adammış. Biz şimdi onu iyi adam yapacağız." dedi. Kayra yoldaşının uçan tolgasını alıp ona uzattı. Akman ayağa kalkıp tolgasını aldı. Gözyaşını silerek "Sen bu kızları atına bindir. Benim atımda yer yok." Hızla toparlanıp yola koyuldular. 

BİR GÖKTÜRKLÜNÜN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin