Media: Zümra'nın Ve Reza'nın giydikleri.
6. Bölüm: "İsteme-Nişan"
Bölüm Şarkısı: "Yaşlı Amca:
Giderdi Hoşuma"***
Sabah uyanınca yanımda iç çamaşırları ile yatan Elsem'e baktım. Dün akşam bekarlığa veda partisini erken yapmıştık daha doğrusu biz bize. Sonra da evde önce pop müziklerle kopmuş, sonra halaylara geçmiştik. En son da efkarlanarak tüm içkileri karıştırıp içmiştik.Midemden ağzıma kadar gelen safra kesem ile lavaboya koştum. Klozete eğilmem ile midemde ne varsa çıkarttım. Biraz rahatlayınca bu sefer çişim geldi. Klozetin sifonunu hızlıca çekip oturdum. İşim hallolunca Elsem'i uyandırmak için ilerledim. Kahvaltı yaptıktan sonra kuaföre gidecektik.
"Elsem kalk!"
"Ya bırak beni!" Gözüm komodinin üstünde ki saate kaydı. 15:56 mı?
"Oha Elsem çabuk kalk! Saat 15:56! Geç kaldık lan geç!" Elsem gözlerini hızlıca açtı.
"Oha ne? Siktir ya!"
"Koş çabuk bi duş al!" Yataktan kalkmasıyla kapının zili çalması bir oldu. "Kapıya ben bakarım sen duş al!" Kapıya ilerlerken Elsem'de arkamdan bağırıyordu.
"Lan dur! Zümra dur dur!" Kapıyı açınca karşımda Reza'yı ve geçen Elsem ile sevişen adamı gördüm.
"Lan bu ne hal! Ersan arkanı dön!" Beni kolumdan tuttuğu gibi odama götürdü.
"Zümra bu ne hal? Sen böyle mi açıyorsun kapıyı?"
"Hayır ya, daha yeni uyandık. Üstümde iç çamaşırı olduğunu da unutmuşum!"
"Ah Zümra ah! Kuaför aradı beni, dedi randevunuz vardı gelmeyecek misiniz dediler. Korktum, bir şey oldu zannettim koşa koşa geldim!"
"Ya dün akşam Elsem'in zoruyla bir kaç kadeh devirdik. Sonrası işte böyle!"
"İyi bok yemişsiniz! Hadi çabuk git duş al, üstünü giyin. Zar zor randevu alabildik tekrar!"
"Öf Reza!" Dolaptan bornozumu ve saç havlumu aldım.
Elbisem için üst giymeye gerek olmadığı için alt aldım sadece. Eşofman takımımı ve yeşil tişörtümü alıp banyoya girdim. İyice yıkanıp kurulandım. Getirdiklerimi giyip çıktım banyodan. Reza çıktığımı görünce ayağa kalktı.
"Elbiseni de al gidelim."
"Tamam ben bir Elsem'e bakayım"
"Tamam bekliyorum" odadan çıkıp Elsem'in odasına ilerledim. Odaya girmemle Elsem'i bornozla, Ersan denen adamı da üstünde görmem bir oldu. Hızla kapıyı kapattım geri açtığım gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Süveyda
ChickLit"Ne yani bana tam tamına elli bin Türk parası ve elli bin dolar mı vereceksin?" Şaşkındım. "Evet dedim!" Kollarımı göğsümde bağladım. "Karşılığında ne istiyorsun peki?" İlla bir şey istyecekti. "Çocuğumu doğuracaksın!" Dedi. Şaşkınca gözlerim büyüd...