Media: Üçüzler
20. Bölüm: "Mutlu Aile Tablosu"
-6 Ay Sonra-
***
"Acıktınız mı siz? Ama anne uyuyor daha ne yapacağız?" Reza'nın sesi uzaktan gibi geliyordu. Sonra çocuklarımın sesini ve gülüşlerini duydum."Günaydın benim yakışıklı erkeklerim ve prenses kızım"
gözlerimi Reza'ya ve çocuklara dikmiştim. Çocuklar sesimi duymasıyla yattığı yerden çırpınmaya başladı. Ama en çok çırpınan oğullarımdı. Kızım babasına hayran hayran bakmakla meşguldü.
"Günaydın hayatım" dudaklarıma konan öpücük ile tebessüm ettim ve yataktan doğruldum. Oğullarımı kucağıma alıp öpücüklere boğdum. Sıra kızıma gelince almak için ellerimi uzattım ama o babasının boynuna daha çok sarıldı.
"Pis zilli, seni dokuz ay karnında taşıyan benim ben!" Sesimi incelterek söylenmemle kahkaha attı üçü birden.
"Allah'ım gülüşlere bak, yiyeceğim şimdi üçünü de!" Reza kendini zor tutarak konuşmasıyla kahkaha attım.
"Sakallarını kes, öyle ye benim çocuklarımı"
"Çocukların? Tek başına yapmadın o çocukları güzelim!"
"Tek başıma yaptığımı hiçbir zaman söylemedim?" Reza birşey söyleyecekken üçüzlerin ağlar gibi ses çıkarmasıyla güldüm.
"Bu beyler ve bu hanım çok mu acıkmış ne? Hadi hemen gidip kahvaltı hazırlayalım o zaman!"
"Aslında diyorum ki, hazır hava da güzel. Yağmur falan da yağmıyor, şöyle gitsek güzel bir kahvaltı mı yapsak dışarda?"
"Bilmem, senin işin?"
"Bir kaç saat bekleyebilir iş, ailemden önemli değil"
"Tamam o zaman hazırlanayım ben"
"Çocukları ben mi hazırlayayım yoksa beraber mı hazırlayalım?"
"Hazırlanmadan önce onları getir bir emzireyim"
Önce kızımı, küçük prensesimi emzirdim. Ardından oğullarımı emzirdim. Gazlarını çıkartmamızla dolaba ilerledim. Üstüme Aralık ayında olduğumuz için önce nar rengi kısa kollu yarım tişörtü, üstüne yine nar rengi hırkamı giydim. Altıma siyah yüksek bel kot pantolonumu giyip çoraplarımı ve yarım botlarımı giydim. Doğumdan üç ay sonra evde yaptığım sporla eski kiloma hatta kilomdan bir iki kilo eksik olacak şekilde geri dönmüştüm.
Duhan'ı yatağa yatırıp üstüne siyah uzun kollu tişörtünü, altına mavi kot pantolonunu giydirdim. Ayaklarına çoraplarını giydirip beyaz spor ayakkabılarını giydirdim. Saçını tarayıp siyah şapkasını taktım ve Reza'ya verdim.
Sonra Ahad'ı aldım ve yatağın üstüne yatırdım. Ahad'a ise beyaz üstünde yazı olan uzun kollu tişörtünü, altına askeri eşofman altını giydirdim. Ayağına çoraplarını giydirip fosforlu beyaz olan spor ayakkabısını giydirdim. Saçını da tarayıp Duhan'ın ki gibi şapka taktım. Ama mavi renkli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Süveyda
ChickLit"Ne yani bana tam tamına elli bin Türk parası ve elli bin dolar mı vereceksin?" Şaşkındım. "Evet dedim!" Kollarımı göğsümde bağladım. "Karşılığında ne istiyorsun peki?" İlla bir şey istyecekti. "Çocuğumu doğuracaksın!" Dedi. Şaşkınca gözlerim büyüd...