Media: Zümra'nın giydikleri.
9. Bölüm: "Evlenme Teklifi"
Bölüm Şarkısı: "Duman: Yürek"
***
Sabah başımda ki ağrıyla uyandım. yanımda ki saate bakınca saatin öğlen on ikiye geldiğini gördüm. Siktir! Siktir! Geç kaldım abi! Hızla banyoya koştum. Alalacele duş alıp odaya döndüm. Siyah iç çamaşırlarımı giyip üstüme geçen Elsem'in aldığı tulumu geçirdim. Kalın askılı, siyah, belime kadar dar belimden sonra ispanyol paça olan tulumun bel dekolteleri vardı. Ayağıma siyah stilettolarımı giyip siyah baget çantamı aldım. Sade ve hoş bir makyaj yapıp çantanın içini kontrol edip elime telefonumu aldım. Şarja koymadığım için kapalıydı. Yanıma usb kablomu ve power bank alıp evden hızla çıktım. Arabaya binince telefonu şarja takıp hızla anahtarı kontağa taktım.
Şirkete gelince o asansöre nasıl bindim hatırlamıyorum. Sonunda odamın olduğu kata gelince ilk Reza'nın yanına uğramaya karar verdim. Reza'nın odasının önüne gelince kapıyı tıklattım. Gel sesiyle içeri girmemle Reza'yı ve hemen önünde minicik eteğiyle bacak bacak üstüne atmış bir adet Selin görmeyi beklemiyordum.
"Hayatım, telefonunu açmayınca dün çok yoruldun zannettim. Bu yüzden geç gelmen sorun değil.." Reza'ya minnettar bir şekilde bakıp tebessüm ettim.
"Teşekkür ederim hayatım, o kadar elbiseyi çıkar bir daha giy derken baya yorulmuşum. Ah bu arada Selin hoş geldin, seni bir an göremedim!"
"Hoş bulduk canım, bende Reza'ya gitmeden önce tebrik edeyim de öyle gideyim dedim!"
"Aaa nereye gidiyorsun ki?" Ay bir beladan daha kurtuluyorduk şükür ya rabbim!
"Hollanda'ya gidiyorum. Belli mi olur belki bende evlenip gelirim"
"Valla çok seviniriz buna Selin!" Reza'nın öyle demesiyle kendimi kastım gülmemek için.
"Neyse ben gideyim artık. Son kontrolleri yapıp havaalanına geçeceğim daha!" Reza sarılmak yerine el sıkıştı. Bende sadece kafamı eğerek selam verdim.
"Eğer biz evlenmeden önce birini bulursan getir, çifte düğün yaparız!" Alaycıl konuşmamla Selin alaycıl bir gülüş sergiledi.
"Bulursam neden olmasın!" Çok sevinirdim valla. "Neyse görüşmek üzere!" Odadan çıkıp gidince Reza'ya döndüm.
"Valla uyuya kalmışım!" Elleri yanaklarıma yerleşti ve alnıma bir buse kondurdu.
"Sorun değil dedim ya bebeğim. Dün zaten gördüm nasıl yorulduğunu. Bugün öğlen seninle alışveriş yapmaya gideceğiz"
"Yaptık ya?"
"Evimiz için güzelim, ilk önce evimize gideceğiz oradan da mobilya seçmeye"
"Annen gil ile birlikte yaşamayacak mıyız?"
"Hamilelik zamanlarında ne olur ne olmaz diye annem gilin iki ev sonrası bir villa var ya, orayı aldım!" Boynuna sarıldım hemen sımsıkı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Süveyda
ChickLit"Ne yani bana tam tamına elli bin Türk parası ve elli bin dolar mı vereceksin?" Şaşkındım. "Evet dedim!" Kollarımı göğsümde bağladım. "Karşılığında ne istiyorsun peki?" İlla bir şey istyecekti. "Çocuğumu doğuracaksın!" Dedi. Şaşkınca gözlerim büyüd...