Seni Sevmeye Başladım Jung Daehyun

62 34 22
                                    

-S-sen uyumayacak m-mısın?

Derken Daehyun çocuğun saçını öpüp yanaklarını sildi. Gülümseyerek

-Sen uyu bende seni günlerdir ağlatmanın acısını çekmeye gidiyorum.

Diyerek sırtını ona dönüp gidecekken belinde hissettiği kollarla durup arkadan sarılan çocuğa seslendi.

-Jae’cik sen uyumalısın!

Derken Youngjae o görmese de omuz silkip başını yasladığı sırta iyice yerleşti. Sanki az önce ağlayan o değilmiş gibi küçük bir çocuk edasıyla mızmızlanarak

-Bana masal anlatmanı istiyorum Daehyun, gitme ve beni uyut!

Diyerek ona daha çok sarılıp onu bağımlı olduğu haplardan uzaklaştırıp aşkıyla kendisine bağımlı hale getirdi…

……

Güneş ışığının küçük parçaları, ağaçlarla çevrili dağ evinin içine sızarak, beyaz yatağa sığmış iki vücuda tatlıca vuruyordu. Işıkların uyandırdığı ilk kişi küçük olan oldu. Yavaşça ağlamaktan şişen küçük gözlerini aralarken sıkıca sarıldığı vücuda baktı. İnsan onun yanında kendini, korunmaya muhtaç hissederdi. Verdiği güven duygusunun tarifi sonsuzken Youngjae derince uyuyana baktı. Onu her ne kadar kırsa da bilinçli olmadığının farkındaydı. Onu sinirli olmaya iten bir şey vardı. Dün alkol alıp yanına geldiğinde fark etmişti bunu. Aslında normal olmadığını başından beri biliyordu belki ama onu sinire iten bir şey olduğu belliydi.

Youngjae, başını yasladığı yastıkta kaldırıp Daehyun’la yattığı pozisyona baktı. Daehyun gerçekten normal bir insan gibi uyumuştu ama kendisi… Tek bacağı Daehyun’un üzerinde başı onun göğsünde kolu da ona sıkıca sarılmış vaziyetteydi. Dışarıdan gören onu kaçmasın diye sıkıca tutmuş sanırdı. Yavaşça onu uyandırmadan kalkmayı planlayarak doğrulmuştu ki aslında başından beri uyanık olan Daehyun onu kolundan tutup kendi üzerine geri çekmişti. Youngjae onun uyanık olduğunu anlayınca başını onun omzundan kaldırıp ona baktı. Daehyun’un uykulu gözlerinden ziyade şişmiş gözaltlarında onun uyumadığını anlamıştı. Göz odağını ondan ayırmazken Daehyun bir şey demeden sadece ona bakıyordu. Youngjae yerinde rahatsızca kıpırdanırken Daehyun sonunda gülümserken Youngjae aklına gelen ilk şeyi söyleyip konuşmayı başlattı.

-Daehyun-ah! Bırakma beni olur mu?

Diyerek kolunu ona daha sıkı sararken Daehyun onun güzel saçlarını okşayıp gülümseyerek

-Seni asla bırakmayacağım ama…

Diyerek yattığı yerden onunla beraber doğrulurken, Youngjae onu zorlamasın diye ondan ayrılıp oturur pozisyona geldi. Daehyun oturup sırtını yatağa verirken Youngjae yatakta oturarak ona dönüp yüzüne baktı. Pişmandı yaptıkları için! Daehyun ilk baş göz temasını kaçırıp nasıl konuşacağını düşünürken küçük olan sabırla onun konuşmasını bekledi. Daehyun birkaç dakika başını eğip nasıl konuşacağını düşünürken elinin üzerinde hissettiği sıcaklıkla kafasını kaldırdı. Küçüğü şefkat dolu olan gözleri ve küçük elleriyle karşılaşırken Youngjae ona gülümseyerek bakıp

-İçinden geçeni söyle Daehyun, ben anlarım seni.

Diyerek tuttuğu eli okşarken Daehyun yanağından akan sıcak gözyaşını umursamadan başını kaldırdı. Elini küçüğü dolgun yanağına koyup okşayarak

-Bu kadar iyi olmamalısın? Sana zarar verdim, nasıl hâlâ bana güvenebil..

Derke Youngjae hızla onu dudağından öpüp geri çekildi. Daehyun şaşkınlıkla ona bakarken küçüğü kocaman sırıtıp

O BİR KATİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin