Medyada Yongguk varrrr..
Himchan arabayı yavaşça park ederken yanındaki çocuğu uyandırmamaya gayret etti. Arabayı park edince derin bir nefes aldı. Yanında uyuyan masum çocuğa bakıp gülümsedi. Hala bu çocuğun Yongguk'la kardeş olduğuna inanmak istemiyordu. Yongguk sert ve korumacıyken, Youngjae yumuşak ve kırılgandı. Ayrıca Youngjae giderek daha korkak bir hale gelmişti. Zaman iki kardeşin rollerini değiştirmişti. Youngjae eskiden daha cesur ve korumacıyken şimdi korkak ve kırılgandı. Yongguk'ta korkakken şimdi cesur ve atılgandı. Himchan arabadan inip telefonunu alırken kapıyı yavaşça kaptıp Youngjae'nin kapısını açtı. O kadar masum uyuyordu ki onu uyandırmaya kıyamadı zaten kaç gündür doğru düzgün uyuyamamıştı şimdiyse onu yorgunluktan öldürmüştü. Youngjae onun bir alışveriş delisi olduğunu bilseydi kesinlikle onunla gitmeyi redderdi. Çocuğu kucağına alıp dikkatlice arabadan indirdi. Kapıyı kapatıp evin birkaç basamaklı merdivenlerden çıkıp zili çaldı. Yongguk'un kapıyı açmasını beklerken kucağındaki küçük çocuk sayıkladı.
"Daehyun-ah! Lütfen bırakma beni! Lütfen!
Himchan sayıklanan isimle olduğu yerde dururken kucağındaki kaymasın diye onu biraz havaya kaldırdı. Kaygan mont onu tutmasını zorlaştırırken Himchan uyuyan çocuğun artık sayıklamadığını fark etti. Tekrar zile basacaktı ki Yongguk kapıyı açtı. Elindeki havluyu omzuna atıp nerde kaldınız diye bağıracakken HimChan'ın kucağındaki çocuğu görünce şaşkınlıkla ona bakarken Himchan abiyi telaşlandırdığını bildiğinden gülümseyerek kısık sesle
-Onu çok yordum galiba, uyuyakaldı. Alışveriş merkezinde yorulmuş olmalı. Çekil de geçeyim.
Diyerek Yongguk'un kenara çekilmesini bekledi. Yongguk hızla kenara çekilirken Himchan onu daha fazla taşıyamayacağını düşünüp salondaki büyük koltuğa bıraktı. Youngjae her şeyden bir habersiz uykusuna devam ederken Himchan odaya gidip büyük bir battaniyeyi getirip çocuğun üzerine atacaktı ki Yongguk izin vermeyip çocuğun üzerindeki montu yavaşça çıkarmaya başladı. O montu çıkarırken Youngjae yine sayıklamaya başladı
-Daehyun-ah! Gitme... Bırakma beni! Lütfee...nn....
Himchan tekrar duyduğu isimle dikkatini ona verirken Yongguk başı omzundaki kardeşini yatırıp battaniyeyi üzerine örttü. Oturduğu yerde HimChan'a dönüp
-Kimi sayıklıyor biliyor musun?
Diyerek kardeşini gösterirken Himchan su dolu bardağını dudağına değdirip omuz silkti. Onunda bir kardeşi vardı ama babaları yüzünden ikisi pek görüşemiyordu. Onu en son geçen yıl görmüştü. Annesi babası boşanmış, ayrı olduğu için Himchan annesinde kalmayı tercih etmiş, Daehyun’un ise yaşı tutmadığı için velayetini babasına vermişlerdir. Sonrada orada kalmayı tercih etmişti. Şimdi Youngjae’yi benimsemesinin tek sebebi buydu.
Youngjae derin uykusuna dalarken Yongguk ve Himchan sessizce mutfağa geçti. Yongguk ocaktaki yemeğin altını kapatıp sandalyede oturan arkadaşına döndü.
-Bayan Min bugün temizliğe geldi. Youngjae’nin odasını da temizlettirdim. Benim yüzümden zaten tedirgin şimdilik odasını düzenleyeyim dedim.
Diyerek sırtını tezgaha yaslarken Himchan başını sallayıp onu onayladı. Gülümseyerek
-Beni bile bu kadar düşünmüyordun valla pes, ne kıymetli kardeşin varmış.
Diyerek onunla alay ederken Yongguk burukça gülümseyip karşılık verdi. Youngjae’ye henüz bir şey söylememişlerdi ve bu onu mahvediyordu. İlk gün kafasına vurup bayılttığı çocuğun kendi kardeşi olduğunu bilseydi ona asla dokunmazdı ister bir psikopat ister bir katil olsa bile, sonra o adamın dedikleri “bu çocuk bir katil bütün ailesini yakarak öldürmüş sonra onu evcilleştirmek istedim ama gördüğün gibi neyse onu öldürmen iyi oldu yoksa bizi de gebertecekti. Görseydin yüzünü, seri katillere beziyordu” bu sözler kafasında çınlarken gidip ölesiye içmiş sonrada ona saldırmıştı. Ama hala oturmayan bir şeyler vardı. Youngjae dediğine göre evdekileri öldürmediyse bile o gün eğer onu bayıltmasaydı oradakileri öldürecekti. Ama o ısrarla öldürmediğini söylüyordu ama hafızası olayı anlatmasına izin veremeyecek kadar zayıftı. O yaptığı saldırganlığı unutuyordu. Buna evde şahit olmuştu ama o Youngjae’ye inanmak istiyordu. Başını kaldırıp telefonuyla ilgilenen arkadaşına bakıp gülümsedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O BİR KATİL
Fanfiction-İstediğimizi verene kadar burada otur o zaman. Elbet bir gün sıkılacaksın... ......... Tam gidecekken bileğini tutan çocukla durmak zorunda kaldı. Soğuk odada küçüğün titreyen sesini duydu. -Gitme! Korkuyorum! Derken tekrar ağlamak üzereydi. Daeh...