Diyerek dalga geçerken babası alayla sırıtıp
"Sen oyunu nasıl oynayacağını bilmiyorsan hata sendedir. İsteseydin onu altına verirdim ama sen aptal gibi onu okulda yakalamaya çalıştın.
-Hadi ama bir fahişe için çok çabaladım. Dinlenmek hakkım.
Jaeyoon babasının konuşmasına fırsat vermeden boynuna geçirdiği kulaklarını kulaklarına takarken babası onun duyamayacağını bildiğinden fısıldayarak
-Doğru, bir fahişe için fazla uğraştın.
.........Youngjae yavaşça kapı ziline basarken içinden Daehyun'un onu sorgulamaması için dua ediyordu. Doğru düzgün yürüyememesi ayrı sorunken apar topar okuldan gitmesi ayrı sorundu. Tuvaletten zoraki bir şekilde çıkarken kapıda şans eseri gördüğü sınıf arkadaşından çantasını istemişti. Arkadaşıda hemen dediğini yapıp çantasını getirmişti ve Youngjae'de koşarak okuldan çıkmıştı. Okuldan ayrıldığından ne Namjoon'un haberi vardı ne de Jin'in. Daehyun'u söylemeye bile gerek yoktu.
Youngjae'nin bastığı zil çalışından on saniye sonra kapı açılınca Youngjae nefesini tutup ona gülümseyerek bakan çocuğa baktı. Daehyun dişlerini göstererek sırıtıp elini Youngjae'nin yumuşak saçlarına götürdü. Alayla
-Ödevim var bahanesiyle benden kaçabileceğini mi sandın? Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanı-
Daehyun lafını tamamlayamadan boynuna sarılan kollarla susmak zorunda kalırken Youngjae yüzünü Daehyun'un geniş boynuna yerleştirip kokusunu içine çekti. Mırıldanarak
-A-annem sevdiklerinin kokusunu asla unutmazsın derdi Daehyun-ah! Kokunu asla unutmam ki ben. Seni seviyorum Jung Daehyun.
Youngjae, sıklaştırdığı kollarını yavaşça gevşetirken Daehyun şaşkınlıkla geri çekildi. Küçüğün canı bir şeye sıkkındı ama ne? Daehyun geri çekilip Youngjae'yi evin içine çekerken giriş kapısını kapatıp Youngjae'yi salondaki koltuğa oturttu. Youngjae bir şey belli etmemek için yüz ifadesini toparlamaya çalışırken Daehyun hızla Youngjae'nin yanına oturup gülümsedi.
-Anlat bakalım, yine Jin'le mi kavga ettin ya da ne oldu?
Youngjae tam hayır demek üzereydi ki söyleyecek başka bir bahanesi olmadığını fark edince kafasını sallayıp yalanına başladı.
-Jin hyung benimle konuşmuyor. Hâlâ bana kızgın, sana geldiğim için beni suçluyor ama gerçeği bilmiyor, gerçekten berbat bir durum Daehyun…
Younjgae kalbinin sıkışmasını hiçe sayıp Daehyun’u etkileyen sevimliliğini ortaya serip alayla
-Ama sorun değil, birkaç gün sonra mecbur benimle barışacak değil mi?
Daehyun Youngjae’in sevimliliği karşısında istemsizce gülümserken Youngjae de onun gibi gülümseyerek kollarını hızla Daehyun’a sardı. Daehyun karşılık olarak ona sarılırken Youngjae iyice Daehyun’un kucağına yerleşip kulağına fısıldadı.
-Sen et kokuyorsun ve ben açım, bırak da seni yiyeyim.
....
Youngjae yavaş adımlarla sınıfına girerken aniden birinin kolunu omzuna atmasıyla korkuyla irkilirken ona sarılan kişiyi görmesiyle korkusunun yerini büyük bir rahatlama alırken gülümseyerek arkadaşına baktı.-Hasretime dayanamadın değil mi? Hayatında benim gibi tatlı bir Youngjae olmaksızın yaşamak çok kötü değil mi?
Youngjae dişlerini göstererek sırıtıp Jin’e bakarken Jin göz devirip Youngjae’nin tombul yanağını sıktı. Alayla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O BİR KATİL
Fanfiction-İstediğimizi verene kadar burada otur o zaman. Elbet bir gün sıkılacaksın... ......... Tam gidecekken bileğini tutan çocukla durmak zorunda kaldı. Soğuk odada küçüğün titreyen sesini duydu. -Gitme! Korkuyorum! Derken tekrar ağlamak üzereydi. Daeh...