Sabah uyandığımda şu lanet beşiğin içindeydim. Aslında rahattı fakat bir yetişkin olarak bu beşiğin içinde bulunmak benim sinirimi acayip bozuyor. Dün.... dün aklıma geldikçe kendime küfür ediyorum. Ona nasıl bu kadar yumuşak davrandım ki, hala kendime kızıyorum. Hem beni kaçırıp bu saçma şeyin içine sokuyor, hemde buna rağmen ben o kadar yumuşak davranıyorum. Aklıma sıçayım belki sert davransaydım ceza alıcaktım ama en azından ona karşı sert davrandığını bileceği için belki de beni rahat bırakırdı. Bu manyak odaya kamera mı yerleştirdi acaba ne zaman kendi kendime konuşmak istesem odaya dalıyor.
Tae; bebeğim nasılsın?
Jk; anan gibiyim.
Tae; efendim bebeğim ne dedin?
Jk; nasıl olduğum hakkında sana verdiğim bir bilgi, senin hayatında olumlu birşey katmayacağına göre seni ilgilendirmez.
Tae; oo sen profesör müsün yoksa?
Jk; ne alakası var yani şimdi profesör olmakla gayet mantıklı bir açıklama yaptım.
Tae; bebeğim sana bir dahakine tahammül etmeyeceğimi ve ceza alacağını söylemeştim. Benimle düzgün konuşmak zorundasın.
Jk; ya ver ceza mı veriyosun kezzap mı veriyosun yeter ya!
Tae; jungkook geleli daha ne kadar oldu ki bıktın sıkıldın Tanrı aşkına benim sabrımı zorlama
Gözleri ateş saçıyordu sanki. Ödüm koptu ama kendimden koz vermemeliyimdim. Kapının ağzından yanıma doğru yavaş yavaş geldi. Sanki beni çıldırmak ister gibi o kadar yavaş yürüyordu ki bı an gelmesi yıllar sürecek gibi geldi. Yüz ifadesinden hiçbir şey çıkarmıyorumdum. Tam beşiğin önünde durdu, elini yavaşça kaldırdı, vuracak sanıp elimi yüzüme siper ettim. Ee hala vurmadı bu. Ellerini yavaşça yüzünden çektim. Ohh meğer kafamın tam üstünde dönüp duran şeyi çıkarıyormuş.
Tae; ne oldu korktun mu sana vurucam diye hm?
Jk; y-yok hayır korkmadım.
Tae; sen eğer şimdiden korkuyosan seninle çok işimiz var.
Jk; n-nasıl y-yani s-sen b-bana h-hep v-vurucak m-mısın?
Tae; hahaha neden kekeliyosun hani korkmuyodun?
Jk; sana hergun biri vurucam olsa korkmaz mısın?
Tae; bir kimse bana vuramaz, iki ben kimsenin bana vurmasına izin vermem o yüzden hala edemiyorum
Jk; sen nasıl bı insansın ya mafya misin sen seri katil falan mısın?
Tae; hayır ben itibarlı,tanınan ve saygı duyulan b KimTh Holding' in yani yeni adıyla KimJk Holding' in sahibi olan bir iş adamıyım.
Jk; KimJk mi?
Tae; evet başta kendi soyismim ile adını koydum fakat seni tanıdıktan sonra senin ismini temsilen KimJk olarak değiştirmek istedim.
Jk; neden böyle birşey yaptın ki?
Tae; çok basit seni seviyorum.
Jk; ya madem beni seviyosun neden normal bir şekilde karşıma çıkmadın? Neden beni sevdiği söylemek için bana bez takıp bebek odasına soktun? hem ben belki gay değilim belki kızlarda hoşlanıyorum belki şu anda sevgilim var benim. Beni hangi hakla yanına alabilirsin ki?
Tae; j-jungkook benim aklıma bunu araştırmak gelmedi ama beni sevebilirsin. Ben seni en güzel şekilde yaşatırım, sana güzel bir aşk sunabilirim.
O an kalbim sızladı. Az önce gözlerinden ateş çıkan adam şimdi önünden şekeri alınmış bir bebek gibi. Gözleri o kadar masum bakıyor ki, sanki karşımda ezilicekmiş gibi. Görebiliyorum... gözlerindeki derin bakışı görebiliyorum. O bakış benim ağzımda çıkıcak her kelimeyi çok etkiliyor. Gözlerimin içine içine bakıyor. Yavaş yavaş gözleri dolmaya başladı ama neden ki ne dedim de bu kadar etkilendi.
Jk; taehyung ned-
Tae; j-jungkook bak eğer sevgilin varsa gidebilirsin.
Sesi sonlara doğru kısıldı. Dizleri üstüne çöktü kafasına eğdi ve ağlamaya başladı. Neden bu kadar kırıldı ki, söylediğim hangi kelime o kadar canını yaktı. Beni gerçekten çok mı seviyor? Acaba sevgilim olabileceği ihtimalini söylediğim için bu kadar üzülmüş olabilir mi?
Jk; taehyung lütfen bu kadar üzülme neden ağlıyorsun
Onun cevap vermesini beklemeden beşikten çıktım ve tam önüne oturdum hay ben dilime.
Tae; J-jungkook eğer seni bekleyen biri varsa git ama benim senin için kendi canımdan, malımdan, herşeyimden vazgeçmeye hazırım hiçbirşey gözünde değil jungkook. Seni herşeyden daha çok seviyorum. Ben seni uzun zamandır takip ediyorum hani sen dışarda buluştuğun arkadaşlarınla gülerken ben, o gülüşünü bana özel değil diye üzüldüm. Onlara sarıldığında, kollarını kendi tenimde hissedemediğim için üzüldüm. Onları öptüğünü de, o incecik narin dudaklarını yanağımda hissedemediğim için üzüldüm. Senin onlara yaptığı her harekette ben üzüldüm jungkook, sen bana sarılmıyosun diye senin aldığın parfümden alıp evimin yastığıma ve evimin her yerine sıktım sana sarılmasam da kokuna sarılmak için. Seni bekledim, belki benim varlığını farkeder bana gelirsin, sarılırsın, öpersin diye bekledim jungkook ama gelmedin ben yine de vazgeçmedim. Ben hiç ciddi bir ilişki yaşamadım jungkook, aşk nedir bilmezdim ama seninle öğrendim aşk çok güzel bir şeymiş. Hayatımda tattığım en güzel duygu aşkmış. Ama benim herkesten bir farkım var ben dünyanın en güzel duygusunu, dünyanın en güzel insanı ile tattım. Ama seni istemediğin bir ilişkiye zorlayamam.
Beni o kadar sevdiğini bilmiyordum. Bu sözlerden sonra daha çok ağlamaya başladı ellerimi yüzüne koydum ve yüzünü kaldırdım. Gözleri kızarmış ve gözaltları morarmış. Onu öyle görünce kalbim sızladı. Canı yanmış gibi gözüküyordu. Dayanamadım neden böyle yaptığım hakkında fikrim yok ama içimden bir ses bunu yapmamı söyledi. Kafasını kendi kafamla hizaladım merakla gözlerime bakıyordu. Bı anda dudaklarına yapıştım. Başta şaşırdı ama hemen karşılık verdi dudaklarımız şehvetli ve gürültülü bı şekilde dans ederken araya dillerimizde girdi.
Birazda piçlik yapalım devamı sonraki bölümde yorum ve vote atmayı unutmayın bide hayrına takip edersiniz hadi byy🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*TAEKOOK* My Babe
General FictionNereden bilebilirdim bir mafyaya ve onca acıya karşın deli gibi aşık olacağımı.... (ANGST) (TEK ANGST KİTABIMDIR)