Neredeyse akşam olmuştu. Herkes bahçede oturmuş birşeylerle ilgileniyordu. Morgan gelip babasının yanında oturdu ''hafta sonu cadılar bayramı. Parti olacak mı?'' diye sordu tatlı bir tavırla ''kızın da aynı senin gibi Tony'' dedi Nat gülerken ''Maguna istiyorsa neden olmasın?'' diye sordu Tony ''hem de mutlak zaferimizi kutlamış oluruz!'' dedi Thor ''peki ne zaman nerede olacak?'' diye sordu Peter ''Avengers üssü yerle bir oldu ya o yüzden'' dedi ekleyerek ''Malibudakı eve ne dersiniz?'' diye sordu sonraysa bana döndü ''orası uygun bence'' dedim ''peki o zaman bu hafta cumartesi akşam 8. Cadılar bayramı partisi. Malibudaki evde. Herkes davetli'' dedi Tony ''yaşasın!'' dedi Morgan mutlulukla. Bu haline her kes gülmüştü. Zihnimde hissetdiğim şeyle Wanda'ya döndüm. Bana gelmemi işare etdi kalkarken. Ben de çaktırmadan peşinden gitdim.
Evin arkasında bekliyordu. Arkama kısa bir bakış atdıktan sonra ona döndüm ''birşey mi oldu?'' diye sordum ''Vision'ı da geri getire bilir misin?'' diye sordu. Sorusuna irkilmiştim. Herkesi geri getirmiştik ama Vision. Onun için hiçbirşey yapamamamıştım. Sevdiği adamı kendi elleriyle öldürmüştü. Acısını çok iyi anlıyordum ''Wanda bilemiyorum. Yani onu geri getirmek için zihin taşına ihtiyacımız var ve yüzbaşı taşların hepsini kendi zamanına götürdü'' dedim yutkunurken ''başka bir yolu yok mu? Kitabı kullanarak geri getiremez misin?'' diye sordu. O kitabı bugün fazlasıyla kullanmıştım. Strange'den hoşlanmasam da haklıydı. O iyi bir kitap değildi. Bu yaptıklarım bir sorun yaratacak ama nerede ve ne zaman olduğunu bilmiyorum. Ya da ben onu bulduğum ilk gün yaratmıştır belki. ''Tamam yaparız ama bunu ceset olmadan yapamam nerede tutulduğunu bile bilmiyorum'' dedim ''ben biliyorum. S.W.O.R.D diye bir teşkilatın merkezinde tutuluyor'' dedi. Bu bilgiyi nasıl bulduğuna şaşırmadım değil. Yani daha 2 gün önce geri gelmişti ''tamam o zaman şu partiden falan sonrası S.W.O.R.D merkezine gideriz ve onu ordan alıp birşeyler yapmaya çalışırız'' dedim ''teşekkür ederim'' dedi ve bana sarıldı ben de kollarımı sardım. Bu yaptığıma pişman olacağıma eminim.
Birlikte diğerlerinin yanına gelmiştik. Coulson ve ekibi de buradaydı ''eğer kalacak yeriniz yoksa S.H.İ.E.L.D merkezinde kala bilirsiniz'' dedi Daisy. Herkesten onaylayan sesler çıkmıştı ''tamam o zaman 'Zephyr 1' sizi bekliyor'' dedi Coulson. Sam, Bucky, Wanda, Pietro, Guardians, Thor, Carol, Maria, Fury, Rhodey, Steve onlarla birlikte gidecekti. T'Challa Okoye ve Shuri Wakandaya geri döneceklerdi. Scott ve Hope da kendi evlerine. Clint de ailesiyle kendi evine dönecekti. Ben de kendi evime gidecektim ''şey benim eşyalarım senin evinde onu alıp sonra gideyim'' dedi Pietro ''tamam sen benimle gel ben seni sonra yeni merkeze bırakırım'' dedim gülümserken.
Tony'nin arabalarından birisini ödünç almıştım. Sessiz yolculuk sonrası evime varmıştık. Anahtarı çevirip içeri girdiğimde herşey bıraktığım gibiydi. Pietro sırt çantasını alıp bir kaç parça kiyafeti içine tıkıştırdı. Bunu yaparken de epey sessizdi. Çantaısını omuzuna geçirdi ''bence hepsini aldım'' dedi etrafa kısa bir bakış atdı ''şey...'' dedim dikkatini kendime çekerken ''ne oldu?'' diye sordu ''benimle kalsan olur mu?'' diye sordum ''ne?'' diye sordu gülerken '' benimle kal. Yanlız olmak iyi hissetdirmiyor'' dedim bakışlarımı ondan kaçırırken. Gülümseyerek gelip bana sarıldı ''tamam принчеса(prenses)'' dedi güzel aksanıyla.
İçeri girib eşyalarını yeniden yerleştirmişti. ''Yine kanepede uyuyacağım değil mi?'' diye sordu bıkkınca ''aslında hayır'' dedim ve koltukları birleştirdim. Elimi onlara doğrultdum. Toza dönüşmüşlerdi ama tozların yere düşmesine izin vermedim. Onları şekillendirerek bir yatağa çevirdim. ''Tamam bu parmağını şıklatıp Thanos'u öldürmenden bile havalıydı'' dedi ''bence bu işini görür'' dedim ''fazlasıyla'' dedi ''o zaman iyi geceler zaten ben uyurken başımda bekliyordun eminim yorulmuşsundur'' dedim gülümserken ''evet biraz sanırım'' dedi ''iyi geceler'' dedim odama girerken ''надобраніч(iyi geceler)'' dedi.
