Chapter 14. Fear Dimension

331 42 59
                                    

Medya: Korku boyutu yarığı (fear dimensional rift)

Odamdan çıkıp Pietro'nun odasına gittim. Oraya vardığımda Wanda ve Vision ordaydı. ''Uyudu mu?'' diye sordum ''evet zar zor. Hala titriyordu sakinleşmesi için zihnini sakinleştirdim'' dedi ''tamam'' dedi çıkarken. Geçip yanında oturdum ve saçlarını okşamaya başladım. Saçlarından yüzüne doğru indirdim parmaklarımı. Başını çevirip elimin içine küçük bir öpücük kondurdu ''gerçeksin değil mi?'' diye sordu ''hem de tüm benliğimle'' dedim gülümserken ''seni kaybederim diye çok korktum'' dedim ''ben hep seninle olacağım ne olursa olsun'' dedim ''sen uyu dinlen ben aşağı ineceğim'' dedim kalkarken ''ben de geliyorum'' dedi kalkarken ''fazla yoruldun uyu zihnin dinlensin'' dedim onu omuzlarından geri ittirirken ''hayır gözlerimi her kapattığımda aynı şeyleri görmeye başlıyorum'' dedi ve ayağa kalktı ''tamam sen nasıl rahat ediyorsan'' dedim gülümserken. Birlikte aşağı indik

Nerdivenlerden inerken telefonum cebimden düştü. Eğilip alacakken bir kaç saniyelik gözüm karardı. Başımı iki yana sallayıp telefonu aldım. Pietro benden önce aşağı inmişti sanırım. Ana salona geldiğimde kimse yoktu. ''Millet?'' diye sordum etrafımda dönerken. Salon olduğundan daha karanlıktı. Nereye kayboldu bunlar ''Friday?'' diye seslendim ama kesik kesik ses dışında hiç birşey duymamıştım. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişilerle nefesimi tuttum. Annem Tony Pietro mutant çocuk ve ailesi vardı. Pietro'nun farklı yerlerinde yaralar vardı ve üstü kanlıydı. Tony'nin elinde sozunluk eldiveni vardı ve eldiven olan kolu berbat haldeydi o tarafta yüzünde ve boynunda yara izleri vardı, annem yaralıydı küçük çocuk ve ailesi de yaralıydı. ''Neler oluyor?'' diye sordum korkmuş şekilde ''görmüyor musun? Hepimiz senin yüzünden öldük'' dedi annem ''ne?'' diye sordum fısıltıyla ''bizi kurtara bilirdin'' dedi Pietro ''hala yapa bilirim'' dedim ona doğru giderken ''hayır yapamazsın'' dedi ''evet yapa bilirim herşey yapa bilirim ben. Senin için herşeyi yaparım'' dedim ellerimi yüzüne yerleştirirken ''hepiniz için herşeyi yaparım'' dedim diğerlerine de dönerken ''sen çok tehlikelisin'' dedi Tony ''yokedilmen gerekiyor'' dedi eklerken ''canavarların yokedilmesi gerekiyor'' dedi küçük çocuk ''b-ben canavar değilim'' dedim ona doğru eğilirken ''evet öylesin'' dedi Pietro ''bunu sadece sen yapabilirsin seni yoketmeye bizim gücümüz yetmez'' dedi Tony ''kendini yoket!'' dedi annem ''bu dünya için çok tehlikelisin'' dedi Tony ''yaşamak için çok tehlikelisin'' dedi annem ''sizi hayata döndüre bilirim bende Darkhold var o kitapta herşey var'' dedim ''bizi kurtarmanın tek yolu kendini feda etmen'' dedi Pietro ''herşeyi kurtarmanın tek yolu kendini kurtarman'' dedi Tony.

-Pietro Maximoff-

Hera telefonu düşürdükten sonra alıp yeniden kalktı. Birşey söylemeden aşağı indik. ''Hey neden uyandın?'' diye sordu Wanda ''sıkıldım'' dedim omuz silikirken ''millet?'' dedi Hera kaşları çatılırken ''noldu?'' diye sordu Clint. Sonra etrafında döndü ''Friday?'' diye seslendi ''efendim bayan Collins'' dedi Friday ''güzelim sorun nedir?'' diye sordum elimi omuzuna koyarken. Sonra korkmuş şekilde karşıya döndü ''neler oluyor?'' diye sordu ''ah hayır sana olanın aynısı şimdi de ona oluyor'' dedi Steve ''ne'' dedi fısıltıyla ''hala yapa bilirim'' dedi umutla bana dönerken ''evet yapa bilirim herşey yapa bilirim ben. Senin için herşeyi yaparım'' dedi ellerini yüzüme yerleştirirken. Ellerimi ellerine yerleştirdim ''Hera bu olanlar gerçek değil'' dedim. Sonra gözleri dolarken bir kaç adım geri gitti ''b-ben canavar değilim'' dedi ''hayır değilsin'' dedim ellerimi yüzüne yerleştirirken. ''sizi hayata döndüre bilirim bende Darkhold var o kitapta herşey var'' dedi ''bizim ölü halimizle mi konuşuyor?'' diye sordu Natasha ''öyle duruyor'' dedi Bruce ''onu nasıl uyandıracağız?'' diye sordu Sam endişeyle ''zihnine ulaşamıyorum'' dedi Wanda. Yüzünde hiç görmediğim çaresizlik vardı hafifce başını salladı ve ellerini başına götürdü. Ellerinden çıkan enerji dalgaları şakaklarından içeri giriyordu ve bunu yaparken acı çektiği belliydi. ''Ne yapıyor o?'' diye sordu Bucky ''kendisini öldürüyor'' dedi Wanda elini ağzına götürürken. Kolunu tutup indirmeye çalıştım ama başarısız oldum ''merak etmeyin herşeyi yoluna koyacağım'' dedi gülümsemeye çalışırken ''hep birlikte deneyelim'' dedi Natasha da gelip diğer kolundan tutarken. Steve Natasha Bucky sağ kolundan tuttu ben Sam Rhodey Vision ise sol kolundan. Wanda ise büyüleri kullanarak her iki kolu indirmeye başladı. Ama işe yaramıyordu. Yüzünde parlayan çatlaklar oluşmaya başlamıştı ''neler oluyor?'' diye sordu kırmızı pelerinli birisi içeri girince ''Strange yardım et!'' dedi Bruce. Strange denen adam gelip Hera'nın karşısında durdu ''kendisini öldürmek üzere çabuk ol'' dedi Bruce. Garip şekilde bir kaç şey fısıldamaya başladı ve elini Hera'nın alnına götürdü. Bir kaç saniye sonra Hera derin bir nefes alarak ellerini indirdi. ''Aman tanrım'' dedi geri geri giderken. ''Neler oldu? Kimseyi öldürmedim değil mi?'' diye sordu kendisini kontrol ederken ''kimseyi değil de kendini öldürecektin'' dedi Wanda ''lanet olası fazla gerçekti nasıl başladığını bile anlamadım. Biran önce şu şeyden kurtulmamız lazım'' dedi alnını ovarken. ''Hangi şey?'' diye sordu Strange ''sen burada ne arıyorsun?'' diye sordu Hera ''bizim evrenimizde bir sorun var boyutlar arası yarıklar oluşmaya başladı'' dedi Strange ''birini kapattık bile yavaşsın büyücü'' dedi Hera gülerek oturma masasına giderken.

𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝑀𝑢𝑙𝑡𝑖𝑣𝑒𝑟𝑠𝑒 𝐸𝑟𝑎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin