Chapter 16. Wrath

302 46 59
                                    

-Yazar-

Göz yaşlarını tutmak için kaşlarını çattı genç kadın. Ama nemlenmesine engel olamamıştı. Genç adam ''bak açıklaya-'' diyordu ki lafını kesti ''açıklamaya ihtiyacım yok zihin okuya biliyorum'' dedi kız kederini içinde tutmaya çalışarak. Adam gelip elini yüzüne yerleştirdi ''bak kötü göründüğünün farkındayım ama-'' dedi. Kadın başın olumsuz anlamda yavaşca iki yana salladı ''bunu bana nasıl söylemezsin?'' dedi fısıltıyla. O kadar sessiz söylemişti ki... Adamın onu duyduğundan emin değildi bile. Yüzünü kenara çevirerek adamın ellerini yüzünden çekti. ''Evli bir adamla birlikte oldum. Bu beni ne yapar biliyor musun?'' dedi acı şekilde ''hayır sen öyle birisi değilsin. Sen öyle biri asla olmazsın ki'' dedi adam titreyen sesiyle ''bak sana söyleyecektim herşeyi'' dedi adam kadına yaklaşırken ''bana yalan atma Magnusson!(🔸️) Aklından bile geçirmemişsin böyle birşeyin olacağını!'' dedi kadın sinirle.

Titreyen ellerini sıkarak damarlarında şiddetle parlayan kana engel olmaya çalıştı. ''Bak hatalıyım biliyorum. Bana bir şans daha ver'' dedi adam yalvarırcasına ''Magneto haklıymış. Piçin önde gideniymişsin'' dedi kadın tiksinircesine. Kadın arkasını dönüp çıkışa doğru gitmeye başladı ''Hera lütfen dur. Ben sensiz ne yaparım'' dedi adam karşısını keserken ''benden önce ne yaptıysan onu'' ''lütfen ikinci bir şans ver bana'' ''ben bazı konularda ikinci şansı vermem'' dedi kadın tüm kararlılığyla. Sonraysa yoluna devam etti. ''Lütfen'' dedi adam kadının kolundan tutmak isterken. Ama kadın telekinetik güçlerini kullanıp adamı kendisinden uzağa itti ''aklından bile geçirme'' dedi sadece. Bahçeye çıkar çıkmaz havalanarak bir kaç saniye sonra gözden kayboldu.

Genç adam arkasından baka kalmıştı. ''Ne yaptım ben'' dedi kendi kendine. Onsuz ne yapardı ki! Hera onu bırakıp giderse neler olacağını hiç düşünmemişti. Şimdiyse yaptığı hata yüzünden arkasını dönmüş ve sonsuza kadar onu terketmişti. Affedilme şansı yoktu. Hera ona asla geri dönmeyecekti. Asla...

(Şarkıyla dinleyin:Mitski- Nobody slowed)

Genç kadın bilmediği bir kasabada yere yavaşca iniş yapmıştı. Yine ikinci bir seçenek olarak birisinin hayatına girmişti. Ve sevdiği adamlar hep ondan önce olanlara geri dönmüştü. Belki de sorun kendisindeydi diye düşündü hiddetle parlayan ellerine bakarken. Yumruklarını sıkıp kollarını kendisine çekti.

Hayatında hiç bu kadar yanlız hissetmemişti. Annesi ölmüştü. Babasını öldürmüştü. Kardeşi iyi bir adam değildi. İlk sevgilisi onu kırmıştı. Şimdiki sevgilisi de kırmıştı. Asla sevilmeyecekmiş gibi hissediyordu. Zamanında kendisi Loki'ye aynı şeyi söylemişti oysaki.

Titreyen çenesini engellemek için dudaklarını bir birine bastırdı. Göz yaşlarını hızla yanağından süzülüyordu. Dizleri titriyordu. Yavaş yavaş yere çöktü. Titreyen ellerine baktığında damarlarının parlaması yavaş yavaş ellerine doğru yayılıyordu. Ellerini kendisine çekerek durmasını diledi ''lütfen dur'' diye fısıldıyordu ard arda.

İçinde büyük bir enerji oluşmuştu ve dışarı çıkmak istiyordu. Boğazına kadar gelmiş ve orada düğümlenmişti. Ellerini başına götürdü ve bu enerjinin yok olmasını diledi sadece. Ama aklına hep aynı görüntüler geliyordu. Sevdiği adamın kadına nasıl dokunması, kendisinden önce onu ne kadar sevdiğini, saçlarını nasıl okşadığını, ellerinden nasıl tutduğunu, ona nasıl dokunduğunu, ona nasıl gülümsediğini, mavi gözleriyle ona nasıl aşkla baktığını, ona nasıl 'принчесса'(prenses) demesini. Oysa sadece ona özel olduğunu düşünmüştü. Pietro kendisiyle o kızın yerini dolduruyormuş sadece. Tüm bunlardan oluşan sinir öfke hayalkırıklığı kalp kırıklığı hepsi bir birine karışmıştı.

𝑨𝒏 𝑨𝒗𝒆𝒏𝒈𝒆𝒓 | 𝑀𝑢𝑙𝑡𝑖𝑣𝑒𝑟𝑠𝑒 𝐸𝑟𝑎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin