Won't You Stay Till the AM?

216 23 28
                                    

Sevgili Louis,

Hayır, çok resmî. Harry sayfayı yırttı ve defterin diğer sayfasını açtı. 

Selam Boobear,

Sayfaya, zavallı kalbini döktü, sanki zamanı azalıyormuş gibi çılgınca yazdı. Bir bakıma öyleydi de. Yazmayı bitirdiğinde, koltukta titriyordu. 

"Haz?"

Harry yerinden sıçradı. 

"Hey, benim," diye fısıldadı Louis.

Harry uykulu sevgilisine baktı. Dağınık perçemleri kan çanağına dönmüş gözlerini gizliyordu, boxer ve tavşanlı terlikler dışında bir şey giymiyordu. Harry terlikleri Louis'nin doğum gününde şaka olsun diye almıştı, ama Louis onları çok sevmişti. 

Harry onu görünce gülümsedi. Fısıldadı, "Selam."

Louis'nin dudaklarına baygın bir gülümseme yerleşti. "Oops."

"Lou, ne yapıyorsun?"

Louis kaşlarını çattı, "Aynı soruyu ben de sana sorabilirim, aşkım."

"Ben sadece... sadece..." dedi Harry, not defteriyle kıpırdayan ellerine bakarak

"Uyuyamadın mı?" Louis onun yerine tamamladı, koltukta yanına oturdu.

Harry başını salladı ve cevap verdi, "Sana mektup yazıyordum."

"Saat sabahın beşi," kaşlarını kaldırdı. "Okuyabilir miyim?"

Harry bir süre düşündü,  kaşlarını çattı. Louis'ye yalan söylemek istemiyordu, ama nasıl cevaplayacağını da bilmiyordu doğrusu. Sonunda iç çekti ve cevap verdi, "Henüz bilmiyorum. Söylemesi zor."

Harry'nin ne demek istediğini tam olarak anlamasına rağmen, yavaşça başını salladı. "Yakında okuyabilir miyim?"

Harry sertçe yutkundu, "Umarım hayır."

Harry'nin anlamlı kelimeleri Louis'yi ezdi, boğulmakla tehdit etti. Çığlık atmak istedi. Kusmak istedi. Harry'ye sıkıca sarılmak ve hiçbir şeyin onları ayırmamasını istedi, ölümün bile. Ama Louis çok yorgundu. Çok, çok yorgundu. 

Sonunda iç çekti ve "Sanırım artık yatma saati," dedi. 

Bundan sonra da mektup konusunu hiç açmadı. 

I Want to Write You a Song || LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin