Aşkın Adı:DİCBAR

8. Bölüm

Ertesi gün Barış sette huzursuzluk çıkartmış gibi setten birine Feris'i aratır.

Mert:Feris sete gelmen lazım.

Feris:kötü bir şey mi oldu.

Mert:Barış kendisini karavana kilitledi çıkartamıyoruz.

Feris:şuan bir sürü işim var tamam tamam Dicle'yi gönderiyorum ben.

Mert:tamam.

Feris Dicle'yi çağarır.

Dicle:buyrun Feris hanım.

Feris:Dicle acilen peri masalım setine gitmen gerek. Barış kendisini karavana kilitlemiş git onu çıkart.

Dicle:ama Feris hanım.

Feris:git dedim Dicle çabuk çabuk hadi hala burdasın hadi.

Dicle ajanstan çıkar ve peri masalım setine gider. Set çalışanının yanına gider.

Dicle:barış bey nerde

Set çalışanı:karavanında dinleniyor Dicle.

Dicle şaşkınca karavana doğru yürür.

Dicle'nin ağzından:dinleniyor mu kendini kilitlememişmiydi gene neler karıştırıyorsun sen acaba Barış Havas.

Dicle karavana gelir kapıyı çalar. Barış kapıyı açıp Dicle'yi içeri çeker karavanın kapısını kilitler.

Dicle:napıyorsun Barış.

Barış:iyiyim sevgilim sen.

Dicle:dalga geçme neden kapıyı kilitledin.

Barış:beni dinlemen için başka türlü dinlemiyceksin çünkü.

Dicle:ben seni böylede dinlemiycem çekil çıkıcam.

Barış:çıkmıycaksın ve beni dinliyceksin Dicle ben bugünüde sensiz geçirmiycem.

Dicle:Barış çekil.

Barış:hayır.

Barış yavaş yavaş dicle'ye yaklaşmaya başlar. Dicle gözlerini büyütür. Kafasını hayır anlamında sallar. Barış bir eliyle Dicle'nin ensesinden diğer eliyle belinden tutup kendisine çeker ve dudaklarına yapışır. Dicle ilk başta karşılık vermez ama daha fazla karşı koyamayıp Barışa karşılık vermeye başlar. Nefes nefese ayrılıp alınlarını birbirlerine yaslarlar. Dicle Barışı hafif itip karavandan çıkar arabasına binip ajansa gider. Bütün gün ajansta ordan oraya koşturur. Dicle akşam yorgun argın eve gelir. Meralle konuşmaya başlarlar.

Meral:Dicle uzatmayın bu küslüğü bence baksana çocuk çok aşık sana o cadıya inat yaşasana aşkını.

Dicle:demen kolay Barış'ada kızgınım ne o kadar dip dibe duruyorlar. Beren'le ya benim Emir'le aramda bir şey yokken eve gelip benden neden Emir'le bu kadar yakınsın diyen çocuk Beren'le dip dibe duruyorsa sürünsün azıcık.

Meral:kız ayıp ayıp Barış Havas süründürülürmü napsın daha çocuk sen gel diye karavana kilitlemiş kendini o da yetmemiş öpmüş seni sen daha ne istiyorsun Allah'tan belanımı.

Dicle:biraz çabalasın istiyorum. Neyse Meral ben yatıyorum birden bir uyku çöktü.

Meral:tamam git uyu.

Dicle odasına gider. Meral Barış'a mesaj atar.

Meral:Barış verdiğim uyku ilacı etki etti herhalde Dicle uyumaya gitti.

Flasback;

Barış Dicle karavandan çıktıktan sonra Meral'i arar.

Barış:meral beni iyi dinle şimdi bu akşam Dicle'nin içiceğine uyku ilacı koyucaksın.

Meral:neden.

Barış:beni dinlemiyor dinlemesi için baş başa olmamız gerek bende Dicle uyuduktan sonra onu alıcam ve bir dağ evine gidicez.

Meral:neden dağ evi.

Barış:şehirden uzak olsun ki kaçmaya çalışmasın.

Meral:tamam. Dicle uyuynca sana mesaj atarım.

Flasback son;

Barış mesajı okur gülümser ayağa kalkar.

Aydın:nereye oğlum gece gece.

Barış:Dicle'yi almaya gidiyorum.

Aydın:oğlum bu saatte ne alması saat gece yarısı oldu.

Barış olanları Aydın'a anlatır.

Aydın:vay anasını satıyım bu nasıl bir aşkmış ya.

Barış:sus sus nazar değicek daha bozulanı toplayamadım nazar değerse seni boğarım abi.

Aydın:aman aman benden uzak dur git sevgilini al.

Barış:alıcam zaten.

Barış Dicle'nin evine gider. Meral kapıyı açar.

Barış:nerde.

Meral:odasında uyuyor ama bak uyandığında benim adımı verirsen valla gebertirim seni.

Barış:niye ki.

Meral:can güvenliğim için Dicle beni parçalar. Eğer bu işte sana yardım ettiğimi öğrenirse.

Barış:tamam tamam söylemem. Çantayı alıyım ajanstakileri ben hallettim 1-2 güne geliriz zaten.

Meral:tamam. Barış

Barış:efendim.

Meral:Dicle uyandığında kaç seni parçalaya bilir.

Barış:tamam.

Barış Dicle'nin odasına girer. Uyurken ki halini görüp gülümser. Yavasça Dicle'yi kucağına alır Meral çanta'yı Barış'a verir. Barış evden çıkıp arabanın ön kapısını açar Dicle'yi ön koltuğa koyup kemerini takar çantayı arka koltuğa koyup şoför koltuğuna geçer ve arabayı çalıştırıp 2 günlük tatillerine yola çıkar.

Barış:üzgünüm sevgilim ama bana başka çare bırakmadın inadın inat sen beni dinlemezsen ben dinletmenin bir yolunu bulurum. Uyanınca bana çok kızma ne yapıyorsam seni çok sevdiğimden sevgilim. Ben seni her geçen gün daha yoğun bir aşkla seviyorum sanki uzun yıllardır seni aramışımda bulmuş gibiyim o yüzden benden gitmenden çok korkuyorum ne olursa olsun benden gitme Dicle çünkü ben artık sensiz yaşayamam seni çok seviyorum güneş saçlım hayatıma güneş gibi doğdun iyi ki de doğdun iyi ki o gün o soyunma odasındaydım ve sen iyi ki o gün kıraç'tan saklanmak için o odaya girdin aslında girdiğin yer soyunma odası değilde farkında olmadan sen o gün benim kalbime girdin meleğim.

Barış yolun yarısını yarılamıştır. Dağ evine az bir yol kalmıştır arada bir Dicle'ye bakıp gülümsüyordur.

Barış:ne olursa olsun ayrılmamıza izin vermiycem hele o Beren yüzünden asla izin vermiycem birtanem.

Barış Dicle'nin elini koklayıp öper.

Barış:papatya kokulum.