Kütüphaneden çıktığım gibi dışarı fırladım. Kim jong kook arkamdan geliyordu. Arkamı dönüp:''Nerede!''
Kook:''Lütfen sakin ol Elizabeth''
''Nerede dedim sana!!''
Kook:''Akıllıca ilerlemeliyiz.''
''Sakin olamam onu öldüreceğim!''
Kook:''Lütfen'' diyerek kolumdan tuttu. Beni yemekhaneye götürmeye başladı. Yemekhane'nin büyük kapısından geçtik. Beni en ortadaki masaya oturtturdu. Yemek aldığımız yere doğru ilerledi. İçim o kadar çok yanıyordu ki.. Her şey üst üste gelmişti. Arkamda kimsem kalmamıştı. Ailem ölmüştü. Ailem gibi gördüğüm çocuk tam bir hain çıkmıştı. Masaya yumruğumu vurdum. Şef olan mavi giyimli kadın:''Hey!! Ne yaptığını sanıyorsun sen?''
Masadan sinirle kalktım. Kadına doğru yürümeye başladım. Nefesimi tutmuştum. Kadının boğazına yapışıp duvara yasladım. Kadında su gücü vardı. Beni suya boğuyordu. Kim jong kook yanıma doğru koştu. Kolumu çekiyordu. Sesini dakikalar sonra duymuştum. Belkide 20 dakika geçmişti. Kadından beni zorlukla ayırdı. Masada duran kan şişesini aldım. Kadın:''Hey!!''
Kook kadına dönerek:''Şşşt! Bu sefer bende seni kurtaramam.''
Yemekhaneden sinirli sinirli çıktım. İçi insan kanı dolu şişeyi diktim. Artık gerçek bir vampir olacaktım. Kimseye merhamet yok, acımak yok, yardım etmek yok..Artık bambaşka bir Elizabeth var..Yenilmez Elizabeth var. Ön bahçeye doğru koştum. Kook'da arkadamdan geliyordu.Boynumdan asılıp pelerinimi fırlattım. Dışarıda vampir ve perilere yardım ediyorlardı. O sırada yanıma koşarak Darren geldi. Ağlayarak bana sarıldı. Üstü param parça olmuştu. Saçları yamyaştı. Gözleri yaşları üzerimi ıslatıyordu. Daha fazla dayanamayıp''Ne oldu Darren''
Darren:'' Cevher'' dedi kısık bir sesle. Sesinde derin bir acı vardı.
''Ne oldu Cevher'e''
Darren hıçkırıklara boğulmuştu. ''Öldü'' Bunu duyduğumda ayaklarım beni daha fazla taşıyamadı. Yere düştüm. ''Ahh!! '' Bu haykırışım bütün bir ormanı inletmişti. Yardıma koşan vampir ve periler arkadalarını dönüp bana baktılar. Herkes tekrar işinin başına döndü. Vampir bir sağlıkçı elinde iğnesiyle yanıma geldi. Darren'a dönerek:''Yaralı mı?''
Darren hayır anlamadında başını salladı. Aslında hepsinden daha yaralıydım. Kolum kopsa,bacağım kopsa belki bu kadar acı hissetmezdim. Göz yaşlarım yüzünden etrafı bulanık görüyordum. Kook kolumdan tuttu. Zorlukla ayağa kalktım. Kook beni bıraktığı gibi Cevher'in öldüğünden kimsenin haberi olmayacak. Kook'un aklından yine neler geçiyordu acaba... Ne gibi planları vardı. Darren korkarark:''Tamam tamam'' diyerek Kook'un elinden kurtuldu. Yanımızdan koşarak uzaklaştı.
''Neler geçiyor aklından Kook?''
Kook:''Kimsenin bilmemesi daha iyi baksana düşmanımız çoğalmış.''
''Doğru söylüyorsun''
Okulun büyük kapılarından içeri girdim. Beyza'yı son kez görmek istiyordum. Canım arkadaşım ölmüştü. Bunu da mı Thomas yapmıştı? Belkide Cem anlamıştı öldürmüştü. Her kim yaptıysa ondan da intikamımı alacaktım. İntikam alacağım kişiler çoğalıyordu. Kook ve Ben onlara karşı duramazdık. Yanımıza güvenebileceğimiz arkadaşlar bulmalıydık. Artık kimseyede güveneceğimi sanmıyordum. Kook'a dönerek:''Son kez görmek istiyorum onu''
Kook:''Hayır buna izin veremem. Bu kadarını kaldıramazsın.''
''Lanet günden beri başıma gelmeyen kalmadı. Bunu da atlatırım.''
Kook:''İzin vermiyorum!!'' Kim jong kook'u ittirdim. Morga doğru inmeye başladım. Kook'ta arkamdan geliyordu. Morgun kapısında duran doktor beni durduttu. Üzeri maviydi, buğday tenli, siyah gözlü siyah saçlıydı. Gerçekten insana çok benziyordu. Yolda görsem kesin insan derdim. Yine saçmalıyordum. İnsanlar burayı bulamaz. Doktor benden bir yada iki yaş büyüktü. İki elini kavuşturmuş tepkisizce bana bakıyordu. Sert biriydi ama ben ondan daha serttim.
''Girebilir miyim?''
''Hayır''
Tamda tahmin ettiğim cevaptı. Başka ne bekleyebilirdim ki.. Oda sinirliydi herhalinden belliydi.
''Beyefendi izin verir misiniz lütfen?''
''Hayır dedim!'' O kim ki bana böyle sesini yükseltebiliyordu. Kendini ne sanıyordu. Bu sefer çok sinirlenmiştim.
Doktoru ittirdim. İçeri girdim. İçeride bir kaç hemşire vampir vardı. ''Cevher'in yerine gösterin bana!''
Hemşirelerden biri çekmece gibi şeyi çekti. Beyaz örtüyü açtı. Üzerindeki sihir gitmişti. İlk tanıştığımız günkü gibiydi. ''Ahhh!! Beni nasıl bırakırsın? Kim yaptı bunu sana kim yaptı?''
Göz yaşlarımı tutamıyordum.Kook kolumdan tutarak zorlukla morgtan dışarı çıkardı. Nefes alamıyordum. Koşarak merdivenlerden çıktım. Arka bahçeye attım kendimi Thomas karşımdaydı.
''Thomas!!'' sesim yine yankılanmıştı. Bu sefer daha öfkeliydi.
Thomas merakla bana bakıyordu. ''Ne oldu sevgilim?''
''Bana sevgilim deme'' diyerek üstüne koşmaya başladım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir ve Peri 2
AdventureMerhaba sevgili okuyucular,kitabımı beğendiğiniz için teşekkür ederim. Yanımda olan bana desteğini eksik etmeyen arkadaşlarıma da teşekkür ederim. Beğeni ve yorumlarınız benim için çok önemli, her zaman beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli ok...