Vampir ve Peri 2

Bölüm 10

Bahçede ne kadar zamandır oturuyordum acaba... Yerimden zorlukla kalktım ve biraz kafa dağıtmak için şehire gitmeyi istiyordum. Ben  canavardım artık biraz avlansam bir şey olmazdı. Aynalardan tarafa yürümeye başladım. Havalar biraz ılınmıştı. Artık mart ayına girecektik. Aynadan geçtim ve köşede duran Darren'ın arabasına doğru gittim. Kapıyı biraz zorladım, kolay açılmıştı. Atladığım gibi ateşten yaptığım anahtarla çalıştırdım. Babamdan biraz gördüğüm kadarıyla arabayı kaldırdım.  Yola çıktım ve kalbim çıkacak gibiydi. Biraz daha gaza bastım. Şehre vardım ama hapishaneye ne taraftan gidiliyordu unutmuştum. Arkamda duran tabelaya şöyle bir baktım.  Arabaya atladığım gibi hapishaneye gittim. Kendi kendime söz vermiştim. Masum birinin kanını içmeyecektim. Sessiz bir şekilde aynı yöntemle içeri girdim. Bu yaşadıklarım rüya gibiydi ve bir gün bu kabus dolu rüyadan uyanacak gibiydim. Çok yara almıştım ve çok yorulmuştum. Küçük yaşta olgunlaşmıştım. Hapishane’nin hücre bölümüne girdim. Buradaki suçlular büyük suçlar işlenmiş kişiler olurdu. Herhangi bir kapıyı açtım.  İçeride kızıl saçlı bir kadın vardı. Üzerinde paramparça olmuş bir elbise rengi sarıydı. Bana doğru yaklaştı.

"Ne var?"

"Suçun ne? Söyle bakalım"

Kadın bana biraz daha yaklaştı.

"Sanane"

Gözlerimi çıkartıp cebime koydum.  Kadının boğazına yapışıp duvara dayadım. Kahverengi korku dolu  gözlerine baktım.

"Suçun ne dedim? Konuş!"

Kadın kekeleyerek "çocuklarımı öldürdüm. "

Tırnaklarımı boynuna geçirdim.  Kadın biraz kurtulmak için uğraştıktan sonra öldü. Yere düştükten sonra kadının kanının kokusu beni deli ediyordu.  Dayanamayıp boynuna dişlerimi geçirdim. Bütün kanını bitirdikten sonra ayağa kalktım ve odadan çıktım. Ne oluyordu bana böyle yere daha sağlam basiyordum sanki. ..

Arabaya bildiğim gibi okula geldim.  Bu araba sürme işini çözmüştüm.Darren okulun yanında sinirli sinirli bana bakıyordu.  Kesin arabasını aldığımı öğrenmişti.

Darren:"Arabami izinsiz almak. "

"Evet geri getirdim sonuçta"

Darren:"Tamam meleğim bir dahakine haberim olsun ama" diyerek yanağıma öpücük kondurdu.  Kızmıştı ama böyle yaparak bana işkence yaptığını  bildiğinden öpmüştü. O sırada yanımıza Kook geldi.

Kook:"Selam gençler"

"Selam Kook"

Kook:"Elizabeth gelir misin?"

Darren'in yanından ayrılıp ormana doğru gittik.

Kook:"Elizabeth aklımda bir fikir var"

"Ne fikri?"

Kook:"Elizabeth benim bir kopyami yapacağız o okulda kalacak. Ben ise görünmezlik pelerini ve asamı alacağım. O asa sayesinde Ukima'ya girebilirim. Beni farketmezler bile..."

"Kook sen şaşırdın mı? Çok büyük bir ceza alırız. "

Kook:"Farketmezler bile hem senin bu eğitimin kısa sürecek"

"Ya farkederlerse ne yapacağız Kook"

Kook:"Darren sana zarar verebilir.  Nasıl bir psikopat olduğunu görmüyor musun?"

"Thomas kadar olamaz. "

Kook:"Sen boşver onu şimdi. .. var mısın yok musun?"

"Tamam varım.  İlk ne yapacağız?"

Kook:"Gel benimle"

Kook ile birlikte peri okulu kütüphanesine ışınlandık. Kook bir kaç sihir kitabı aldı.

Kook:"Ta ti to"

Elinde bir pelerin belirdi. Kütüphaneden küçük göle ışınladık.

Kook:"Şimdide benim kopyamı yapacağız"

"Şu kazandaki suyu kaynat. " Kook sihirle yaptığı kazanı işaret ediyordu.  Kazanın içindeki suyu kaynatmak için ateşi çağırdım. Kook ise sihirli sözcükler söylüyordu.

"Kook su kaynıyor"

Kook son sihirli sözcüğünü söyledikten sonra kazanın içinden su şeklindeki bir varlık çıktı.  Yavaş yavaş Kook'un şeklini aldı. Kook kopyanın üzerine elini koydu. Daha sonra ise onu ışınladı.

Kook uzerine pelerini geçirdi. Kook'u göremiyordum. Kook gözükmeye başladı.  Bu seferde sesini duramıyordum. Ağzını oynatti.

Kook:"Duyuyor musun Elizabeth"

"Evet Kook duyuyorum"

Kook:"Şimdiki işimiz daha zor. Asayı çalmamız gerek Elizabeth"

Birlikte el ele tutuştuk.  Bu seferde karanlık etrafta küçük küçük ateşler olan bir mağaradaydık. Kook bana sihir yaptı.  Bende şimdilik görünmezdim. Dümdüz ilerlemeye başladık.  Burada kimse yok gibiydi. Her taraf sessiz ve sakindi.

Solumuzda camın içine ışıl ışıl parlayan mavi bir asa vardı. Onu nasıl alacaktık acaba. ..

Kook cama doğru elini götürdü. Bir kaç sihirli sözcük fısıldadı. Eline asa geldi.  Bu kadar kolay olmasına saşırmıştım. İlk defa bir işimiz yolunda gidiyordu.  Kook ile okulun bahçesine ışınlandık.  Bu gece yola çıkacaktık. İkimizde okullarımıza gittik. Bavul hazırlamam gerekiyordu. Bu gece yolcuyduk.