THOMAS
Ormanın içinde yürümeye başladık. Bu sefer işin bitti Elizabeth Warner...
Cem oldukça sinirliydi. Nefes alıp verişi sinirli olduğunun göstergesiydi. Üzerinden büyük bir güç yayılıyordu ve ben bunu çok iyi hissediyordum. Eğer Elizabeth'i bulamazsak cezam büyük olacakmış gibi hissediyordum. Lanet olsun ki çok iyi saklamışlardı gideceklerini... Bu kadar zeki ve güçlü olmak zorundalar mı?
Eminim ki Elizabeth'in de bir zayıf yanı var. Tek sorun onu bulup çıkartmak. Kız ailesini kaybetti ve benim amacımı öğrendi hala yıkılmıyor. Daha çok güçleniyor. Cem yanımda olduğu sürece ondan korkmuyorum. Birden gözümün önüne savaşın ilk günü geldi. Elizabeth nasılda Cem'e saldırmıştı. Onu yenemezdi ama her düşüşte daha güçlü kalktı. Onu izlerken bir an olsun gözlerimi kırpmamıştım. Hele o cadıların liderini öldürürken... O zaman Elizabeth'in ölmesini istememiştim. Korkudan bağırıyordum. Nasıl bir erkektim ben...
Güçlenmessem ve kendime inanmazsam onu asla yenemem. Korkak olmamam gerek... Elizabeth'in gözü karamış ve her şeye korkusuzca yürüyor belki acıları onu olgunlaştırmıştır. Kim bilir?
Benimde güçlenmem gerek biliyorum. Dolunaya bakıyorum bana gülümsüyor. Lanet olasıca korkaklığıma mı gülüyor?
Bir sürtükten korkuyorsun ve onu öldüremedin bir türlü diyor. Karanlık gökyüzünde bir tek o var. Yıldızlar bizi bu gecelik terketmiş gibi. ..
Dolunay yinede bize yardımcı ağaçların arasından önümüzü aydınlatıyor. Her şeyi çok net seçemesemde Elizabeth'in o keskin vampir gözlerinle her yeri gördüğüne eminim. . Darren ile birlikte hızlı hızlı ilerliyorlardır. Hatta Darren onu çoktan sinirlendirmiştir. Elizabeth önden gidiyordur. Onu iyi tanıyorum. Ama şu güçlenmesi ve acılarla daha çok olgunlaşmasını anlayamıyorum. Lanet gücü istedim sadece Merve'de gitmek istiyor. Güç olmadan nereye insan gibi mi yaşayacağız. Güçlü olmalıyız ki bizi saysınlar...
Oda her kız gibi işte evlilik ve evde huzur istiyor.
Lanet olsun benim gibi kötü kalpli ama güçlenme derdinde değil hayattan istekleri bu sadece...
Benim gibi olmasını istiyorum. Benim gibi olan bir kız bulursam onu bırakacağım.
Cem bir anda durdu. Bana doğru yavaşça döndü.
Cem:"Lanet olsun gitmişler. Çoktan kalkanı geçmişler"
Şimdi bittim işte...
"Burayı geçmeniz için bir çözüm yok mu?"
Cem hızlı hızlı bir ileri bir geri yürümeye başladı. Şimdi beni cayır cayır yakacak. Çalıştır saksıyı Thomas... Elbet bunun için bir çözüm vardır.
Evet evet şimdi aklıma geldi. Asayı alırsak buradan geçeriz.
"Aslında bir çözüm var"
Cem hızla yanıma geldi. Hırlayarak
Cem:"Nedir? Çabuk söyle"
"Bir asa var. Mağaradan onu alirsak buradan geçebiliriz."
Cem:"Aferin cocuk aklin çalışıyor"
Cem:"Hadi bizi oraya ışınla"
Cem'in elinden tuttum. Mağaradan içeri girdik.
Sessizce ilerlemeye başladık. İleriden çok ses geliyordu.
Cem'e doğru dönüp sus işareti yaptım. Biraz ilerledim ve taşın yanından baktım. Yaşlı bir adam hızlı hızlı bir şeyler anlatıyordu. Onları duyamıyordum.
Cem yanıma gelip
"Onları öldürebilirim"
"Hayır o asanın koruyucusu onu kimse öldüremez"
Cem:"lanet olsun büyü de işlemez şimdi buna"
"Evet işlemiyor"
Seslerini duymak için sihir yaptım. Aynı sihiri Cem için de yaptım konuşulanları oda duysun diye
Koruyucu:"Asa'yı kim çalmaya cürret edebilir"
Yanındaki genç adam
"Bilmiyorum efendim bu büyüyü nasıl çözüp aldılar"
Koruyucu:"Görüntüleri getirin"
Yanına hızla sarışın bir genç kız yaklaştı.
Kız:"Efendim görünmez girmiş kimin olduğu belli değil"
Koruyucu:"Bu bir kişi değil iki yada daha fazla kişi girmiş. Tek kişi çalamaz."
Cem kolumdan tuttu hızla ilerlemeye başladık
Arkadan bir ses:"Hey durun orada sakın kaçalım demeyin!"
Arkamıza döndüğümüzde koruyucu çoktan yanımızdaydı.
Koruyucu:"Asamı geri verin"
Cem:"Asa bizde değil"
Sarışın kız bize doğru yaklaşarak.
Kız:"Koruyucuya karşı saygılı olun lütfen ona efendim deyin!"
Cem:"Ben kimseye efendim demem seni sürtük!!"
"Lanet olsun kapa çeneni bizi öldürsünler mi istiyorsun"
Koruyucu:"Yeter!!! Şimdi hemen bana asamı geri verin"
"Efendim asa bizde değil"
Koruyucu:"Atın bunları içeriye"
"Efendim gerçekten bilmiyoruz. Yapmayın lütfen
Hafızamızı falan okuyun lütfen"
Sarışın:"Sen efendiye ne yapacağını söyleyemezsin"
"Kapa çeneni pis sürtük"
Muhafizlar bizi mağaranın demir parmaklarınına attılar.
Elizabeth ve ben bir kere hapise düşmüştük. Ne tuhaf ama şimdide Cem ile hapisteyim
Cem'in hapishanesinden kurtulup. Onunla birlikte başka hapishaneye düştüm.
Nedense bugün aklımı bir türlü toparlayamıyorumm
Sürekli aklımda Elizabeth var. Bu intikam hırsından olsa gerek...
Yoksa ondan bu kadar nefret ederken aşık olmam imkansız.
Yüzümde bir tebessüm oluştu. Kafayı yiyiyorum galiba onu öldürmeden bana rahat yok. Bir yola girdim artık geri dönüşü yok
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir ve Peri 2
AdventureMerhaba sevgili okuyucular,kitabımı beğendiğiniz için teşekkür ederim. Yanımda olan bana desteğini eksik etmeyen arkadaşlarıma da teşekkür ederim. Beğeni ve yorumlarınız benim için çok önemli, her zaman beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli ok...