Bölüm 25

867 65 1
                                    

1 Ay Sonra
Darren tamamen iyileşmişti artık,şimdi ise Kook'u beraber arayacaktık. Darren eskisi gibi değildi. Samimi ve gerçek bir arkadaştı bana karşı...
Belkide bana aşık değildir artık. . Bilmiyorum ama bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum. Darren'a karşı bir şeyler mi hissediyordum yoksa onun için üzüldüğümden miydi, tüm bunlar. . Cevap bilmiyorum ve öğrenmek için kendimi zorlamıyorum. Kitabın yazdıklarının gerçekleşmesine 1 ay kaldı. Ve içimdeki sıkıntı büyüyor. Ölüm sanki bizi bir yerlerde arıyor.. Kader kitabında yazanlar en gec üç ay içinde gerçekleşmesi kötü bir şey. . Bu şifreyi çözmem için çok az zaman kaldı. Bir ay sonra biz öleceğiz yada başka bir şeyler olacak ama o başka şeylerin olmasi için şifreyi çözmem gerek artık...
Bu gece Darren'la ikimiz Kook'u arayacağız. Eğer onu bu gecede bulamazsam aramayı bırakacağım. Artık ümit edecek gücü kendimde bulamıyorum.
Darren yanıma gelerek:"Şifre işini düşünüyorsun değil mi?"
"Evet Darren ve Kook'u düşünüyorum. Onu bulamazsak kendimizi mecburen bu şifre işine vermeliyiz. Kook için hiç ümidim kalmadı" hiç istemesemde gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.
Kendi yerime geçip başımı dizlerime gömdüm. Darren kollarımdan tutup beni ayağa kaldırdı ve sıkıca sarıldı.
Darren:"Şşşt ağlama canım.. Lütfen arkadaşımızı bulacağız"
Beni bir kaç kere daha ağlarken görmüştü ama hiç bana sarılıp böyle içten konuşmamıştı. Gözlerimi kapatıp kendimi huzura bıraktım. Mis gibi kokan saçları ve teni benim kalp atışlarımı hızlandırırken bir kere bana ne olduğunu sormadan o anın tadını çıkarmak istedim.
Darren:"Elizabeth şimdi daha iyi misin?"
Kollarından ister istemez ayrıldım. Sonuçta bugüne kadar onu istememiştim. Şimdi istersem bir anlamı olmazdı. Ne onu mu istiyorum? Ne oluyordu bana böyle. ..

"İyiyim teşekkür ederim" diyerek yerime oturdum.
Darren:"Anlaşıldı bugün öğle yemekleri benden" diyerek güldü. Beni de güldürmeye çalışıyordu ama boşunaydı.

Darren iskeletin diğer gözüne geçerek ortadan kayboldu. Çok yorulmuştum, bu iskelette geçirdiğim günler beni harap etmişti. Darren'a gelince ona karşı bir şeyler hissediyordum yada psikolojim bozulmuştu. Okul hayatım başladığından beri rahat bir nefes alamamıştım.

Darren içeri girdi ve yemekleri önüme koydu.
Darren:"Haydi aç ağzını şu eti ye"
"Zahmet etme ben kendim yiyebilirim Darren" ona daha çok aşık olmak istemiyordum. Aşık mi?
Darren:"Hadi ama Elizabeth o kadar gün sen beni besledin şimdi sıra bende"
Darren biraz durarak:"Lütfen buna izin ver Elizabeth sana karşı bir borcum kalsın istemiyorum. "
"Borcun yok Darren... Asıl benim borcum vardı ve ödedim borç falan kalmadı."
Darren:"Geçmişi sildin de bu kadar çok mu sildin?"
"Nasıl yani?"
"Elizabeth seni çok üzdüm sana karşı yaptığım bir cahillikti. Onları unutmuşsun ama ben hatırlatıyorum ve bunları iyi bir şekilde unutman için bunu yapmama izin ver"
"Tamam Darren"
Darren'ın beni yedirmesine izin verdim. Ama artık beni sevmiyor ve bu olay onu olgunlaştırmıştı. Kahretsin ki ona karşı bir şeyler hissediyordum. Belkide bu cezayı hakketmiştim.

Güneş batmıştı. Darren yanıma gelerek ben hazırım dedi. Ona şöyle bir baktım. Okuldan gizlice aldığımız bu kıyafetler çok yakışmıştı. Mavi kısa kollu bir kazak ve koyu renk ince bir pantalon...
Kazağı o kadar dardı ki kasları belli oluyordu.
"İyi o zaman gidelim"
Eğer bunu demeseydim. Onu hala süzüyor olacaktım. İskeletin gözünden çıkacağım zaman elimden tuttu ve birlikte yavaşça çıktık. Yol boyunca elimi tutmayı düşüyordu herhâlde ama bundan hiç şikayetçi değildim.

Darren bir an duraksadı ve bana dönerek:"Sen şu tarafa bak bende bu tarafa olur mu?"

"Olur tabikide" diyerek yürümeye başladım.
Darren:"Elizabeth dikkat et!"
"Tamamm!!"
Ah lanet olsun ona karşı bir şeyler hissediyorum. Hemde çok çok çok!!!

Kaç saattir arıyordum acaba artık geri dönmeliydim. Biz iskelete gidene kadar güneş doğardı. Vampir koşu özelliğimi kullanarak Darren'la ayrıldığımız yere geldim. Darren da koşmuştu bir birimizi gördüğümüz an duraksadık. Darren koşarak yanıma geldi ve beni kucakladı.
Darren:"Onu buldum Elizabeth Warner"
"Gerçekten mi?"
Darren:"Evet evet"
Beni yere indirdi ve ikimiz el ele koşmaya başladık. Kook arkası dönük duruyordu .
Bize doğru döndüğünde şaşırdım. Ona ne olmuştu böyle yaşı büyümüştü.
"Kook!"
Kook:"Elizabeth" diyerek bana sıkıca sarıldı.
"Kook dostum ne oldu sana?"
Kook:"Sonsuz hayat gücü verildi. O yüzden şu anda 25 yaşındayım. "
"İyi misin peki?"
Kook:"İyiyim bir savaş oldu burada bazı mutantlarla savaştım. Yaralıydım ve bu asa karnimi doyurdu. Bir gün kader çizgisi koruyucusunun yolladığı bir temsilci geldi. Bana dedi ki Kook Elizabeth seni bulacak. Yaşaman için bir şansın var oda bu meyve... Bu meyveyi yedikten sonra sonsuz hayata sahip olacaksin ama 25 yaşında olacaksın Dedi. Gencecik yaşta ölmek istemedim ve kabul ettim. Bir hafta sonra siz beni buldunuz. Bu arada size kötü bir haberim var. "

Darren:"nedir?"
Kook:"Okul bizi arıyor Elizabeth ve benim hakkımda ölüm cezası vermişler. Bana bir şey olmaz ama Elizabeth'i mor tas ile öldürebilirler.. Her yerde bizi arıyorlar."
Darren:"Hiç bir yere kaçamayız çünkü Elizabeth yaptığı bir büyüden dolayı cezalandırıldı. Güneşe çıkamıyor. "
Kook:"Nee!nasıl yani?"
"Seni evimize götürdüğüm zaman söylerim. Asıl şifre şimdi çözüldü galiba öleceğiz öleceğiz!!!"
Darren:"Şifre bu olsaydı ve çözmüş olsaydın şu anda burada değildik Elizabeth... Biz kurtulmuştuk. Hadi evimize gidelim ve dinlenelim bunu düşünmek için koskoca 1 ayımız var"
Darren'ın dediklerini onayladıktan sonra yola koyulduk. Darren belkide doğru söylüyordu. Kook'un başına gelenler beni çok şaşırtmıştı. Eğer o asa elinde olmasaydı. Bu bir tuzak diyerek Kook'a saldırırdim ama asa gerçek asaydi ve Kook gerçek Kook'tu. Bunu hissetmiştim ve Kader çizgisinin temsilcisinin dediği gibi Kook'u bulmuştum. Şimdi sıra şu lanet şifredeydi. Kader çizgisi sahibi olmak kolay değildi...

Vampir ve Peri 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin