Doktor yanımıza geldi. İkimize de gülerek bakıyordu. Üzerine krem bir mont altına kahverengi pantalon ve montuyla aynı renkte şapka takmıştı. Siyah birde güneş gözlüğü vardı. İlk geldiği zaman tanıyamamıştım. Zaten insana benziyordu. Gözlerinin rengi değişmese herkes onu insan sanabilirdi. Kook ile ikimiz ayağa kalktık.
Kook:"Gülme lütfen"
Doktor:"Çok komik ne yapabilirim?" Diyerek kahkaha attı.
"Hadi bizi bir an önce götür daha ava çıkacağım. "
Üçümüz yan yana şehrin meydanından yürümeye başladık. Meydanın ortasında bir heykel vardı. Bu şehrin kurtarıcısı Mr.George'tu gerçekten çok mücadele etmişti. Şehri ve ülkesi onun için her şeyden önce geliyordu. Şehrin meydanını geçtikten sonra binaların yanından geçtik. Arabalar,telaşla koşan insanlar,sevgilisiyle bir köşede konuşan kız, şehrin o atan kalbinin sesi, özlemiştim. Arada şehir merkesine gelirdim. Annem bana her istediğim alırdı. Işıklardan karşıya geçtik. Eski bir duvar vardı. Doktor o duvara elini bastırdı. Duvar açıldı ve etrafa baktım insanlar donmuştu. Kim jong kook'a bakarak insanları işaret etmiştim. O yapmamıştı olumsuz bir şekilde başını salladı. Biz Kook'la kırk yıl dolaşsak yinede bulamazdık burasını... Doktor bize güldü ama burayı bulmak imkansız gibi bir şeydi. Açılan duvardan içeri girdik. Duvar kapanırken hala insanlara bakıyordum. Hareketsiz halde duruyorlardı.Doktor:''İşte karşınızda Peri ve Vampir konseyi''
Kook:''İyide burada bir şey yok. Boş bir alan burası.''
Biraz ilerledim Kook gözünün önündeki iki süslü binayı nasıl göremiyordu. Birisi siyahtı burası kesin vampir konseyi diye düşündüm. Diğeri ise sarı bir binaydı. Eskiden memurluk bütün binaların reng sarı olurdu. Eski polis karakolu hala sarıydı. İki yada üç yıldır kullanılmıyordu.
''İki bina var. Burası gerçekten çok sıradan, niye süslü değil ki burası ?''
Doktor:''Görmen güzel ama Kook görmeden giremez.'' ''Ve bu gidişle senin bugün av işi kalacak gibi geliyor bana''
Bugün insan avına çıkacaktım ama insanları görünce içim acıdı. Benimde annem babam vampirdi ama sonradan insan olmuşlardı. Cem katili yüzünden ölmüşlerdi. O avlayacağım kişinin belki ailesi var. Ailesi yoksa bile ölümü hakketmez. Bunu yapamayacaktım. Bu bana kötülükten başka bir şey değildi. Cem'den alacağım intikam ne olacaktı. Yaptıkları yanına kar mı kalacaktı. İnsan avlamayacaktım ama bir şekilde güçlenmem gerekiyordu. Kook'a doğru baktım ve yanına gidip elimi omuzuna koydum.
''Hadi Kook görebilirsin. Burada bırakırsak hiç yapamayız dostum hadi..''
Kook:''Evet Elizabeth'' Kook bir kaç adım attı. Derin bir nefes verdikten sonra ''Şimdi görüyorum işte siyah ve sarı süslü binalar..Gerçekten çok sıradanlarmış dostum''
Kook'a gidip sarıldım. ''İşte bu dostum yapacağını biliyordum.''
Doktor:''İlk Vampir konseyine yürüyün.''
Vampir konseyinin siyah demir kapılarından içeri girdik. İçerisi karanlıktı. Doktor ve ben Kook'u aramıza aldık. Her taraf karanlıktı. Masa, merdivenler, çiçek, duvarlar, tablolar siyahtı. İçeri güneş girmiyordu. Kook etrafı göremiyordu. Her yer onun için karanlıktı önünü göremiyordu. Ama ben ve doktor etrafı iyi seçiyorduk. Siyah merdivenlerden yavaşça çıktık.
Kook kısık sesle:''Lanet olsun sihir yapayım dedim olmadı burası nasıl bir yer?''
Doktor gülerek:'Tabi olmaz. Burası vampirlere ait küçük peri''
''Arkadaşıma öyle kendini beğenmiş doktor''
Kook:''Şimdi tartışacak mısınız yani bende düşerim artık lütfen şuradan çıkalım sonra ne yapıyorsanız yapın''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir ve Peri 2
AdventureMerhaba sevgili okuyucular,kitabımı beğendiğiniz için teşekkür ederim. Yanımda olan bana desteğini eksik etmeyen arkadaşlarıma da teşekkür ederim. Beğeni ve yorumlarınız benim için çok önemli, her zaman beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli ok...