Vampir ve Peri 2

Bölüm 6

Artık iyiydim. Tabi geçici bir süreliğine...

Kim jong kook orada seni yalnız bırakamam bende geleceğim demişti. Oraya perilerin girmesi imkansızdı. Kim jong kook ile birlikte peri okuluna gittik. Peri okulu müdürünün kapısını çaldık.

Doina:"Girin!"

Sandalyelere oturduk.

Kook:"Hocam Elizabeth'in başında düşmanlar var biliyorsunuz. Ee bende başarılı bir öğrenciyim. "

Doina:"Evet Kook"

Kook:"Yani bende onunla birlikte Ukima'ya gitmek istiyorum. "

Doina:"Delirdin mi sen? Orası vampirlerin en yüksek eğitim aldığı yer ve bugüne kadar bir sinek bile sokulmadı oraya"

Kook:"Hiç mi şansım yok?"

Doina başını olumsuz bir şekilde salladı.

"Birde vampir müdürü ile konuşalım. "

Doina:"Boşuna uğraşmayın. Onlar izin verse bile peri kurulu izin vermez."

Kook:"Biz yinede şansımızı deneyeceğiz."

Doina:"Peki bakalım. .."

Müdürün odasından çıktık. Vampir okuluna doğru yürüdük.  Müdürün odası tam karşımızdaydı. Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Alix meraklı gözlerle bana bakıyordu.

Alix:"Darren'ı ikna ettin mi?"

"Hayır daha konuşmadık. Ben başka bir şey için gelmiştim."

Alix:"Ne oldu?"

"Ukima'ya benimle birlikte Kim jong kook'ta gelebilir mi?"

Alix sinirle ayağa kalktı. Sonradan yerine tekrar oturdu. Derin bir nefes verdi.  Bugün üzerine tüylü siyah bir kazak giymişti. Ellerini kavuşturup başının üzerine koydu.  Önündeki büyük deftere bakıyordu.  Bu kadar katı olmak zorunda mıydı? Kendini sakinleştirmek için uğraşıyordu. Sonunda bize doğru bakmaya başladı.

Alix:"Lütfen şu sandalyelere oturur musunuz?"

Sandalyelere oturduktan sonra Alix'e doğru baktım.

Alix:"Gidemez çünkü orası vampirler için ve kesinlikle başka bir tür giremez. "

Kook:"Hiç mi şansımız yok?"

Alix:"Artık odamdan çıkın lütfen"

Müdürün odasından çıktık. Kook bana bakarak:"Elizabeth bu işi nasıl kabul ettirebiliriz ?"

"Kütüphane" diyerek gülümsedim.

Kim jong kook ile birlikte kütüphaneye gittik.  Kapılar yine kapalıydı. Bu lanet kapılar ne zaman gelsem kapalı zaten.

Kütüphane'nin kapısını zorlukla açtık.  Her zaman ki masamıza oturduk. Derin bir nefes verdim.

"Küre bana gel"

Bana ait olan küre yavaşça süzülerek masanın üzerine yerleşti. Kürenin üzerinde elimi gezdirdim. 

"Küre söyle bana vampir kurulu ve peri kurulu ile ilgili bilgileri ve kurallar ile ilgili bilgileri hangi kitaptan bulacağım.?"

Küre'de yazılar belirdi. Kim jong kook'a dönerek. 

"Şu kitapları çağırır mısın?"

Kook hepsini teker teker çağırdı. Kitaplar önümüzdeydi. Peri kurulu ve vampir kurulu şehirdeydi. Bir dilekçe ile her şey hal oluyordu. Ama az kalsın unutuyordum. Bugün insan avına çıkmam gerekiyordu. Kook'a dönerek :"Haydi şehire şu işleri halledelim. Sonrada benim ava çıkmam gerekiyor."

Kook tamam anlamında başını salladı. Kook ilk önce benim üstümu değiştirdi.  İnsan gibi gözüküyordum. Vampir ve peri konseyinin insanların arasında ne işi vardı? Hiç bir fikrim yoktu. Gerçekten saçma bir şeydi. ...

Üstüme iyice bir baktım. Üzerimde mavi bir kazak altına siyah bir etek ve siyah çizmeler. Bugün hava sıcaktı. İlkbahar geliyordu. İki hafta sonra yollardaydım. Kook ise üzerine mavi bir gömlek siyah bir pantalon siyah ayakkabı bu beni güldürmüştü. Bu çocuk giyimden iyi anlıyordu. Birlikte el ele tutuşarak şehrin bir ara sokağına ışınlandık. Gözlerime güneş gözlüğü geçirdim. Gözlerim hala tuhaftı. Maviydi ama insan gözü gibi değildi. Tabi dişlarimi saklamak için bir flör geçirmiştim boynuma.. Ara sokaktan çıktık. Peri ve vampir konseyinin nerede olduğunu bilmiyorduk. Hızla ilerledik.  Bu yoluda hislerimle bulacağıma emindim. Ama hissetmiyordum ki hiç bir şey.  İnsanlar bizi farketmemişti. En azından bu iyidi. Daha ava  çıkacaktım ahh derdim bitmiyordu. Kook ile yorulduk bir duvarın kenarına oturduk. Bir kerede bir şey düzgün gitse şaşardım. En iyi peri ve vampir öğrenci olarak konseyi bulamamak utanç verici olur. Her ne olursa olsun saatler akıp geçiyordu. En sonunda dayanamayıp Kook'un telefonunu aldım ve doktoru aradım.

"Doktor ben Elizabeth Warner"

Doktor:"Buyur Elizabeth"

"Yardımınıza ihtiyacımız var"