Teen Wolf | Taekook

18- Küçük Adımlar / Part 1

Sanırım bölümleri birleştireceğim.

Selamm... yine ben.

Umarım iyisinizdir hadi başlayalım bakalım.

:( Vio ♥️
....

Cehennemin en sıcak odalarında kızgın alevlerin arasında atılmış kurtulmaya çalışan ama yanmaktan kaçamayan birisi gibi hissediyorum. Kışın ortasında sıcaklığımın artmasıda neyin nesiydi? Burnuma dolan bal ve karanfil kokusu vücuduma şehvet hissini yayıyorken gözlerimi yavaşça aralayıp kontrolü kaybetmemeye çalıştım. Kendimi daha önce hiç bu kadar arzu dolu hissetmemiştim. Karşımdaki safkanın yaydığı koku ve aura diğer alfalara nazaran daha ilgi çekiciydi ve bu kurdumu heyecanlandırıyordu.

Yanımda her şeyden habersiz derin bir uykudaydı ama ondan önce uyandırmak istediğim şeyler vardı. İçimde beni yakıp kavuran şey alt tarafıma özellikle bir çember çizerken daha fazla bu arzuya karşı koyamayıp bana sarılmış safkanı yana yatırdım ve üzerine çıktım.

Sadece alfanın sıcaklığının beni yakıp kavurmasını istiyor ama günlerce çölde kalmış birisiymişim gibi dudaklarının içimi serinletmesini istiyordum. Ani hareketim yüzünden hassas uykusundan uyanırken dudakları sanki bana ölümsüzlük çeşmesinin kapısını aralıyordu. Kurdunu cezbetmek için kokumu daha fazla yayarken kiraz rengi dudaklarında ölümsüzlüğümü ilan etmek için üzerine eğilip dudaklarına yapıştım. Aklımdan ilk geçen şey serinlemekti ama ben o suyun içinde boğulmak istiyordum. Daha fazlasını isteyen bencil bir kurt olmanın ne zararı vardı? Sert bir şekilde bana karşılık verirken üstünde olduğum hâlde ezildiğimi hissetmiştim. Elleri kalçamı bulup beni iyice kendine doğru ittirdiğinde dilimi diline değdirmenin coşkusu vardı içimde.

Uzun zamandır bunu beklediğim hâlde huzur bulamamış içimdeki ihtiras hissi daha fazlasını istememe neden olmuştu. Avına aç bir Kurt gibiydim ama Jungkook benim aksime oldukça sakindi. Onu yeterince iyi cilve yapamadığımı biliyordum ve onu elde etmek için elimden geleni yapacaktım. Omegaların en iyi kullandığı özelliklerden birisiydi bu; alfaları cezbederek istedikleri kişiyle mühürlenmek. Neden denemeyeyim ki? Ellerimi yeni yıkandığı belli olan gömleğinin düğmelerine getirdim. Yavaşça açmaya başlamıştım ki yarısına bile gelemeden beni yana yatırıp mühürlemeye ant içtiğim dudakların bağlarını seslice koparmıştı. Parlayan mavilerim ona bakarken kurdumun kurduna ne yaptığının farkında olduğunu açıkça belli ediyordu.

"Kızgınlığa mı girdin?" Nefes nefese sesi sanki kendini durdurmaya çalışıyor gibiydi ama ben altında kıvranmak, adını inlemek ve rahatlamak dışında hiç bir şey istemiyordum.

"Alfam..." Hitabımla yutkunurken onu ikna etmek için elimi sert karın kaslarından penisine getirdim ve arsızca gözlerine bakarak okşamaya başladım. Islandığımı yeni yeni fark ediyordum ve daha fazla ıslanmak istiyordum. Kısıkça inlemesi kulaklarıma dolduğunda onu tatmin edebilecek olmanın mutluluğu içime yer edinmişti. Bir elimi gömleğinin içine sokup sert ve şekilli kaslarına elimi sürtmemle dudaklarına doğru ihtirasla inlememe sebep olduğunda titrek bir nefes verdi. Sikeyim bu kadar iradeye nasıl sahip olabiliyordu? Üzerimden kalkıp gerileyerek yatak başlığına yaslanıp oturduğunda hiç beklemeden dört ayak üzerinde yanına kadar ilerledim ve yardımızyla kucağına oturdum. Gözlerim hissettiğim sertlikle kaydığında dudaklarımı aralayak inledim ve sürtünmeye başladım daha iyi hissetmek için. Vücudunum onun için ıslanıyordu.

"Boynumu em." Dişleri arasından kısık bir tonda konuşsada onu duyup ikiletmeden dediğini yapmıştım. Boynunu masum bir anlam içermeyecek şekilde morartana kadar emerken aldığım yoğun koku kurdumu çileden çıkartıyor alfanın beni becermesi için kıvranıyordu. Jungkook yandan telefonunu alıp birini ararken emdiğim için kısık inlemelerini büyük odaya bırakıyordu. Bir elini yavaşça ince olan belime yerleştiriyordu ama bunu yaparken tedirgin olduğu anlaşılıyordu. Kim olduğu umrumda değildi bugün beni ya mühürleyecek ya da altına alıp sertçe becerecekti.