Merhaba
***
"Üç dakikamızı böyle değerlendirmeyelim." Diyerek denizi andıran koyu mavi gözlere dikti bakışlarını. İçeriye girecek olan avcıları tamamen boş verip son dakikalarında bu mekandaki en güzel omegayla bu şekilde kalarak deniz kokusunu arasında boğulmak istiyordu, alfa.
"Nasıl değerlendirelim?" Alfaya yönelttiği masum sorusunda yatan arsız düşünceleri sezsede ağırlaşan gözlerini ve yumuşayan bakışlarını omegaya dikmeye devam etti. Kolları, sararak sahiplendiği omeganın üzerinde tamamlanmış hissini yaratırken nasıl da farklı olduğunu düşündü. Belki de batının ana sürüsünde olduğu için bu kadar farklı, narin ve güçlüydü. Kafasını karıştırıyor tüm dengesini sarsıyordu alfanın. Oma ne yaptığı hakkında hiç bir fikri yoktu ama gözleri hep onu buluyor, sesini duymak için çırpınıyor, ona dokunmak ve onu koklamak istiyordu. Daha önce hiç kimseyi böype arzulamadığını düşünüyordu.
"Birazdan içeriye dalacak olan avcılardan kaçmak için arka çıkışı kullanarak." Sesi omegayı sakinleştirmek istercesine yumuşak ve sakindi. Omega cümleyi daha idrak edemeden dudaklarına bakmak için fırsat buldu. Dudaklarının biraz aralanmış olması inci gibi parlayan kurt dişlerini gözlerine sunarken dişleri arasındaki dili bakışlarının derinleşmesini sağlıyordu. Yutkunarak gözlerine haktı omeganın. Hâlâ ne olduğunu anlamamış ciddi olup olmadığını kafasinda tartıyormuş gibi görünüyordu. Gözlerinin ağırlaştığını belli edercesine hafifçe, derin renkteki mavi gözlerini kısmış alfaya bakıyordu. Biliyordu ki onu yalansız ve plansız öptüğünde herşey çok farklı olacaktı. Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşündü. Omega, alfanın sesinin sakinliğine kapılırken dediklerini 20 saniye içinde idrak etmiş ve gözlerini fal taşı gibi açmıştı. Kırmızı gözlerin sahibiyse hâlâ aynı sakinlikte yüzüne bakıyor ve tepkisini inceliyordu.
"NE!?"
***
Dedikleri yüzünden beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Burayı nasıl bulmuş olabilirlerdi? Bu kadar kurtadamın içine dalacak fesareti kendilerinde nasıl bulmuşlardı? Jungkook'u ittim ve etrafıma baktım korkuyla. Hiçbir şeyin farkında olmayan dans eden, sohbet eden, içki içen ve yiyişen kurtlar birkaç dakika sonra olacak saldırıdan habersiz eğlencenin etkisine kendilerini bırakmışlardı.
"Şimdi ne yapacağız?" Diyerek telaşla yanımdaki alfaya döndüm. Hâlâ aynı sakinlikte olması sinirimi bozup saçma bir komuya telaş yapıyormuşum gibi hissettiriyordu.
"Babalarımız bu işle ilgileniyor şu an." Babamın burada olmasını zaten bekliyordum ama ona bir şey olma olasılığı kalbimi sıkıştırmaya başlamıştı. Bütün huzurun bedenimi terk edip yerini korku ve strese bırakmasıyla Jungkook'un yakasına yapıştım.
"Babamı tehlikeye atamam. O nerede?" Çok hızlı konuşmuştum ama beni anladığını biliyordum. Kalbim bedenimden ayrılmak istercesine güçlü bir şekilde atarken Jungkook beni sakinleştirmek için belimi tuttu.
"Sakin. Ol." Yavaşça emir veren sesine istemsizce kafamı salladım. Kurdunun baskınlığı yüzünden omegam onu dinlemiş ve sakinleşmiştu. Gözlerindeki özgüven ve kararlılık planı olduğunu düşündürdü bana. Bir alfanın sesini düzgünce kullanıp emir vermesi güçsüz bir kurdu kendine getirip kontrol altına alabilirdi ve ben bu yüzden onu dinleyip sakinleşmiştim.
"Tören bitmiştir. Alt kattaki arka çıkıştan hızlıca çıkın! Avcılar burada." Konuşmayı yapan tanıdık sesle Jungkook'un yakalarını bırakıp sesin olduğu tarafa koştum.
"Baba buradan çıkmalısın." Siyah bir takım elbiseyle oldukça seksi gözüküyordu. Kalın ve derin çıkan otoriter sesi etrafta büyük bir koşuşturmaya sebep olmuştu. Anlaşılan kalıp mücadele etmek isteyen kimse yoktu. Kocaman duvardaki yuvarlak bir tünelin kapatılmış demir parmaklıkları açıldı ve hepsi birden girmeye başladi. Gerçekten neden kaçtıklarına anlam verememiştim ama eminim ki buraya gelen avcılar küçük bir ekiple gelmemiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf | Taekook
Fanfiction"Çünkü bazen aldığın şekil olduğun kişiyi yansıtır." Seme: Jungkook (Alfa) Uke: Taehyung (Omega)