Açtım işte laaaaan! Yeni bir hesap açtıııım! HAhahaha!

🔘5🔘 Vahşi ve Macellan

Vallahi anlatacağım şeyler sadece onların hikayesi olmayacak tabii ama bence güzel bir başlık oldu. Sonradan değiştirmeye uğraşamam. Başlık üzerinde düşünecek kadar vaktimiz yok maalesef.

Evet. Macellan ismi Arm'daki kimseyi çok şaşırtmadı çünkü onu tanımıyorlardı. Birkaçının üzerindeki yorumlarda adı geçiyordu sadece o kadar. Benimse hiç umrumda değildi.

Macellan kimmiş? Kim takar?

Benim asıl ilgilendiğim Vahşi ve Vahşet yarıklarıydı çünkü artık hatırladığım çok fazla şey vardı. Hatta Macellan denen zübüğün de kim olduğunu tahmin edebiliyordum az çok. Zihnimde dolanan bir gemi görüntüsü vardı. Ve onun içinde gördüğüm insanlar. Onlardan birinin Macellan olduğuna emindim ama bundan Muhafız ve diğerlerine bahsetmedim.

Ne oldu? Zoruna mı gitti yazdıklarım Maco? Sana okuma diyorum! Sen daha devam et beni sinsi sinsi izlemeye! Gör bak daha neler yazacağım senin hakkında!

Yürü git lan! Bana ne senin geçmişinden! Kızı hapsetmiş misin oraya, hapsetmişsin!

Ben anlamam oyuna geldim falan! Senin suçun!

Hadi uzaklaş şimdi buradan da devam edeyim yazmaya!

Git! Bekliyorum! İnat değil mi lan! Sen gitmeden anlatmayacağım! Nasılsa bu harabenin içinde kimse bulamıyor bizi!

Az daha git! Heh! Aferin!

Nerde kalmıştık benim sadık okuyucularım? Vahşi'nin lanetlenişiydi sanırım. Anlattım mı onu ya? Çakmak taşlı melez Arm'a girmiş, tahta evin savaşçısını yani Leyl'in sevdiceğini lanetmiş, hızını alamamış bütün Arm'ı lanetlemeye girişmiş, Maco'nun mimarı olan kötü kraliçe Nova ise Vahşi gelinini kandırıp lanetli nesneyi gerçek dünyaya çıkarttırmış. Maco Bey, lanetli çakmak taşı gerçek dünyanın toprağına değdiği anda onu gezegenin merkezine çekmiş. Eh tabii oluşan afetler yüzünden dünyanın nüfusu hayli azalmış ama yeterli süre geçtikten sonra lanet sona ermiş. Onunla beraber o nesnenin sahibi de yok olmuş tabii.

Her neyse efendim, Macellan toplu katliamının başlangıcını hallettiği gibi sevgilisini bulmaya koşmuş. Sonuçta o çakmaktaşının çıktığı yerde onun da olması lazımmış. Zaaaaaaa, babayı almış! Vahşi, hem sonsuza kadar o lanetli nesnenin laneti ile lanetlenmiş... Ulan ne çok lanet dedim be! Neyse, hem lanetlenmiş hem de Vahşet yarığının içinde hapsolmuş. Bunu duyan Macellan, gerçek dünyada kimden duyabileceğini tahmin edebiliyorsunuzdur bence, tabii ki kulağının içindeki deliden, yani Muhafız'dan. Muhafız suçu sahibine yani Nova'ya atmış ama Macellan kendisine haber vermediği için Muhafız'a da küsmüş. Sonra da bir daha suratına bakmamış. Arm'a da geçmemiş ama geçmese de hayatta kalmanın yolunu bir şekilde bulmuş. Ki burası çok önemli, sıkı durun; Muhafız bunu nasıl yaptığını hiç bilmiyor ve bu yüzden kuduruyor. Ehu ehu ehu!

Anlatmış mıydım ya bunları? Anlatmamıştım sanırım. Biraz karışık oldu herhalde ama sallayın gitsin. Aşk meşk saçma işler bunlar. Biz işimize dönelim. Fırsatını bulduğum bir anda "Vahşi'yi ve Vahşet yarıklarını bulmamı söyledi bana Sarı. Sanırım bu sayede sizleri de dışarı çıkarabileceğim." dedim.

"Sarı olduğuna emin misin?" diye sordu Muhafız bunun üzerine.

"Aslında değilim. Korkudan altıma yapmak üzere olduğum o garip rüyaların içinde, bir anda karşımda gördüm onu ve doğal olarak 'abi' dedim. Ama Sarı buna şaşırdı ve ona neden abi dediğimi sordu."

Diğerlerinin içindeki birkaç kişi kıkırdadı. "E çünkü sen ona asla abi demezsin." yeterli_bakiye daha fazla gülmeye başlayınca sözünü tamamlayamadı. Onun yerine diğerleri farklı farklı kelimlerle tamamladılar onun yarım bıraktığını.