Nasılsınız varisler ordusu? Az kaldı, geliyoruz benim çıkışıma artık. Gelelim zaten mnakoyim yav! Kendimi yazar sanmaya başlayacağım yakında! Ehuehuehuehu!
En son kıyım yapıyorduk değil mi? Daha doğrusu siz yapıyordunuz, Meridesen ve ben sizlerin işine salça oluyorduk. Geçerli sebeplerimiz vardı ikimizin de ama bunu sizlere açıklayacak vaktimiz yoktu. Ne yapalım? Mecburen sizleri şaşırtmak pahasına da olsa, o uzaylı adamların ve kadınların bazılarını kurtardık. Tabii deliler takımının ellerindekiler hariç! Onların işine karıştığımıza bin pişman olduk ama iş işten geçti tabii!
Ahanda tam burda kalmıştık lan sahi! Muhafız'la konuşuyordum ben. Daha doğrusu ona laf çakıyordum senin yapamadığını yapıyoruz diye. Heh buradan devam edeyim o zaman!
Biz ikimiz Nova ve adamları üzerine tartışırken, CBK çıkageldi aniden. "Nova çoktan kaçtı." dedi ödümü kopartarak. Ne ara yanımıza kadar gelmişti, ne zamandan beri bizi dinliyordu bilmiyordum mnakoyim! Yine ölüm sessizliğinde yaklaşmıştı ve aniden kendisini belli etmişti. "Onu ve en sevdiği yardımcılarını uzun süre takip ettim ama beni atlatmayı başardılar." diye devam etti.
"O halde kalanlar güvenmedikleri." Meri de yanımızdaydı artık. Benimle göz göze gelerek sözlerine devam etti. "İçlerinde ölmeyi hak etmeyen daha bir sürü kişi olabilir yani."
"Saçma." dedi CBK. "Bize nasıl saldırdıklarını gördünüz. Bence hepsi yok olmayı hak ediyor."
"Çünkü bizden korkuyorlar." diye açıkladı Meri. "Bizden ve Nova'dan... Korku insana her şeyi yaptırabilir."
"Onların ne olduğunu bilmiyoruz." Muhafız gözünü kontrol altında tuttuğu adamdan ayıramadığı için sanki onunla konuşuyormuş izlenimi veriyordu ama aslında Meri'nin 'İnsan' diye bahsettiği uzaylılar hakkında yorum yapıyordu. Onların insan olduğunu düşünmüyordu anlaşılan. Ne olduklarını bilmiyordu ama öğrenmek için can atıyordu. "Belki karşımdaki süpernovadan öğrenebilirim bunu." diye devam etti mavi dostumuz.
"Hay senin ben aklına sokayım! Şimdiye kadar niye yapmadın?" diye bağırdım, çağırdım. Sesimi duyup, bize saldıran birkaç uzaylıyı haklamak zorunda kaldım ve tekrar Muhafız'ın karşısına geçtim. "Öğren hadi şunu!"
"Ona soru sormak için sadece tek bir şansım olacak." dedi Muhafız. "Buradan giderken, onu serbest bıraktığım bir saniyeden bile kısa zaman içinde sormalıyım. Daha doğrusu eğer hafızasında bununla ilgili bir şey varsa, hızla okumalıyım."
"O halde hazırlanın gidiyoruz." dedim. Karşımda sadece Meridesen ve CBK vardı. Diğerleri katliam yapmaya devam ediyorlardı. Ellerine geçirdikleri uzaylıyı gözlerinin yaşına bakmadan yok ediyorlardı. Özellikle demir477 ... Sekiz koluyla sekiz uzaylı yakalamıştı ve hiç zorlanmadan onları birbirlerine çarparak yok ediyordu.
"Sen diğerlerine söyle gitmemiz gerektiğini." diye seslendi aniden Meri ve yanımızdan hızla uzaklaşırken ekledi. "Ben kurtarabildiğim kadar uzaylıyı kurtarmak istiyorum!"
Derin bir nefes aldım ve kendi kendime söylendim. "Bu kız yine birilerini kurtarmaya çalışırken ölmemiş miydi daha önce?" Israr etmenin anlamı yoktu. Meri kafasına koyduğunu yapacaktı. Bense kendi doğru bildiğimi yapmalıydım. Düşmanımı tanımak için onun ne olduğunu öğrenmeliydim. Nova burada kalanları önemsemediğine göre, bizim de önemsememize gerek yoktu. Asıl düşman kaçmıştı ve biz daha onların ne olduğunu bile bilmiyorduk. Öğrenmek için ise tek yolumuz oradan çıkmaktı.
"Karmila!" diye bağırdım. Geldiğimizden beri ortalıklarda görünmüyordu sevgili mimar. Ya Nova'dan ya da benden saklanmış olmalıydı. "Gitmemiz lazım! Buraya gelmek kolaydı ama çıkmak için aynı şeyi söyleyemeyeceğim!" diye bağırdım ve uzay boşluğunda süzülmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açtım işte laaaaan! Yeni bir hesap açtıııım! HAhahaha!
FantasíaNasıl kontrol edeceğim ama bunu? Kendi kendine devam ediyor! Lan açıklama yazmamız lazımdı buraya! Hey! Geç artık burayı geç! Bölüm yazma kısmına gelelim artık! Ben Emre! Arm'dan dışarı çıkan Emre... Hahahahaha! Hadi ama... Bölüme nasıl geçeceğiz?