Öyle değil mi? Döndük dolaştık ve yine Işık diyarına geldik. Gerçi kurgudakinden farklıydı. Daha doğrusu kurgunun başındaki halinden farklıydı. Beyaz son bölümlerde söylemişti hücre sayısının azaldığını. Sadece bir tane merkez hücre vardı ve onun da tüm kapıları açıktı. Altında, üstünde ve yanlarında yine tüm kapıları açık diğer hücreler vardı. Merkezdeki Beyaz'ın, çevresindekiler ise her yeni oluşacak yardımcınındı.
Hücrelerin dışı ise düşündüğümden çok daha genişti. Bembeyaz, parlak ışıkla aydınlatılmış sonsuz bir boşluk gibiydi vallahi. Ayakta duruyorduk ama neyin üzerindeydik hiçbir fikrim yoktu. Işığın üzerindeydik herhalde... Duvar muvar hak getire! Beyaz'ın anlattıklarında vardı bir beyaz duvar, eminim ama bizim içinde bulunduğumuz sonsuz bir ışık dünyası gibiydi.
Neyse... Savaşçı seçildi ve diyar normalde olduğu görünüme döndü demek ki! Çok da şey etmemek lazım. Başkasının mekanı sonuçta. Ehuehuehu! Mekanıydı yani!
Geliyorum oraya, sabredin. Alacağım Arman'ın diyarını elinden. Neyse nerde kalmıştım lan ben?! Hah! Deli ile içeri girmiştik daha. Tamam.
Öhhöm!
IbrahimHalilKaya3 beni sürükleyerek içeri soktuğu anda, diğerlerinin heyecanla bir şeyler konuştuklarını gördük. Birinin etrafındaydılar ve ona hızla açıklama yapıyordular. Yavaşça yanlarına gittik ve yeni oluşmuş bir yardımcıyla konuştuklarını gördük. Üzerinde AtarMehmet yazıyordu. Aklı oldukça karışmış gibiydi ama biz gelene kadar korkularını yenmiş gözüküyordu.
"Normalde seni buna zorlamazdık Atar ama çok önemli bir görevimiz var ve birlik olmak zorundayız." dedi Meridesen . Ardından Ef3suu ve madnessboii ile göz göze geldi. Söyledikleri onlar için de geçerliydi. Yapmaya çalıştığımız şeyi hep beraber denemek zorundaydık. Herkes gücünü ortaya koymalıydı ve tam bağlanmayı sağlamalıydık.
AtarMehmet 'tamam' anlamında başını salladı tereddütle. Meri'nin söylediğini asla yapmak istemiyordu ama başka şansının olmadığına da emin görünüyordu.
Boşuna uğraşlar kısım bir: Yine herkes avucundan kan damlattı ortaya. Wampirella13 hepsini güzelce karıştırdı ve...
Bu arada birinin kanları kontrol etmesi gerekiyor evet. Yani üstüste damlatılıp, Duygu abla ona dokunamaz. Kanların tam olarak karışması ve her birinin aynı oranda Duygu ablaya ulaşması gerekiyor.
Neyse konuyu dağıtmayalım. Sonuç olarak yine olmadı. Evet DuyguNurTunc daha uzun süre bağlı tuttu herkesi ama gözlerini açtığı anda bağ koptu.
Boşuna uğraşlar kısım sekiz: Aynen öyle sekiz! Yılmadan aynı şeyleri yapıp durduk. Hayır olacağı varsa idi, olurdu zaten! Zorlamanın anlamı neydi? Neden başka bir şey denemiyorduk sanki? Tamam benim dediğim olmasındı ama en azından farklı bir şey yapabilirdik. Ne bileyim başka diyarda belki. Sonuçta Beyaz bizi Işık diyarında değil, başka bir diyarda bağlamıştı. Tamam koruyucular harcinde kimse diğer diyarlara gidemiyordu ama herkesin geçebileceği bir yer vardı. Mesela Karanlık Diyar...
Hepsi birden öyle bir baktı ki bana! Sanki soylarına soplarına küfür etmişim gibi. Alt tarafı bir şeyler düşündük, onu da paylaştık mnakoyim! Demediklerini bırakmadılar. Yok efendim çok konuşuyormuşum, düşündüğümü alenen söylüyormuşum, insanda azıcık edep olurmuş, bir şeyi demeden önce birkaç kez düşünürmüş, hem benim yüzümden olmadığı nerden belliymiş, tabii lan ben zaten yardımcı değilmişim ki! Rüya bölgesinden çıkıp gelmişim! Benim ne işim varmış kan havuzunda! Defolup gideyimmiş!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açtım işte laaaaan! Yeni bir hesap açtıııım! HAhahaha!
FantasiNasıl kontrol edeceğim ama bunu? Kendi kendine devam ediyor! Lan açıklama yazmamız lazımdı buraya! Hey! Geç artık burayı geç! Bölüm yazma kısmına gelelim artık! Ben Emre! Arm'dan dışarı çıkan Emre... Hahahahaha! Hadi ama... Bölüme nasıl geçeceğiz?