Açtım işte laaaaan! Yeni bir hesap açtıııım! HAhahaha!

🔘22🔘 Evrenin çocukları aslında onlar

Macellan üvey babaları oluyor sonuçta.

Hayır yahu! Anlamamışsınız siz. Uzaydayken bir tür gök cismi ya da gezegen, belki de sönmüş yıldızlar, her neyse işte... Macellan onları Dünya'ya getirdiği anda ufacık çocuk bedenlere dönüşüyorlarmış...

Hayır ya! Evrende sahipsiz kalan enerji formlarıymış onlar! Uzaylı falan değil! O gezegenlerde hayat yok artık mnakoyim! Onların bir Estes Gölü olmadığı için yok oldular. Lan yemin ediyorum totonuzla dinlemişsiniz her şeyi!

Yav sen sus Pembe! Senin kafa gidik zaten! Adam bu Dünya'ya getirmiş onları ve çocuk bedenlerindeyken büyütmüş işte! O gezegenlerin de bir şekilde Estes'e dönmeye ihtiyaçları var. Macellan da bunu sağlamış bir bakıma.

Lan resmen bana bu herifi savundurttunuz ha!

Maco anlatma tekrar n'olursun! Bırak!

Ne?

Oha! Açmışım cidden! Farkında değilim!

Pardon millet. Tam telefonu açarken Gama ve Epsilon bir şey sordular. Sonra Pembe'si, Alfa'sı derken kafam gitmiş. Sohbete dalmışım azıcık.

Tamam. Biz konumuza dönelim.

Muhafız'ın anlattıklarından kimse bir şey anlamamıştı ama o zaten bizimle konuşmuyordu. Söylediği her şey, yardımcıların içinde olduğunu düşündüğü Beyaz'a hitabendi.

"Ne saçmalıyorsun lan sen?" diye sordu IbrahimHalilKaya3 . "Kim bu Macellan?"

Muhafız İbo'ya döndü ama bir şey demedi. Bense sessiz kalamadım tabii ki. "Beyaz beni buraya gönderirken o da yanımızdaydı." Birkaç saniye bekledim ve devam ettim. "Hatta sanırım Sarı ile karşı karşıya geldi."

"Nasıl yani?" diye sordu saribnmkocamk şaşkınlıkla. Sarı'nın bizim karşımızda olduğuna inanmak istemiyordu. Bir planı olduğuna, yine herkesi kandırabileceği plan içinde planlar yaptığına emin olmak istiyordu.

Ben de öyle olsun istiyorum! Gerçekten istiyorum ama olamıyorum mnakoyim! Nasıl bir şerefsizsin lan sen Sarı!?

Neyse... Meridesen , bunları tartışmanın o an yersiz olduğunu öne sürdü ve ne yapmamız gerekiyorsa devam etmemizi önerdi.

Yapacağımız şey basitti. Hep beraber dışarı çıkacaktık. Karmila, vahşet yarıklarına yaklaşıp kızının kendisini hissetmesini sağlayacaktı. Bizler de onu dışarı çıkmaya zorlayacak ve onun çıktığı kapıdan ilk olarak benim geçmem suretiyle Azgın'a geçiş yapacaktık. Plan buydu. Daha doğrusu olmasını istediğimiz şey buydu ama hepinizin de bildiği üzere; hiçbiriniz daha çıkmayı beceremediniz mnakoyim!

Her neyse! Hemen dışarı çıkamadık çünkü DuyguNurTunc , Hiçbir Yer'den ayrılırken süpernova patlamasına az da olsa maruz kalan Gölge ve CBK'yı iyileştirebilmek için Son Kale'ye girdi. Onu beklememiz gerekiyordu. Ne yapacaksak birlik içinde olmalıydık. Diğer savaşçılardan Muhafız'ın kulağına gelenlere göre; Arm yangın yerine dönmüştü. Karanlık canavarlar geçişlerini hızlandırmışlardı ve bizim yokluğumuzu fırsat bilip, ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlardı. Bize kalsa onlarla savaşmak kolaydı ama Muhafız yine de birlik olmamızı istiyordu.

yeterli_bakiye hızla etrafında dizili arkadaşlarına baktı ve "Şu çeteye baksana lan!" dedi. "Tek elimizle boğarız biz onları."

"Benim korktuğum onlar değil." diye karşılık verdi mavi canavar. "O yaratıklara kimler yardım ediyorsa eğer, sizlerin dönüştüğü şeyi öğreneceklerdir. Ve hiçbir mimar Arm'da bu kadar varis olmasından hoşlanmayacaktır." Bana döndü ve devam etti. "Üstelik içinizden biri yardımcı değil, bir rüya nesnesi."