Bayanlar ve baylar!
Hoş geldiniz mnakoyim!
Sıkıldım haaa artık! Daha anlatacak milyon tane şey var üstelik!
Hööfff!
O değil de, bu Rüvi'ye yaranılmıyor ha! "Bir kere de konuyu bitirip kapatsana, Beyaz hâlâ iyiyken kapat biz de şok olalım." demişti. Ben de öyle yaptım geçen bölüm ama yine yedik zılgıtı. Deli değil mi, bunların hepsi aynı babasını satayım!
Neyse... Nerde kalmıştım?
Haha Beyaz'ın acıtasyonunu anlatıyordum sahi!
Muhafız pek bir şey diyemedi onun söylediklerinin üstüne. Beyaz bir süre bekledi ve sessizliği yine kendisi bozdu. "Avcılar daha doğrusu Başkan denen adam orayı ele geçirmiş durumda Mavi. Onu durdurmadan yok olmaya niyetim yok. Ama bunu tek başıma yapamam. Yardımcılarıma ihtiyacım var. Her birine."
Yine bir süre sessizlik oldu. Muhafız karşısında konuşan yardımcıdan gözlerini kaçırdı ama onlar her yerdeydi. Nereye baksa Beyaz'ın bakışlarına sahip olan bir yardımcıyı görüyordu.
"Sana da ihtiyacım var Mavi." dedi Beyaz yalvarırcasına. Ardından arkasını dönüp yerde felç olmuş halde yatan Asker ile Narsilere baktı. "Bu savaşta bizim yanımızda olmak isteyen herkese ihtiyacım var."
Muhafız, ne orayı terk ediyordu ne de bir şey söylüyordu. Sadece dişlerini sıkarak nefes alıyordu ve Beyaz'la göz göze gelmemeye çalışıyordu.
"Sen izin vermesen de ben bir şekilde yolunu bulacağım Mavi." Kızmıyordu, öfkelenmiyordu ama ciddiyetini de anlasın istiyordu. "Eğer o 'Hiçbir Yer' denen şeye gitmek gerekiyorsa, bunu yapacağım."
Beyaz oranın adını söylediği sırada, boyundan aşağıları felç olmuş bir şekilde yerde yatan Narsiler ve Asker acı içinde söylenmeye başladılar. "Biz seve seve yardım ederdik aslında sana!"
"Maalesef siz burada kalıp, bana karşı gelmenin sonuçları üzerine düşüneceksiniz." diye çıkıştı Muhafız. Ardından Beyaz'a döndü ve ekledi. "Ben geliyorum."
Beyaz kulaklarına inanamıyordu. Ben de tabii. Heyecandan olduğum yerde ayağa kalktım ve onlara doğru ilerledim.
"Sen gelmiyorsun."
Bana diyordu! O Muhafız olacak pislik, bana söylüyordu!
"Ne demek ben gelmiyorum lan! Hiçbir yer diyorsunuz! Hiç benim göbek adım!"
Asker 13, patates çuvalı gibi yerde yatıyor olmasına rağmen kahkaha atmayı başardı. "Hiçlikle alakası yok onun geri zekalı!"
"Nedir bu Hiçbir Yer?" diye araya girdi Beyaz hemen.
Muhafız benden gözlerini ayırmadan kısaca anlattı. "Senin o çok sevdiğin dostunun diyarı Hiçbir Yer. Diğer bir değişle Olmayan Diyar. Ya da Adsız Diyar."
Bana mı diyordu, emin değildim. Ama bence demiyordu çünkü Maco benim değil, Beyaz'ın dostu olabilirdi. Neyse işte...
Narsiler hareket ettirebildikleri tek yerleri olan başlarını en güzel şekilde kullanarak birbirlerine burunlarını sürttüler ve "Diyarının isminde bile kararlı olamadı o şıllık!" diye söylendiler.
"Nova..."dedi Muhafız, Narsilerin anlamsız sözleri üzerine. "Macellan'ın ve Olmayan Diyar'ın mimarı."
"Nasıl gideceğiz oraya peki?"
Muhafız derin bir nefes aldı. Bunu yaptığına inanamıyor gibi gözüküyordu. "Macellan'ın neyi amaçladığını çok iyi anlıyorum." dedi. Beyaz'a ait gözlerden birine odaklanarak devam etti. "Eğer bunu yaparsak, cehennemi Arm'a getirebiliriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açtım işte laaaaan! Yeni bir hesap açtıııım! HAhahaha!
FantasyNasıl kontrol edeceğim ama bunu? Kendi kendine devam ediyor! Lan açıklama yazmamız lazımdı buraya! Hey! Geç artık burayı geç! Bölüm yazma kısmına gelelim artık! Ben Emre! Arm'dan dışarı çıkan Emre... Hahahahaha! Hadi ama... Bölüme nasıl geçeceğiz?